06 Temmuz 2017 07:55

Danıştay, Cerattepe'de halka rağmen madenciliğe olur verdi

Artvin Cerattepe'de Cengiz Holding tarafından işletilmek istenen altın madeni için Danıştay 'madencilik yapılabilir' kararını onadı.

Paylaş

Artvin’in Kafkasör Yaylası Cerattepe Mevkii'ndeki madenciliğin iptali için açılan Türkiye’nin en büyük çevre davasında, Rize İdare Mahkemesi'nin, “Madencilik yapılabilir” yönündeki kararı Danıştay tarafından onaylandı. Kararla Cerattepe Mevkii'ndeki madencilik faaliyetlerinin önü açılmış oldu. Adalet Yürüyüşü'ne katılan Yeşil Artvin Derneği Başkanı Nur Neşe Karahan ile avukat Bedrettin Kalın karara tepki gösterdi: Hukuktan ve adaletten uzak bir karar. 

Cerattepe Bölgesi’ndeki madencilik faaliyeti için 2 Haziran 2015’te yeniden “ÇED Olumlu” kararı verildi. Yeşil Artvin Derneği öncülüğündeki 751 kişi ve 61 avukat, 8 Temmuz 2015'te Rize İdare Mahkemesi’nde, “ÇED olumlu” raporunun yürütmesinin durdurulması ve iptali istemiyle Türkiye’nin en büyük çevre davasını açtı. Mahkeme, bölgede 14 Mart 2016' da bilirkişi heyeti ile inceleme yaptı. Mahkemeye ulaşan bilirkişi raporunda, yıllık 500 bin ton çıkartılacağı öngörülen cevherin kapalı kabinli teleferikle taşınması halinde çevreye zararlarının azalacağı ve ara katlı üretim yöntemi ile heyelan riski oluşmayacağı belirtildi.

Rize İdare Mahkemesi, Cerattepe’deki madencilik faaliyetleri için tarafları son kez 19 Eylül 2016'da  dinledi.

45 SAYFALIK KARAR

Duruşmada Yeşil Artvin Derneği yöneticileri ve avukatları redd-i hakim isteminde bulundu. İstemi aynı gün reddeden Rize İdare Mahkemesi heyeti 1 gün sonra 20 Eylül tarihinde aldığı 2016/485 nolu kararla, ÇED iptal davasının reddine karar verdi. Rize İdare Mahkemesi, 45 sayfalık kararında devlet ormanlarında gerekli iznin alınması halinde madencilik faaliyetlerinin yapılabileceği, söz konusu madencilik projesi için gerekli izinlerin alındığı ve mevzuata aykırı bir durum olmadığına yer verildi. Kararda ayrıca, maden sahasının Milli Park ve Turizm Koruma ve Gelişim Bölgesi dışında kaldığına vurgu yapılarak projeye yönelik iptali istenilen 2/6/2015 ve 3882 sayılı ÇED Olumlu Kararı’nın hukuka ve mevzuata uygun olduğuna karar verilerek iptal talebi reddedildi.

DANIŞTAY ONADI

Yeşil Artvin Derneği, Rize İdare Mahkemesi'nin verdiği karara  geçen yıl 10 Ekim tarihinde Danıştay'a başvurarak itirazda bulundu. İtirazı değerlendiren Danıştay, yerel mahkemenin verdiği “Madencilik yapılabilir” yönündeki kararı onadı ve 25 sayfalık kararda kararın iptal edileceği bir durumun söz konusu olmadığına yer verdi. Danıştay 14'üncü Dairesi, daha önce aynı bölge için 2013 yılında Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından verilen “ÇED olumlu” raporunu iptal eden yerel mahkeme kararını onamıştı.

KALIN: HUKUKTAN VE ADALETTEN BU KADAR UZAK BİR KARAR OLAMAZ

Yeşil Artvin Derneği Avukatı Bedrettin Kalın, Danıştay'ın onama kararını değerlendirdi. Uzunca zamandır bekledikleri kararın çıktığını ancak bu şekilde bir karar verilmesini beklemediklerini belirten Kalın, şunları söyledi:

