02 Ağustos 2017 04:30

İstanbul'daki Vicdan ve Adalet Nöbeti ikinci gününde

Halkların Demokratik Partisinin Yoğurtçu Parkı'ndaki 'Vicdan ve Adalet Nöbeti'nin 2. günü çevre temizliği ve yürüyüşle başladı.

Paylaş

Eylem NAZLIER
İstanbul

Halkların Demokratik Partisi (HDP) “Durmayalım, dur diyelim, faşizmi durduralım” sloganıyla açıkladığı “Demokrasi Mücadele Planı” deklarasyonunun ardından Diyarbakır, İstanbul, Van ve İzmir’de sokağa çıkma kararı almıştı. Nöbetin İstanbul ayağının ikinci gününde basın açıklaması gerçekleştirildi. Basın açıklamasına HDP Milletvekillerinin yanı sıra siyasi parti temsilcileri ve HDP ilçe örgütleri çalışanları katıldı. Açıklamanın yapıldığı alana “Faşizmin panzehiri adalettir”, “Demokratik siyaset tasfiye edilemez”, “Toplumsal barıştan vazgeçilmez”, “Emekçilerin sosyal hakları gasp edilemez”, “Destkeftıyên jınan nayên tınekırın” pankartları asıldı.

Nöbetin 1. günüde gece geç saatlerde güncel gelişmelere ilişkin partililer ile sohbet eden vekiller, 'Vampir Köylü' adlı oyun sonrası dinlenmeye geçti. Gece dönüşümlü nöbetler tutuldu. Sabahın ilk ışıkları ile uyanan vekiller, çevreyi temizledikten sonra parkın içinde sabah yürüyüşü gerçekleştirdi.

Ardından da vekiller kitap okudu. 

‘BASKIYA VE ZULME KÖTÜLÜK EKİYORLAR'

Nöbetin 2. gününde açıklama yapan Halkların Demokratik Partisi (HDP) Mardin Milletvekili Mithat Sancar Türkiye’nin adaletin çöktüğü bir dönem yaşadığını ve adaletten söz etmenin kara bir ironi olduğunu belirterek adaletin mazlumların şiarı haline geldiğinin altını çizdi. Geçtiğimiz yıl Yoğurtçu Parkı'nda harfiyat kamyonunun ezmesi sonucu yaşamını yitiren Şule İdil Dere’yi hatırlatan Sancar, “1 yıl geçti sorumlular hakkında işlem yapılmadı. Mağdurları ezenleri, suç işleyenleri koruyarak ayakta kalıyorlar. Sürekli suç işleyen insanlar birbirlerine daha çok sarılarak ayakta kalabileceklerini düşünüyorlar. Her adaletsizlik yeni bir adaletsizlikle unutturuluyor. Bizler suçlulardan hesap sormak için adalet istiyoruz" dedi.

Nuriye Gülmen ve Semih Özakça'nın açlık grevini hatırlatan Sancar "146. gününde büyük bir inançla süren bir açlık grevi var. Haksızca açlığa mahkum edilmek istendiler onlar da son çare kendi bedenlerini açlığa yatırarak direnmek istediler. Nuriye ve Semih’e suçlar uydurarak gözaltına aldılar hapishaneye tıktılar. Hapishanede işkenceye devam ettiler. Sadece haksızlık yapmakla kalmıyor devlet, aynı zamanda kötülük yapıyor. Baskıya ve zulme kötülük ekliyorlar. Nuriye ve Semih’i zorla hastaneye götürdüler ve eziyet ettiler. Onları mutfağa yakın bir koğuşa koymuşlar bunun adı kötülüktür” diye konuştu.

‘HESAP SORULMASINI İSTEMİYORLAR'

Sancar, “Van’ın Edremit belediyesine atanan kayyım, Ermeni mezarlığının bulunduğu yere tuvalet inşa ettirdi. Ermeni Soykırımı demeyi yasaklıyorlar, kimliklere baskı yapıyorlar ama bununla da tatmin olmayıp üzerine kötülük ekliyorlar. Bunların bir çok örneği var en başta kadın emeğinin, kadının yaşam sahiplenişinin mekanlarını kapattılar kayyımlar. Biliyorlar kadının direnişi zalimlerin sonunu getirebilecek en etkili direniştir. Anadilde eğitim yapan çocuk yuvalarını kapattılar. Mesela Uğur Kaymaz’ın Kızıltepe’de heykelini kaldırdılar. Tahir Elçi’nin adını parktan çıkarttılar. Bütün bunları yaparken birincisi bütün bu haksızlıkların suçların hesabının sorulmasına asla izin vermek istemediklerini gösteriyorlar. Roboski failleri cezalandırılmasın istiyorlar bir de üzerine kötülük ekliyorlar. Katledilen insanları hafızalardan silmek istiyorlar, hatırlanmasını, hesap sorulmasını istemiyorlar” dedi. 

‘SOKAKLAR BİZİM'

Otoriter sistemlerden faşist bir yönetime geçişin köprüsünün kötülük olduğunu vurgulayan Sancar, alanın barikatlarla çerilmiş olduğunu vurguladı. Sancar, “Dünden beri buradayız çeper çeper barikatlarla çevrilmiş etrafımız, binlerce polis etrafta bize verilen dar bir alan var ve parkın tek kuru ağacının olduğu yeri seçmişler. Yasak var baskı var zulüm var ama bununla tatmin olmuyorlar üstüne kötülük ekliyorlar. Sokakları, parkları kapattılar ve Kadıköy’de yaşayan insanlarında hayatını zorlaştırdılar. Kadıköylülere sanki tüm bu baskıların sorumlusu bizmişiz gibi propaganda yapıyorlar. Asıl onlar bu meşru hakkı içlerine sindiremedikleri için aynı zamanda Kadıköy’de yaşayan insanlara da bir fatura kesiyorlar.  Kadıköy vicdanın ve adaletin mekanıdır bu haksızlığa Kadıköy halkının itiraz etmesini bekliyoruz. Elbette barışçıl ve demokratik tüm imkanları kullanarak. Sokakların bizim olduğunu her fırsatta dile getirin, hissettirin, itiraz en meşru hakkımızdır ve itirazın çok çeşitli yolları vardır” diyerek Kadıköy halkının bu haksızlıklara karşı ses çıkarmasını, itiraz etmesi gerektiğini belirtti.

‘ÇOCUKLARINIZIN YÜZÜNE BAKAMAYACAKSINIZ’

Recep Tayyip Erdoğan’ın HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’a terörist dediğini hatırlatan Sancar, “Yargı ve adalet çöktü. Artık bağımsız yargıdan söz etmek mümkün değil. Eş Genel Başkanımız hakkında hüküm veriyor Cumhurbaşkanı. Kendisini ispata davet ediyoruz, susuyor. Hangi hakla Selahattin Demirtaş’a terörist diyorsun. Eğer Cumhurbaşkanı böyle bir konuşma yapabiliyorsa yargıya talimatını vermiş demektir. Sevgili hakimler ve savcılar bu nöbet sizin içindir aynı zamanda vicdanınızın kararmasını önlemek içindir. Kendi yüzünüze bakamayacağınız gibi çocuklarınızın da yüzüne bakamayacaksınız” diyerek Recep Tayyip Erdoğan’ı terörist ithamını ispat etmeye davet etti.

'VİCDANIN SESİNE SET ÇEKİLEMEZ'

Parkın bariyerlerle kapatılarak halkla buluşulmanın engelleyemeyeceklerinin altını çizen Sancar, “Bizleri bariyerler arasına kapatabilirler, halkımızla buluşmamızı fiziken engelleyebilirler ama buradan yükselen vicdan sesine set çekemezler.  İktidar suçları, haksızlıkları çok fazla olduğu için korkuyor. Bu kadar günah işleyen yönetim halkın kıpırdanışından korkuyor, halkın hesap soracağını biliyor. Biz bu hesabı birlikte soracağız, adalet ve vicdan isteyen bütün insanlarla omuz omuza yürüyeceğiz. Bizler vicdanlarda, sokakta, parklarda bu ortaklığı kuracağız. Hiçbir toplum bu kadar kötülüğü daha uzun süre kaldıramaz. Mutlaka ama mutlaka kendini kurtaracak bir çıkış bulur. Dereleri büyütmek zorundayız, sadece büyütmek yetmiyor dereleri birleştirmek gerekiyor. Dereleri büyük okyanuslara akıtmak zorundayız. İktidarın destekçileri de çürümeye devam edecek. Bu politikaların bedenini sadece mazlumlar ödemiyor ama iktidara destek verenlerin çok daha büyük bir bedel ödemek zorunda kaldıklarını ve kalacaklarını hatırlatalım. Onlar bu politikalara sessiz kalmakla kendi vicdanlarını çürütüyorlar” diye konuştu.

