11 Ağustos 2017 13:18

Staj günlükleri 2: Fabrikayı tanıma kılavuzu

Siz bir kahramansınız sevgili stajyer! Şimdi size bu gözlemlerin ardından kendimce oluşturduğum kullanma kılavuzunu aktaracağım...

Paylaş

Gizem Nur KARATAŞ 
Kartal

Bildiğimiz üzere bir işyeri, bir fabrikada insanlar belli statülere sahiptir. Siz daha yeni iken ve dışarıdan gözlemleyen biriyken zamanla oranın içine dahil oluyorsunuz. Orada çalışanların deyimiyle “sen buranın kurdu oldun hee” oluyor. Haksız sayılmazlar, güne sabah beşte başlayan gözleriniz de, yol boyunca serviste uyku modunda olan beyniniz de buna engel değil. Siz bir kahramansınız sevgili stajyer! Şimdi size bu gözlemlerin ardından kendimce oluşturduğum kullanma kılavuzunu aktaracağım...

STAJYER NEDİR, NASIL KULLANILIR?

İki tip stajyer vardır; liseli stajyerler ve üniversiteli stajyerler. Liseli stajyerler genellikle tüm okul dönemlerini okul, dershane ve sınavlar eşliğinde geçirir. Hele birde YGS-LYS gibi geleceklerini belirleyen sınavlara, geleceksizlik kaygısı ile girip tüm yazlarını stajla geçirirlerse tadından yenmez. Üniversiteli stajyerler ise bu yolların tozunu yutmuş farklı bir boyuttan bakışa geçmişlerdir. Onlar genellikle vize final dönemlerinde az uyku kapasiteli hale gelip yazları yatmanın planını yaparken geç biten bütünlemeler ile geç başlayan yaz tatili dönemlerini bir staj, olmadı bir yaz okulu ile taçlandırırlar. Okulunuz sizi staja gönderir, staj bahane edilerek çok farklı fonksiyonlarda kullanılabilirsiniz, üstelik bedava! Siz kurnaz patronlar, onlara para verecek değilsiniz ya! Çay getirir, temizlik yapar, hatta işletmede dahi çalışır. Elemanlarınızı gönül rahatlığıyla yıllık izine çıkarabilirsiniz çünkü onlar size yokluğunu hissettirmeyecektir. Biz de ilk günlerde sayısı artan stajyerlerin karşılığında ortadan kaybolanların sırrını çözemiyorduk. Meğer yıllık izinmiş. Yemek ve çay molaları dışında durmaksızın çalışabilirler. Üstelik gerekirse paylayarak deşarj olabilirsiniz. Kullanma kılavuzu böyledir, garanti belgesi de bizden, iyi günlerde kullanın!

İŞÇİ NEDİR, NASIL KULLANILIR?

İşçi bir fabrikanın her şeyidir. Ama işçiye verilen değer asla bunun karşılığı değildir. Merak etmeyin bu kafa karışıklığınız çabuk geçecektir. Onlar size durumu şöyle açıklar “ee napcan ekmek parası?​” Kendinizi vicdan sahibi sayarak onlara sigorta yaparsınız ve eğer çok vicdanlıysanız gerçekten onlara asgari ücret verirsiniz. Bol bol sömürürsünüz. Ama tüm bunların yanında bir şekilde hayatta kalmak zorunda olan mülteci işçileri çalıştırırsınız. İşçiler kullandıkları makinelerin onlara zimmetli olduğunu söylediklerinde böyle olması gerektiğini düşündüm. Kullanan ve üreten sizsiniz ama mülk patrona ait bu temel bir çelişkidir. Ama buradaki maksat makinenin başına herhangi bir şey gelirse sorumlu tutulacak kişi siz oluyormuşsunuz, oymuş. 

SİZ ONLARI BİR DE SINIF BİLİNCİNE SAHİP OLUNCA GÖRÜN 

Genel anlamda işçileri izlediğinizde şunu görebiliyorsunuz. Günlerinin büyük bir kısmını işyerinde geçiriyorlar bu da onları sosyal yaşamdan uzaklaştırıyor. Bir araya geldikleri her yerde sohbet etme ihtiyacı hissediyorlar. Fabrika içinde gerçek bir survivor ortamı var. “Eğer burada kalmak istiyorsan ispiyonla” şiarı ile ustabaşına bol bol söylenti taşınıyor. Hatta stajyerler arasına bile tatlı bir rekabet söz konusu. Sendikanın varlığından pek haberdar değiller, bilenler de aile şirketinde sendika olmaz diyor. Sendika yok ama mesai var diyoruz, “aman diliniz ne söyler, sendika falan bilmeyiz biz.” Bakın işçiler hem çok kullanışlı hemde ekonomik. Aman patron siz onları bir de sınıf bilincine sahip olunca görün, siz pek sevmezsiniz ama dileriz tez zamanda!

İŞLETME MÜDÜRÜ NEDİR, NASIL KULLANILIR?

Bu modeller genelde eğer erkekse işçilerden aldığı beddualar ile saçlarını dökmüş halde bulunurlar. Saçlı modellerde vardır elbette ama istisnalar kaideyi bozmaz. İşletme içindeki görevleri patronun gönderdiği azarları karşılamak, idari işleri patrondan aldığı “kâr, daha çok kâr” şiarı ile idare etmektir. Senelerce okul sıralarında dirsek çürütür, dil öğrenir, yüksek lisans yapar bir o kadar iş tecrübesi edinir ve yine gelip ilkokul mezunu bir adamın bilmiş tavırlarına ve azarlarına maruz kalır. Çünkü işletme sahibi o adamdır ve parası vardır. Edindiği deneyimlere sığınaraktan “işçiye çok yüz vermeye gelmez” diyerek ortada gezenleri de vardır bunlar patron gözdesi olmaya adaydır. Beyaz yakalı işçi tayfasındadır. Kas değil beyin gücü ile çalışır. En temel yakıtı patron gazıdır. Çalışma saatlerinde sizi ziyaret eder ve bir şeyler yapmanızı söyleyip gider. Bir de yemek ve çay molaları bitiminde gözünüzün içine içine bakar ki çalışmaya dönün diye.

PATRON NEDİR, NASIL KULLANILIR?

Yüksek azar potansiyeline sahip, dört devir hızla tüm işletmeyi azardan geçirecek potansiyele sahiptir. Bu işin okulunu okumaz işi çalışarak kendi doğrularına göre öğrenir bunu da gururla söyler. Sinir kapasitesi yüksektir, yüksek tonda konuşur. Kendini bu özelliklerle donanımlı hale getirir çünkü sert bir mizaca sahip olduğu zaman işçilerinin çalışma potansiyelini arttıracağını düşünür. En temel yakıtı artı değerdir. Ustalar hariç genellikle çalışanları asgari ücretle çalıştırır, nasıl kâr edeceğini çok iyi bilir. İşletmeyi ziyaret ettiğinde görebilirsiniz, her işin üstesinden gelir, her şeyin nasıl yapılacağını bilir. Size emirler yağdırıp gidecektir. Genelde dikkate alınmaz, herkes bildiği işi bildiği şekilde yapmaya devam eder, sizde öyle yapın. Dayanım kapasitesi yüksektir ama ona karşı kullanacağınız belli silahlar vardır. Kullanabileceğiniz en etkili silah grevdir. En küçüğüyle bile yola gelir.
 

ÖNCEKİ HABER

Fırat’ın dibinde içecek suları yok!

SONRAKİ HABER

Önergeyi kabul etmiyoruz!

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa