20 Eylül 2017 23:56

Kor Kitap yayım hayatına başladı

'Karanlıktan aydınlığa' mottosuyla yayım hayatına başlayan Kor Kitap'ın Genel Yayın Yönetmeni Onur Öztürk ile Kor'un ortaya çıkış serüvenini konuştuk.

Paylaş

Vedat AYDEMİR
İstanbul

Kor Kitap “Karanlıktan aydınlığa” mottosuyla ve yayımladıkları manifestoyla yayım hayatına başladı. Kısa süre içerisinde sekiz kitabı ve 7 dilde yayımladıkları “Komünist Parti Manifestosu”nu okuyucularıyla buluşturan Kor Kitap’ın Genel Yayın Yönetmeni Onur Öztürk ile Kor’un ortaya çıkış sürecini, hazırlıklarını ve kitap fuarlarına dair programlarını konuştuk. Öztürk, yayın çizgilerini şu ifadelerle anlattı: “İnsanlığın yarattığı ilerici, aydınlık birikiminin, toplumcu değerlerin savunucusu ve taşıyıcısı olacak bir yayım çizgisini izleyerek okurlarla buluşmak amacımız.” 

‘DİNAMİK BİR EKİPLE YOLA ÇIKTIK’

Türkiye yayımcılık dünyasına yeni katılan bir yayımevi olarak öncelikle size hoş geldiniz diyelim. Kor Kitap’ın öyküsünden söz eder misiniz?

Hoş bulduk! Kor Kitap’ın kuruluş hikayesi bu yılın ilk aylarında başladı. Ülkenin içinden geçtiği bu denli sancılı bir dönemde, toplumcu yayımcılığın güçlü bir şekilde sürdürülmesi gereğine inanan, tecrübeyle gençliğin birbirini tamamladığı dinamik bir ekiple yola çıktık. Yoğun bir tartışma ve hazırlık sürecinin ardından eylül ayının başında, yedi dilde “Komünist Parti Manifestosu” ile yayımcılık dünyasına giriş yaptık. İlk kitabımız simgesel olsun, en özlü şekilde yayımcılığımızı ifade etsin istedik. Bu yüzden, bu dünya emekçilerine tarihte henüz daha güçlüsü yazılmamış bir çağrı metni olan “Komünist Parti Manifestosu”nu seçtik ve özel bir formatla yayımlamaya karar verdik. Birçok diğer kitabımız da yolda.

YAYIM ÇİZGİSİ: İLERİCİ VE AYDINLANMACI 

Bir çıkış manifesto yayımladınız ve Kor Kitap’ı sosyal medyadan “Karanlıktan aydınlığa” mottosuyla duyurdunuz. İlk kitabınız da yedi dilli olarak çıkardığınız Komünist Parti Manifestosu. Bunlarla okurlara yayımcılığınız hakkında nasıl ipuçları veriyorsunuz?

Aslına bakılırsa çokça ipucu var, birazına da değinmiş olduk. Bugün yalnızca ülkemizde değil, dünya çapında da akıl dışılığın, eşitsizliğin, savaşların, talan ve sömürünün, gericilik ve muhafazakarlığın yaygınlaştığı bir dönem yaşanıyor. Diğer yandan da inanılmaz bir hızla gerçekleşen teknolojik ilerlemeler büyük bir bilgi yığılması yaratırken, bilimsel araştırma ve ilerlemelerin sonuçları tüm insanlığın yararına kullanılmıyor, belli başlı çıkar ve sermaye çevrelerinin tekelinde tutuluyor. 

Böyle bir dünya ve ülkede, insanlığın yarattığı ilerici, aydınlık birikiminin, toplumcu değerlerin savunucusu ve taşıyıcısı olacak bir yayım çizgisini izleyerek okurlarla buluşmak amacımız. Aynı zamanda bir sorumluluk. Bu birikimin zenginliğini taşırken, tarihin karanlık sayfalarıyla, cinsiyet eşitsizliğiyle, dünden bugüne taşınan sorunlarıyla yüzleşmek, günümüzün önemli olay, olgu ve süreçlerine tüm gerçekliğiyle bakmak, anlamak ve değiştirmek üzere yorumlamak da başka bir sorumluluk.

‘OKUYUCULARLA BULUŞMAYI ÖNEMSİYORUZ’

Peki okuyucuları neler bekliyor?