‘NÖBET BÜYÜYEREK DEVAM EDECEK'

Sancar, son olarak iktidara barikatları kaldırın çağrısı yaparak şunları söyledi:

“Halk gelmiyormuş kaldırın barikatları bakalım kim halkla buluşuyor kim halktan korkuyor. Korkanlar barikat kurar cesurlar her yerde direnir. Hakikat cesaretin en önemli kaynağıdır. Bu nöbet büyüyerek devam edecek. Bu zulme boyun eğmeyen kararlı olan bütün yoldaşlarımız biliyoruz her yerde zülme direnen arkadaşlarımın bir araya geleceğiz buluşacağız ve faşizme giden bu yürüyüşü durduracağız."


NÖBETE ‘60 KİŞİ’ SINIRI

Vicdan ve Adalet Nöbeti Yoğurtçu Parkı’nda ziyaretlerle devam ediyor. Bugün nöbet alanında ilginç bir uygulama yaşanıyor. Polis içeride 60’tan fazla kişinin bulunmasına izin vermiyor. HDP yöneticileri bu sayıya gazetecilerin dahil edilmemesi gerektiğini söylüyor ancak alandakileri sayan polis eğer 60 kişi varsa girişi kapatıyor.


CHP'DEN DAYANIŞMA ZİYARETİ

HDP'nin Kadikoy Yoğurtçu Parkı'nda devam eden nöbetine bugün CHP İstanbul İl Örgütü destek verdi. Cumhuriyet Halk Partisi Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, İstanbul İl Başkanı Cemal Canpolat ve ilçe başkanları, Halkların Demokratik Partisi'nin (HDP) Kadıköy Yoğurtçu Parkı'ndaki Vicdan ve Adalet Nöbeti’ni ziyaret etti. 

'ADALET TALEBİNİ BÜYÜTMELİYİZ'

CHP İstanbul İl Başkanı Cemal Canpolat, Yoğurtçu Parkı'nın polisler tarafından kapatılmasına dikkat çekerek, ''Ülkenin adalete ve özgürlüğe ne kadar ihtiyaç duyduğunu buraya gelirken bir kez daha gördük. Adalet talebi bütün yurttaşlarımızın ortak talebi haline gelmiştir. Bu zemin bizim ortak paydamızdır'' dedi. Canpolat, adalet ile ilgili eylem ve etkinliklerin herkesin ortak eylemi olmalısı gerektiğini söyleyerek, ''Bizler bu dayanışmayı büyütmek için çaba içerisinde olacağız. Ülkemizin geçtiği süreçte bu sorunun kan ve gözyaşı ile çözülemeyeceğini, barış demokrasi ve dayanışma için bir çözüm sürecine girmemiz gerektiğinin kanısındayız. Bugün biz arkadaşlarımızın yürüttüğü adalet ve vicdan nöbetinde dayanışmak için buradayız. Bu eylemi destekliyoruz'' diye konuştu. 

'ZOR BİR SÜREÇTEN GEÇİYORUZ'

CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu ise ülkenin zor bir süreçten geçtiğini söyledi. Tanrıkulu Türkiye'nin daha önce böyle bir süreç yaşamadığına dikkat çekerek, ''10 yıl önce, 20 yıl önce bu söylediklerimizi söylüyorduk. Öyle bir süreçten geçiyoruz ki eski söylediklerimizin hepsi eskidi. Türkiye yakın tarihin değil, tarihin en zorlu sürecinden geçiyor. Demokrasi, özgürlük, adalet sınavından geçiyor'' dedi. CHP'nin yapmış olduğu Adalet Yürüyüşü'ne de değinen Tanrıkulu şunları söyledi: ''O yürüyüşte Türkiye'nin bütün demokrasi güçleriyle dayanışma içerisinde olduk. Bugün aynı dayanışmayı göstermek için buradayız.''

'ADALET TALEP EDENLER BİRBİRLERİNİN ELLERİNİ BIRAKMAMALI'

Son olarak HDP Milletvekili Filiz Kerestecioğlu, CHP heyetine ziyaretleri için çok teşekkür ederek sözlerine başladı. Kerestecioğlu, "Bizler yaptığımız iki şey karşılaştırdığında HDP'nin daha fazla çevrildiğini görüyoruz. Biz buna 2015'te Cizrede şahit olduk. Bu baskıya dur demek istediğimizde tanık olmuştuk. Son yıllarda da tanık olmaya devam ettik. Bunun için bu dayanışma çok önemlidir. Belki bizle başlamıştır, ama bundan sonra da durmayacaktır. Muhalif olan insanların, hak, hukuk, barış ve demokrasi isteyen insanların birbirinin elini bırakmaması gerekir" dedi.