"Adalet, hukuk adına beklemediğimiz bir karar. Sefaletin ve rezaletin hukukun en üst kurumuna tırmandığını gösteren bir karar oldu. Hukuk ve adaletten bu kadar uzak bir karar olamaz. 25 sayfalık kararın 19 sayfası sadece davacıların isimlerinin olduğu karar. 1 sayfası müdahil olan milletvekillerinin müdahilliklerinin reddedilmesine ilişkin. 4 sayfası husumetle ilgili. Sadece 1 sayfadaki 1 paragraf bu davayla alakalıdır. O paragrafta da Rize İdare Mahkemesi kararının bozulmasının gerektirdiği bir durumun olmadığıyla ilgilidir. Bu hiçbir şey yazmamakla eş değerdir. Bu kadar gerekçesi olmayan, hukuk ve adaletten uzak bir karar bu güne kadar yüksek mahkemeden çıkmadı. Gerekli her türlü hukuksal yollara da başvuracağız.  Hukuk sadece onlardan ibaret değildir. Adaleti oralarda bulamayacağımızı anladık. Şu anda da yürüyüşte adalet arıyoruz."

YEŞİL ARTVİN DERNEĞİ: BU KADAR GEREKÇESİZ KARAR BEKLEMİYORDUK

Yeşil Artvin Derneği Başkanı Nur Neşe Karahan'da kararı eleştirdi ve şu değerlendirmelerde bulundu: 

"Şu Anda adalet yürüyüşündeyiz. Hukukun bu kadar bittiğini düşünememiştik. Umudumuz vardı. Daha önceki gerekçeli kararları biliyorduk ama bu kadar gerekçesiz bir karar beklemiyorduk. Ama bunlar bizim kararımızda bir değişiklik yaratmaz. Her zaman mücadelemizi sürdürdük.  Yaşam alanlarımızı, gelecek kuşaklara bırakacağımız yaşam alanlarını korumamız gerekiyor.  Hukuksuzluklar kendilerini bağlıyor. Halk, vatandaş olarak mücadelemizi sürdüreceğiz." 

NE OLMUŞTU?

Cerattepe’de 26 yıldır altın madeni karşıtı mücadele veriliyor. Son olarak Mehmet Cengiz’e ait Cengiz Holding tarafından işletilmek istenen altın madenine karşı açılan davada, şirketin aldığı “ÇED olumlu” kararı iptal edilmişti. Şirket eski rapor üzerinde küçük değişiklikler yaptı. Çevre ve Şehircilik Bakanlığından yeniden “ÇED olumlu” raporu aldı. Bunun üzerine Yeşil Artvin Derneği öncülüğündeki 751 kişi ile 61 avukat, bu karara karşı Türkiye’nin en büyük çevre ve yaşam hakkı davasını açtı. Dava süreci devam ederken, şirket Cerattepe’ye iş makineleriyle çıkmak istedi. Ancak Artvinliler nöbet tutarak iş makinelerinin girişine engel oldu. 21 Haziran 2015’te nöbete başlayan Artvin halkı 15 Şubat 2016’da polis ve jandarma saldırısıyla karşılaştı. Saldırı üzerine neredeyse tüm Artvin sokağa döküldü. Günler süren direnişin sonunda dönemin Başbakanı Ahmet Davutoğlu, içerisinde Yeşil Artvin Derneği yöneticilerinin bulunduğu bir heyetle görüşmek zorunda kaldı. Görüşmeden “Mahkeme süreci bitene kadar faaliyetlerin durdurulması” sonucu çıktı. Ancak, bu sırada şirkete Orman Müdürlüğü tarafından yer tahsisi yapıldığı ortaya çıktı. 14 Mart’ta keşfe giden bilirkişi heyetini Artvinliler 1.5 kilometrelik insan zinciriyle karşıladı. Bu sürede yüzlerce Artvinliye madene karşı çıktıkları için soruşturmalar ve davalar açıldı.

Artvin Kafkasör Yaylası Cerattepe’de işletilmek istenen altın madenciliğine karşı “ÇED olumlu raporunun iptali ve madencilik faaliyetlerinin durdurulması” istemiyle açılan dava kapsamında tüm Artvin’in ve yaşam savunucularının beklediği bilirkişi raporu haziran ayında yayımlanmıştı. ÇED raporunu olumlu bulan bilirkişi heyeti madenin çevreye zararının az olacağını savunmuştu. Artvin halkı ise raporun ardından “Artvin’in bilirkişisi Artvin halkıdır” diyerek madencilik faaliyetlerine izin vermeyeceklerini açıklamıştı.

ÖNCEKİ HABER

Bandırma’da bir Roman havası: Drom

SONRAKİ HABER

Would Turkey attack Afrin?

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...