25 Ağustos 2017 13:40

HDP Parti Sözcüsü Osman Baydemir, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin 'Irak Kürdistan Bölgesel Yönetiminin bağımsızlık referandumunun savaş sebebi sayılması' sözlerine, “Güney Kürdistan’da Kürt halkının kendi kaderini tayin hakkı en meşru hakkıdır. Bu tehdidi savurmak gayrimeşrudur, kimsenin de haddi değildir" diye tepki gösterdi. 

Osman Baydemir, Mecliste düzenlediği basın toplantısında gündemdeki konulara ilişkin açıklamalar yaptı. Bölgede belediyelere atanan dokuz kayyımın görevden alınmasına ilişki konuşan Baydemir şunları söyledi. “Bu görevden almalar kayyım politikasının iflas ettiğinin göstergesidir. Bu görevden almalar HDP’nin kayyım atamalarına yönelttiği eleştirilerin tümünün haklı olduğunun ispatıdır. Cami avlusunda rüşvet pazarlığı yapanların, bir ev aramasında hırsızlık yapan bir anlayışın savaş ganimeti olarak görülen belediyelerde hırsızlık yapmayacaklarının hiçbir garantisi yoktur.” Diyarbakır’ın Sur ilçesinde devam eden yıkıma tepki gösteren Baydemir, “Sur’a uygulanan bir tecrit politikasıdır. Bir el koyma ve talan politikasıdır. Binlerce yıllık bir hafıza ortadan kaldırılmak isteniyor. Bugün yıkımı yapanlar bilmelidir ki, o enkazda sadece insanların ahı olmayacak. ‘Biz dava partisiyiz’ diyenler, o yıkıntıların içindeki sizin ‘dava’nızın ta kendisidir. Bu politika, Kürt düşmanlığıdır.”  

‘BAHÇELİ’NİN ÇIKIŞI ERDOĞAN’DAN BAĞIMSIZ DEĞİL’ 

MHP Lideri Bahçeli’nin Irak Kürdistan Bölgesel Yönetiminin bağımsızlık referandumu için “Savaş nedeni sayılmalıdır” açıklamasına ilişkin soruya Baydemir, şu ifadelerle yanıt verdi: “Bahçeli’nin çıkışı Erdoğan’dan bağımsız değildir, Erdoğan’ın politikası Bahçeli’den bağımsız değildir. Özeti ‘Kürt anasını görmesin’dir. 2 yıllık bu politikanın bu ülkeye faturası çok ağır olmuştur. 40 milyonluk Kürt halkını tehdit etmek kimsenin hakkı değildir, haddi değildir. Güney Kürdistan’da Kürt halkının kendi kaderini tayin hakkı en meşru hakkıdır. Bu tehdidi savurmak gayrimeşrudur, kimsenin de haddi değildir. Aynı durum Rojava Kürdistanı için de geçerlidir.  Erdoğan ‘Kürt halkına hakarettir’ diyor. Madem öyle niye sürekli devleti kutsuyorsun? Senin için hak olan niye kardeşim diye hitap ettiğin Kürt için hak olmasın?

Bu tehdit Efrîn için de savruluyor. Saddam rejiminin Kuveyt işgali nasıl bir sonuç doğurduysa, Efrîn işgali de benzer yıkımlar doğurmayla yüz yüzedir. Kürt halkı, etkisi bin yıl sürecek bir ittifak önerisinde bulunuyor, 2013’te Diyarbakır Newrozu’nda. Bu öyle bir ittifaktı ki, herkesi kapsayan bir ittifak, birlikte yaşam çağrısıydı. AKP-MHP koalisyonu bu kardeşlik ittifakını elinin tersiyle itti ve düşmanlık hukuku üzerinden bir politika yürütüyor. Şimdiye kadar, Kürt düşmanlığından dolayı kazanan hiçbir rejim olmadı.” (ANKARA)

Evrensel'i Takip Et