7 Ağustos 2017 10:38

'İnsan hakları savunucuları derhal serbest bırakılsın'

İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi, Beşiktaş'ta Nuriye Gülmen ve Semih Özakça ile ilgili yapılan basın açıklamasında gözaltına alınan İnsan Hakları Derneği İstanbul Şube Başkanı Av. Gülseren Yoleri ve Yönetim Kurulu üyesi Doğan Özkan’ında bulunduğu 43 kişi için dernek binasında açıklama gerçekleştirdi. 

Haksız yere işten atılanların işlerine geri iade edilmeleri için mücadeleye devam edecekleri söylenen açıklama da İnsan hakları savunucularının da serbest bırakılması gerektiği vurgulandı. 

'HUKUK KURALLARI AYAKLAR ALTINA ALINMIŞTIR'

AİHM in kararının son derece kötü bir karar olduğunu söyleyerek konuşmasına başlayan İHD Eş Genel Başkanı Eren Keskin, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin son dönemlerde devletler mahkemesi gibi çalıştığını belirti. Keskin, "İç hukukun tüketilmesini istemek, özellikle Türkiye gibi bir yerde iç hukukun olduğunu savunmaktır. AİHM çok iyi biliyor ki Türkiye devleti hem kendi iç hukukunu,  hemde kendi hukuk kurallarının üstünde tuttuğunu söylediği uluslararası kabul edilmiş hukuk kurallarını ayaklar altına almıştır" dedi. Son saldırıları AİHM kararlarıyla doğrudan ilişkisi olduğunu kaydeden Keskin, "AİHM bu kararıyla Nuriye ve Semih'i ölüme terk etmiştir" dedi. Keskin Cumartesi günün gözaltına alınan insan hakları savunucularının 10 saate yakın elleri arkadan kelepçeli şekilde arabada bekletildiğini, yoğun fiziki işkenceye maruz kaldıklarını, özellikle gözaltına alınan kadınların kadın polisler tarafından taciz edildiğinin altını çizdi.

'ASLA BOYUN EĞMEYECEĞİZ'

Türkiye İnsan Hakları Vakfı(TİHV) İstanbul Temsilcisi  Ümit Efe ise şunları aktardı :"Biz Nuriye ve Semih için 100. günden itibaren hem Kadıköy hem de Beşiktaşta basın açıklaması ve yürüyüş gerçekleştiriyorduk.  Son derece barışçıl bir eylem. İki emekçinin işlerine geri dönmesini dinlendiren açıklamalar yapıyoruz. Bu hafta daha Süreyya Operası önüne varmadan şüpheli şahıs denilerek GBT uygulaması yapıldı. Opera binasına vardığımızda bize tebliğ edilen yasal bir gerekçe sunulmadı. Bizim gözaltına alınmamız hukuk dışıydı. Kötü bir şekilde darp edildik. Nuriye ve Semih adının geçmesi bile yasaklanmıştı.Hiçbir zaman bu kadar kötü dönemler yaşamadık. İnsan hakları mücadelesi asla boyun eğmeyecektir. Bu keyfi uygulamalar, polis terörü bizi sindiremeyecektir. "

'İŞKENCE SOKAĞA İNMİŞ DURUMDA'

Daha sonra söz alan Av. Hüseyin Boğatekin: "Biz avukatların gözü önünde gözaltınana alınanlara işkence yaptılar. 10 saat civarında polis otosunda bıraktılar, elleri ters kelepçeli bir şekilde. Tüm ısrarlı diyolog çabalarımıza karşı bir diyolog bulamadık. Arkadaşlarımız faşizme karşı susma haklarını kullandılar, yemek yememe haklarını kullandılar.  Buna rağmen 10 saat boyunca su ve şeker vermediler. 11-13 saat su ve şekere ulaşamadılar. İşkence artık sokağa inmiş durumda,  herkesi bulmuş bir durumda. Herkes hak savunucularına sahip çıkmak zorundadır"dedi. 

'GÜLSEREN İNSAN HAKLARI SAVUNUCUSU'

Avukat Gülseren Yoleri'nin davalarına baktığı Cumartesi Anneleride desteğe gelenler arasındaydı. Burada söz alan Cumartesi annelerinden Hanım Tosun, "Gülseren bizim kayıplarımızın avukatı. Gülseren insan hakları savunucusudur. Derhal serbest bırakılmalıdır. Gülserenle birlikte gözaltına alınan herkesin serbest bırakılmasını istiyorum" diye konuştu. 

'SERBEST BIRAKILSINLAR'

Gözaltında katledilen Hasan Ocak'ın abisi Ali Ocak, "Gülseren adalet,  insan hakları savunucusudur. Hukuku simgeler. İnsan hakları savunucularını susturmanın özel bir amacı var. Hükümet  hak arayanları, adalet arayanları susturduğunda geleceğini güvence altına alabileceğini düşünüyor. İnsanlık suçu işleniyor.  İnsan hakları savunucularının ve adalet ararken gözaltına alınanların koşulsuz serbest bırakılmasını istiyoruz" dedi. 

'BENİ EVLATSIZ BIRAKTILAR,  AVUKATSIZ BIRAKAMAYACAKLAR'

Gözaltında kaybedilen Murat Yıldız'ın annesi Hanife Yıldız ise şunları söyledi: "22 yıldır oğlunu arıyan bir annenin avukatı gözaltına alınıyor.  Ben isterdim ki 22 yıldır benim oğlumu devlet arasın. Ama öyle olmadı, biz bu kurumlarla birlikte çocuklarımızı aradık.  Beni evlatsız bıraktılar.  Avukatsız bırakmazlar. Onlar insan yaşamına karşı bizlerse insan yaşamlarını savunuyoruz. Avukatlarımız ve insan hakları savunucuları derhal serbert bırakılsın. "

’HAK SAVUNUCULARI ÜZERİNDEKİ BASKILARA SON’

Basın açıklamasını okuyan İstanbul şube Başkanı Leman Yurtsever, Nuriye ve Semih'in işlerine iade edilmek için başlattıkları açlık grevinin 150’ıncı gününde, Saat 19.00’da Beşiktaş Kartal heykelinin önünde yapılmak istenen basın açıklamasına kolluk güçlerinin pervasızca saldırdığını ifade etti. Yurtsever, 43 kişi darp edilerek gözaltına alındığı eylemde İHD Başkanı Av. Gülseren Yoleri ve İHD Yönetim Kurulu üyesi Doğan Özkan’ın da aralarında bulunduğu 43 kişinin avukat görüşü engellendiğini, gözaltına alınanlardan yaklaşık 20 saat boyunca haber alamamadıklarını belirtti. Yurtsever, "20 saat sonra çeşitli girişimler sonucu avukat görüşü sağlanmış, yapılan görüşmelerde gözaltına alınanların hemen hemen hepsi darp edilmiş, işkence ve kötü muameleye maruz kalmışlardır" dedi. Yurtsever, AİHM kararını gerekçe göstererek, Valilik ve Kaymakamlıkların Nuriye Ve Semih için yapılan her türlü gösteriyi yasaklayarak, ‘Gösteri Yapma ve Kişi Güvenliği’ ile  'Yaşama Hakkını' ihlal ettiğini kaydetti. Yurtsever, Devletin bir an önce valilik yasağını kaldırmasını hak ihlallerine son vermesi gerektiğini belirtti Yurtsever, "bizler İnsan Hakları Savunucuları olarak;  “ Demokratik ve yasal haklarımızı kullanmak bir haktır;  bu hakkımızı ihlaller sona erinceye dek,  her yerde her koşulda kullanmaya devam edeceğiz” diyoruz. Ölümden değil, Yaşamdan yanayız. Haksız yere işten atılanların, işlerine iade edilsin diye mücadele edenlerdeniz.

OHAL’e değil, çoğulcu, özgürlükçü, insan haklarına saygılı, güçlü bir demokrasiye ihtiyaç duyanlardanız" ifadelerini kullandı. (İstanbul/EVRENSEL)
 

Evrensel'i Takip Et