Çocuğu elinden alındı, şimdi kendisinden haber alamıyor
‘Ahlaksızlıkla’ suçlanarak çocuğu elinden alınan anne bir yurda yerleştirilen oğlunun 5 günden beri kayıp olduğunu iddia ederek İHD'ye baş vurdu.
Gençağa KARAFAZLI
Rize
“Ahlaksızlıkla’ suçlanarak 1 yıl önce çocuğu elinden alınan anne Tekirdağ’da bir yurtta kalan oğlunun 5 günden beri kayıp olduğunu iddia ederek İHD ye baş vurdu.
2008 yılında resmi nikah yaptırılacak vadiyle Kütahya da Muzaffer E. ile evlenen bu evlilikten 3 çocuk sahibi olan Gülay Saymaz (36) adlı anne eşi tarafından sürekli olarak aşağılanması, kendisine ve çocuklarına yönelik şiddet uygulanmasına karşı çıkarak kaçıp yaşadığı Artvin Arhavi ilçesi Asliye Hukuk Mahkemesine baş vurarak imam nikahlı eşi Muzaffer E’yi dava etti.
Arhavi Asliye Hukuk Mahkemesi çocuklarının velayetlerinin anne Gülay S.’ye bırakılmasına, çocuklar için ayrı ayrı 125,000’er TL nafaka ödenmesine karar verdi. Mahkemenin bu kararına karşı tarafların itiraz etmemesi üzerine karar 20-05-2011 tarihinde kesinleşmiş oldu.
ANNE SAYMAZ 3 ÇOCUĞUYLA YAŞAM MÜCADELESİNİ SÜRDÜRDÜ
Mahkeme kararı sonrası 11,12 ve 13 yaşında olan 3 çocuğuyla Arhavi ilçesinde yaşam mücadelesi sürdüren Gülay S.’nin, 11 yaşındaki en küçük çocuğunun mahallede ki bir bakkal dükkanının kasasından arkadaşlarıyla (40 TL) para çalmasıyla yaşamı adeta alt üst oldu.
Rize İnsan Hakları Temsilciliğine başvurarak yardım isteyen anne Gülay Saymaz, müracaat dilekçesinde yaşadıklarını şu şekilde aktardı:
“Eşimden ayrılarak çocuklarımla memleketim olan Artvin’in Arhavi ilçesine geri dönerek yaşamaya başladım.
İş bulamadım çünkü okumam yazmam yoktu. Babamın emekli maaşı ile Artvin Sosyal Yardımlaşmadan aldığım paralarla çocuklarımı bakmaya ve okutmaya başladım.
Bir gün polis memurları çocuğumun bir bakkal dükkânından para çaldığını söyleyince adeta şok oldum. Bakkal sahibine giderek çocuğumun çaldığı paranın miktarını sordum; bana önce 40 TL dedi, sonra 400 TL deyince ben de 400 TL parayı polis merkezine giderek ödedim. Bakkal sahibi, sonrasında bana 4 bin lira parasının kaybolduğunu söyleyerek adeta fırsatçılık etti. Ancak ben tutanakla ilk söylediği rakamı teslim etmiştim.
‘BAKKAL DAVACI OLDU, OĞLUM HAKKINDA DAVA AÇILDI’
Parayı ödememe rağmen bakkal sahibi oğlum hakkında davacı oldu ve Arhavi Asliye Hukuk Mahkemesi (Çocuk Mahkemesi sıfatıyla) ilgili savcılığın talebi doğrultusunda 30.06.2016 tarihinde dava açtı.
Bu dava kapsamında mahkeme İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’ne bir yazı yazarak “Suça sürüklenen çocuk hakkında sosyal inceleme raporu” düzenlemesi için bilirkişi görevlendirilmesini istedi. Millî Eğitim Müdürlüğü bilirkişi olarak Psikolojik Danışman ve Rehber Öğretmen M.A.’yı görevlendirdi.
‘REHBER ÖĞRETMEN HAYATIMI MAHVETTİ’
Rehber öğretmeninin hazırladığı raporda “Gülay S.’nin Türk aile yapısına uygun ve ahlaki değerlerle bütünleşen bir yaşantısının olmadığı, ekonomik kazancını yüz kızartıcı biçimde elde ettiği ve yalan, dolandırıcılık, iftira gibi davranışları yaşam şekli haline getirdiğini, komşularından Gülay Saymaz ve Ozan E. ile ilgili bilgi alınmak istendiğinde görüşmeyi reddedip “O kapı sağlam kapı değil, oradan hayırlı iş çıkmaz, orda çocuk da yetişmez, onlar hakkında konuşmam” şeklinde rapor hazırladığını söyleyen Gülay S. rehber öğretmeninin bu raporu sonucu , mahkemenin oğlumu 6 ay süre ile benden almasına sebep olduğunu. Söyledi.
“OĞLUM ARTVİN’DE İŞKENCE ÇEKTİ”
Mahkemenin bu kararı sonrası hukuk mücadelesi başlatan anne Gülay Saymaz, kararın ardından gelişen süreci şu şekilde aktardı: “Mahkemenin kararı sonrası evde kalan diğer iki oğlumla çok büyük bir hüzün yaşadık. Şok olduk. Oğullarım büyük üzüntü duydu. Olup bitene inanmak istemediler. Diğer çocuklarımın da yaşı küçük Devlet o zaman onları da benden alsın baksın.
‘OĞLUM 15 GÜN KARANLIK ODADA TUTULDU’
Oğlum Artvin Sosyal Hizmetler Yurdu’na götürüldü. Orada 15 gün kaldı ama adeta işkence hayatı çekti. Oğlumla konuştum, hatta ses kayıtlarını bile yaptım, oğlumun bana anlattıklarına inanamadım. Daha iyi eğitilecek olan, daha iyi bakılacağı söylenen oğlum 15 gün karanlık odada yaşam sürdürdü. Anlattıklarını hep kaydettim oğlum, orada çok mutsuz olduğunu, eve gelmek istediğini söyledi ancak tüm müracaatlarım boşuna, mahkeme kararı olduğu, o nedenle oğlumu bana veremeyeceklerini söylediler.
‘6 AY DOLDU, ÇOCUĞUMU HALA VERMEDİLER’
Oğlum 15 gün Artvin’de kaldıktan sonra Tekirdağ Süleymanpaşa Sevgi Evleri Çocuk Yuvası ve Kız Yetiştirme Müdürlüğü’ne götürüldü. Burada hocalarıyla görüştüm, oğlumun yanıma gelmek istediğini söylediler. Oğlumla görüştüm, “Anne beni al buradan” diyor. Altı ay doldu nerdeyse bir yıl olacak ancak oğlum hala bana verilmedi. Yasa gereği oğlumun oturduğum Rize iline yakın bir ile gönderilmesi için dilekçe verdim ama aylar oldu dilekçeme hala cevap alamadım. Şimdi ise oğlumun akiibeti belli değil aradığımda bana verilen cevap şu “oğlundan 5 gündür haber alamıyoruz” benim oğlumun başına bir şey mi geldi ne oldu diye merak ediyorum.Evde kalan 2 oğlum kardeşlerini göremedikleri için üzgünler, psikolojileri bozuldu. Ben ise hangi kapıyı çaldıysam elim boş geri geldim. Aylardır uğraşıyorum ama çocuğumu alamıyorum, bu nasıl adalet?”