KESK'TEN 'VİCDAN VE ADALET' NÖBETİNE DESTEK ZİYARETİ

Kamu Emekçileri Sendikası Konfederasyonu (KESK) akşam saatlerinde Kadıköy'de Boğa Heykeli önünde bir araya gelerek Vicdan ve Adalet Nöbeti'nin tutulduğu Yoğurtçu Parkı'na yürümek istedi. Polisin yürüyüşe izin vermemesi üzerine KESK üyeleri parka teker teker gittiler. Bariyerlerle kapatılan park girişinde ise polisle KESK'liler arasında kısa süreli bir tartışma yaşandı. Tartışmanın ardından az sayıda kişi parka alınırken diğer kişiler park dışında bekletildi. Parkta KESK'lileri HDP İstanbul Milletvekili Filiz Kerestecioğlu karşıladı. 

Burada bir açıklama yapan HDP Miletvekili Filiz Kerestecioğlu, "Sizlerin ne kadar onur insanlar olduğunuzu biliyoruz. Yanımızda olduğunuzu, yan yana olduğumuzu biliyoruz" dedi.

'HERKES İÇİN ADALET DEMEK İÇİN BURADAYIZ'

KESK İstanbul sözcüsü Özlem Tolu ise şunları söyledi: "Adaletsizliğin kol gezdiği bir dönemde 'herkes  için adalet' demek için geldiniz. Bu karanlık ve zor süreçte, adaletsizliğin kol gezdiği ortamda KHK'larla yönetiliyoruz. Toplumun bütün kesiminden sadece bir bölümümüz, emeğin haklarını savunmaya çalışan bizler ; adaletin sesini yükseltmeye safları sıklaştırmaya, güçlendirmeye geldik. Mutlaka kazanacağız. Bir kağıt parçasıyla işlerimizden  edildik. Mücadele etmekten geri durmayanlar olarak ihtiyaçların yaşandığı günden beri sokaklarda olmaya devam ettik.

NÖBETİN İKİNCİ GÜNÜNDE VİCDANIN SESİ ADIYLA SES ÇIKARMA EYLEMİ

HDP’nin Yoğurtçu Parkı'nda başlattığı Vicdan ve Adalet Nöbeti’nin ikinci gününde de "Vicdanın Sesi" adıyla ses çıkarma eylemi gerçekleştirildi. “Her yer meclis, her yer direniş” ve “Bijî HDP” sloganlarının atıldığı eylemde, kitle polis bariyerlerine vurarak, zılgıtlar çekti. HDP’li vekillerin de katılımıyla Kürtçe şarkılar eşliğinde halaylar çekildi.

BARİKATLARIN ARDINDA SES ÇIKARDILAR

Parkın içinde ses çıkarma eylemi yapılırken dışarıda da, alkış, zılgıt ve ıslıklar ile destek verildi. Parka girişlerin sayı ile alınmasından kaynaklı polis barikatlarının önünde saatlerce bekleyen yurttaşlar, gece geç saatlere kadar vekilleri ziyaret etmekten vazgeçmedi. Bekleyiş sırasında halaylar çekilirken sık sık türküler ve marşlar okundu. 

Gece geç saatlere kadar ziyaretlerin devam ettiği nöbette, akşam yemeği için kolektif şekilde hazırlanan sofra yine hep birlikte toplandı. Yemeğin ardından vekiller ziyarete gelen yurttaşlar ile sohbet etti. Vekiller ile yurttaşlar hatıra fotoğrafları çekerken bir yurttaş nöbete destek vermek için Diyarbakır'dan geldiğini söyledi. Kadın vekiller ise, kadınlar ile yaptıkları sohbetlerde tekçi zihniyetin kadın mücadelesi ile yıkılacağını belirtti. 

Yapılan sohbetlerin ardından yurttaşlar yarın yine geleceklerini ve nöbetin sesini duyurmak için çalışacaklarını vurguladı. Ziyaretlerin ardından ise vekiller, günlük toplantılarını aldı. 

İkinci günün sonlandığı parkta, gece boyunca dönüşümlü nöbet tutulacak.
 

ÖNCEKİ HABER

Gazetelerde 'Ne Var Ne Yok?' - 2 Ağustos 2017 Çarşamba

SONRAKİ HABER

‘Freedom for Yusuf Karataş’ campaign launched in UK

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...