BOSCH İşçileri: Kimse OHAL’e ve grev yasaklarına güvenmesin

Uğur ÖKDEMİR
Bursa

Metal iş kolunda eylül ayında başlayacak olan MESS grup toplu iş sözleşmesi öncesi görüştüğümüz Bursa’daki BOSCH işçileri sözleşmeden beklentilerinin yüksek olduğunu söylüyor. OHAL sürecinde birçok grevin yasaklandığını hatırlatan işçiler, “Kimse OHAL’e ve grev yasaklarına güvenmesin. Bir kişinin gidip şalteri indirmesine bakar tüm fabrika durur” diyerek hem Hükümeti hem de Türk Metal’i uyarıyor.

İŞ GÜVENLİĞİ VE ÇALIŞMA KOŞULLARI DA ÖNEMLİ BİR YERDE DURUYOR

Fabrikada sürekli mesailerin olduğunu söyleyen bir işçi, “Ağırlaşan iş koşullarında çok yoğun çalışıyoruz. Bu ağır ve yorucu koşullarda çalışmanın yanında bir de psikolojik baskı kuruyorlar üzerimizde. Bu durum çalışma koşullarının ağırlığını ikinci plana attırıyor insanda. Çünkü bedenen yorulduğunda uzanırsın, akşam çay içersin, bir şekilde beden yorgunluğunu atarsın ama psikolojik baskıyı bir türlü atamıyorsun üzerinden. Sürekli kafanda ve bu insanı daha da gergin ve stresli yapıyor. Mesela tuvalete gideceksin gelip sana diyor ki tuvalete gittiğin süreyi yaz. Böyle bir çalışma ortamı olabilir mi? İşteki bu gergin ve stresli ortam otomatikman dışarıdaki yaşamımıza da yansıyor” dedi. Sözleşmede ücrete ilişkin taleplerin ön plana çıktığını ifade eden işçi, “Ama çalışma koşullarının her geçen gün kötüye gitmesi, iş güvenliğinin yok denecek kadar az olması da maddi konular kadar çok önemli” dedi.

Çalışma koşulları ve iş güvenliğinin ortadan kalktığı bir ortamda sağlıklı çalışılamayacağını ifade eden işçi, şunları söyledi: “Yirmi yaşında gencecik insanlar işe başlıyor on yılı doldurmadan sakat oluyorlar. Hepsinde fıtık ve çeşitli hastalıklar görülmeye başlıyor. Parayı kazanabilmem için benim sağlığımın iyi olması gerek. O yüzden sözleşmede en önemli maddeler bunlar olmalı, maddi konuların yanında.”

‘İŞÇİ DÜŞMANI BİR POLİTİKA İZLİYOR AMA MUHAFAZAKAR!’

Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan’ın “OHAL’i grevleri yasaklamak için kullanıyoruz” sözlerini hatırlatan başka bir işçi, “Hakkımızı aramamızın önüne rahatça engel koymak için sürekli OHAL’i uzatıyorlar. Sözde OHAL halka çıkarılmamıştı ama her şey apaçık ortada artık. OHAL direkt işçiye emekçiye karşı çıkarılmış. Sürekli grevler yasaklanıyor. Ama şunu da unutmasınlar işçinin gırtlağına kadar borca battığında, açlık kapıyı çaldığında yasağı dinlemez” dedi.

AKP’ye oy veren işçilerin, ‘Böyle bir Cumhurbaşkanı hiç geldi mi, baksanıza taziye evlerinde dua okuyor ne güzel’ dediklerini söyleyen işçi, “Söz grev yasaklarına gelince bir şey demiyorlar. ‘Yanlış yapıyorlar yaptıkları işçi düşmanlığı ama yine de muhafazakar bir Cumhurbaşkanı arkasında durmamız gerek’ diyorlar. Sürekli A Haber’i izleyip orada yapılan propagandanın etkileri bunlar bence. Çünkü ekmeğine göz dikildiğini görüyor, yanlış olduğunu söylüyor, ama yine de destekliyor” dedi.

Toplu iş sözleşmesinden anlaşma çıkmaması durumunda grevin kaçınılmaz olduğunu söyleyen bir başka işçi de “OHAL var diyeceklerini ve grevi yasaklayacaklarını herkes adı gibi biliyor. Ama bu yasak karşısında bizim yapacağımız tek bir şey var o da şalteri indirmek başka çaremiz yok. Ne patronlar ne de Hükümet güvenmesin OHAL’e. Bir kişinin gidip şalteri indirmesine bakar ve tüm fabrika dışarı çıkar. Metal işçisini kimse hafife almasın” dedi.

SON SÖZÜ KAVLAK DEĞİL METAL İŞÇİLERİ SÖYLEYECEK

Türk Metal Genel Başkanı Pevrul Kavlak’ın Bursa’ya geldiğini hatırlatan bir işçi de şunları söyledi: “Sözleşme için bir sürü şeyden bahsetti ama kimse ne söylediğini anlamadı. Türk Metal’in temsilcileri bile Pevrul Kavlak’ın ne söylediğini anlamadı. Yaptığı konuşmanın ucu açık, nereye çekersen oraya gider. Ama işçiyi dinlemeyecekleri kesin, kendisi itiraf etti resmen. ‘Son sözü ben söylerim’ dedi. Buradan bile anlaşılıyor kendi bildiklerini yine okuyacakları. O yüzden kimse güvenmiyor bunlara, ama bu dönem öyle kolay olmayacak. Bakalım son sözü Pevrul Kavlak mı söyleyecek yoksa metal işçileri mi? Bunu yakında göreceğiz, ama bizim de bu işi sıkı takip etmemiz gerekiyor. Kendi bölümlerimizden başlayarak taleplerimizi sürekli dillendirmeli ve takipçisi olacağımızı temsilcilere göstermeliyiz. Temsilciler gerekli yerlere işçinin durumunu zaten aktarır ama bizim TİS sürecini sonuna kadar takip eder pozisyonda olmamız gerek. Bunu da kendi bölümlerimizden başlayarak oluşturacağımız komitelerle, kendi temsilcilerimizle yapmalıyız” dedi.

‘EVRENSEL’DEKİ HABERLERDEN PATRON DA TÜRK METAL DE RAHATSIZ’

Geçtiğimiz haftalarda BOSCH’ta 20’nin üzerinde işçinin çıkarıldığını hatırlatan bir işçi de “Bu işten çıkarmalarla bir anlamda bizlere gözdağı vermek istediler. İşten çıkarılan arkadaşlarımızın çıkarılma sebepleri arasında Evrensel gazetesinde yer alan BOSCH haberleri olduğunu duyduk. Tabii bunu yönetim açıkça söylemiyor ama fabrikada konuşuluyor işçiler arasında. Fabrika yönetimi, Türk Metal hepsi Evrensel gazetesini takip ediyor ve haberleri kim yaptırıyor, onun peşine düşüyor. Sözleşme öncesi bir şeyler planlıyorlar, erkenden önlem almak gerek diyerek bu arkadaşlarımız işten çıkarıldı. Sorunlarımızı, sözleşmeden beklentilerimizi basına yansıtmamızı istemiyorlar açıkçası” dedi.