Toplumcu dünya ve çağdaş klasiklerden birçok eserin yanı sıra tarih, inceleme, araştırma kitaplarımız olacak. Bilimin ve bilimsel bilgiyi üretenlerin böylesine saldırı altında olduğu bir dönemde pozitif bilimler ve özel olarak da evrim alanında yayımlayacağımız başlıklar en önemsediğimiz kitaplarımızdan olacak kuşkusuz. Uzun denebilecek bir süredir baskıları olmayan ve geniş okur kitlelerinin beklentisi olan eserleri okurlarla yeniden buluştururken ilk kez okurla buluşturacağımız çokça eser de var yayım programımızda. Bu yıl özellikle Ekim Devrimi’nin 100. yılı vesilesiyle hem roman hem de inceleme kitaplarımız olacak. 

Buna ek olarak kitabı basılı halde okurla buluşturmak temel varlık sebebimiz olsa da okurlarımızla buluşacağımız söyleşileri, kitaplarımızdan yola çıkarak düzenleyeceğimiz panelleri çok önemsiyoruz. En net ve doğru geri dönüşleri alabileceğimizi bildiğimiz bu tür toplantı ve bir araya gelişleri, kitabı fiziksel olarak almasa da okuyucuların yayınevimizin ürettiği içeriğe uygun olarak bu birikimle buluşmanın alanı olarak görüyoruz.

‘İSTANBUL KİTAP FUARI ÖNEMLİ BİR BAŞLANGIÇ OLACAK’ 

Önümüzde İstanbul TÜYAP Kitap Fuarı var. Buna dair nasıl bir hazırlık içerisindesiniz? Değişik şehirlerdeki kitap fuarlarına da katılacak mısınız?

Sözünü ettiğimiz buluşma alanlarının önemli bir ayağı da kitap fuarları hiç şüphesiz. Türkiye’nin en büyük kitap fuarı olan İstanbul Kitap Fuarında da en geniş okur kesimiyle buluşma fırsatı yakalayacağız, hatta bir anlamda görücüye çıkacağız. Yayımcılıkta oldukça durgun sayılan tüm bir yaz dönemini yayımevi ekibi olarak hummalı bir çalışma içinde geçirdik. Şimdiden, 4-12 Kasım tarihleri arasında İstanbul Kitap Fuarı 3. Salon 311/A’da okurlarımızla buluşmanın heyecanını yaşıyoruz. İstanbul Kitap Fuarı önemli bir başlangıç olacak ama elbette elimizden geldiğince ülkenin değişik kentlerinde düzenlenen tüm fuarlara katılıp en geniş okuyucu kesimleriyle doğrudan buluşma gayreti içinde olacağız.

‘ÜZERİMİZE NE DÜŞÜYORSA YAPACAĞIZ’

Son olarak yayım dünyasına yeni atılan bir yayımevi olarak ülkemizde kitap yayımcılığının durumuna ilişkin neler söylemek istersiniz?

İçinden geçtiğimiz türden, baskının yoğunlaştığı ve kendisi gibi düşünmeyenlerin susturulmaya çalışıldığı dönemlerde muktedirlerin kitaba bakış açılarının ne olduğunu iyi biliyoruz. Acı bir şekilde de tecrübe ettik, ediyoruz. Muhalif basılı ve görsel medya organlarının, yayınevlerinin, dergilerin kapatıldığı, kapatılmayanların da yoğun bir baskı altında olduğu bir dönemde yayınlama özgürlüğü önündeki engeller en temel problemimiz olmaya devam ediyor.

Fakat susup, sinmenin kimseyi kurtarmayacağı da ortada. Müfredattan evrim kuramının tamamen çıkarılıp cihat propagandalarının doluştuğu bir süreçte memleketteki aydınlanmadan yana yayıncıların üzerine büyük görevler düşüyor. Biz de sizin aracılığınızla Kor Kitap olarak üzerimize ne düşüyorsa yapacağımızın sözünü verelim.

KOR’DAN ÇIKAN KİTAPLAR

Maksim Gorki “Ana”, Bilge Umar “Börklüce”, Rıza Özlütaş “Burası Politeknik”, Mustafa Kemal Coşkun “Emekçileri İzlemek”, Nevzat Onaran “Türk Nüfus Mühendisliği (1914-1940)”, Charles Darwin “Türlerin Kökeni”, Çağrı Mert Bakırcı “Evrenin Karanlığında Evrim Işığı” ve “Evrim Kuramı ve Mekanizmaları”.

ÖNCEKİ HABER

Türkiye'de heykel tartışmaları: Putlaştırma iddiası

SONRAKİ HABER

Antep'te iş bırakan sayacıların direnişi devam ediyor

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...