‘REHBER ÖĞRETMEN HAKKINDA SUÇ DUYURUSUNDA BULUNDUM’
Kendisi hakkında rapor hazırlayan rehber öğretmeni hakkında “yalan ve gerçek dışı iftiralarda bulunduğu” gerekçesiyle suç duyurusunda bulunduğunu söyleyen Gülay S. “Öğretmenin hazırladığı rapor beni çok aşağılamıştı. Rapor baştan sona kadar yalan dolan ve iftira ile dolu. Bir kere benim sabıka kaydım yok (ilgili savcılıktan sabıkası olmadığına dair aldığı kayıtları gösteriyor). Hırsızlığım nerede görülmüş? Bu konuda nerede, hangi mahkemede yargılanmışım? Raporda bir komşumun hem konuşmak istemediğini belirterek hem de onun konuştuklarını aktararak benim “geçimimi yüz kızartıcı işlerle sağladığımı, bunu yaşam biçimi haline getirdiğimi” belirtiyor.
Benim yüz kızartıcı bir suçu işlediğimi nasıl belgelemiş bu öğretmen? Bu ülkede dul kalan her kadının çocuklarıyla tek başına yaşam mücadelesi sürdürmesi neden yüz kızartıcı bir suç olarak görülüyor?
Ben babamın emekli maaşı, sosyal yardımlaşmadan aldığım yardım ve özelde çalışan büyük oğlumun aldığı maaş ve bazı aile yakınlarımın katkılarıyla 3 gencecik çocuğumu okutmaya, büyütmeye, onlara bugüne kadar annelik etmeye çalıştım. Onları utandıracak hiçbir ahlaksızlığın içerisinde olmadım, olmam da. Ben yaşamımda eşinden sürekli şiddet gören bir kadınım, bundan sonraki yaşamımı çocuklarımı adamışım.
Diğer çocuklarımın yaşları da tutmuyor, onlar da reşit değil madem, ben iyi bir anne değilim madem peki onlar neden benden alınmadı merak ediyorum?” dedi.
‘SAVCILIK KOVUŞTURMAYA YER YOK DEDİ, ANAYASA MAHKEMESİ’NE GİTTİM’
Saymaz; “Şikâyetim sonrası savcılık kovuşturmaya yer olamadığına dair karar aldı. Ben çocuğumu alana kadar hukuk mücadelemi sürdürmeye kararlıyım. Anayasa Mahkemesi’ne başvurdum, İnsan Hakları Derneği’ne başvurdum. Türkiye’den sonuç alamazsam Avrupa İnsan Hakları mahkemesine kadar gideceğim ben çocuğum olmadan asla yaşayamam” diyerek 6 aylık sürenin dolduğunu ve çocuğunun kendisine verilmesi gerektiğini söyledi.
İHD: OLAYIN TAKİPÇİSİ OLACAĞIZ
İHD Rize temsilcisi Günay Karafazlı, “Anne Gülay Saymaz Rize İHD temsilciliğimize dilekçeyle başvuru yaptı. Bu başvuruyu derneğimizin genel merkezine ilettik. Derneğimizin çocuk komisyonu anne Saymaz’ın sunduğu bilgiler ve belgeler doğrultusunda çalışma sürdürüyor ancak ortada bir mahkeme kararı var. Mahkemenin koyduğu 6 ay gibi bir süre dolmuş bu durumda çocuğun anneye verilmesi gerekir veya mahkeme yeniden bir karar alması gerekir ki böyle bir kararın alınmadığını görüyoruz.
Eşinden şiddet gördüğünü iddia eden, çocuklarıyla normal bir yaşam sürdüren bir annenin iddia ettiği gibi hakkında somut olmayan bir takım ahlaki suçlamalarla karşı karşıya kalması ve bu gerekçelerle annesinden ayrılmak istemeyen bir çocuğun annesinden alınmasını doğru bulmuyoruz.
Bu yaşananlarda, ülkemizde eşinden sürekli şiddet gören ve ayrılan bir kadına devletin bakış açısını görmek de aslında mümkün. Onun bunun demesiyle bir kadın çok çabuk ahlaksız ilan edilebiliyorsa burada düşünmek ve sorgulamak lazım. Biz İHD olarak 3 yaşı tutmayan çocuğuyla zor şartlar altında yaşam mücadelesi veren Gülay Saymaz annenin yanındayız ve olayın takipçisi olacağız” dedi.