01 Temmuz 2017 07:19

CHP’li Tanal: Adalet Yürüyüşü adaletsizliğe uğrayanlarındır

Adalet Yürüyüşü'nde 17 gündür yürüyen CHP Milletvekili Mahmut Tanal: Bu yürüyüş adaletsizliğe uğrayan herkesindir.

Paylaş

Cansu PİŞKİN
Sakarya

“Herkes için adalet” talebiyle Ankara’dan İstanbul’a yürüyüşü hız kesmeksizin sürüyor. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu öncülüğünde devam eden Adalet Yürüyüşü’nde 17 gündür yürüyen CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal, “Bu yürüyüş bir partinin, bir kesimin, bir mezhebin, ırkın, cinsiyetin yürüyüşü değil. Bu yürüyüş, adaletsizlikle kim karşı karşıya kalmışsa, kim mağdursa, kim mazlumsa, kim ötekileştiriliyorsa herkesi kucaklayan bir yürüyüştür” dedi. Avukat kimliğini hatırlatan Tanal, yürüyüşe henüz katılım sağlamayan Türkiye Barolar Birliği’ne sitem etti.

Kafasında “adalet” yazılı şapkası ve önünde ‘öğretmene adalet” arkasında “çiftçiye adalet” yazan tişörtü ile boynundaki kırmızı, yeşil, sarı renklerinin hakim olduğu şalıyla 17. günde de yürüyüşünü sürdüren Mahmut Tanal Evrensel’in sorularını yanıtladı.

‘TERCİH DE ADALET DE HALKIN ELLERİNDEDİR’

Yürüyüş tamamlandıktan sonra ne olacak?
Adaletin olmadığı bir ülkede mafya hukukunun geçerli olduğunu, adaletin olduğu yerde ise barış, huzurun, mutluluğun olduğunu, adaletin olmadığı ülkede hukuk devletinin olmadığı, adaletin olmadığı ülkede demokrasinin olmadığı, istihdamın istikrarın, öğretimin olmadığı halk tarafından kabullenilmiş olacak yürüyüş tamamlandığında. Siyasi iktidarın bundan ders çıkarması lazım. Dün bazı bakanlar şunu söyledi: ‘yolları biz yaptık ama yürüyenler terörist.’ Aslında adaleti istemek barışı istemektir, hukuk devletini, kardeşliği istemektir, milli birlik ve beraberliği istemektir. Adaleti isteyenlere terörist ve vatan haini diyorlar. Adalet Yürüyüşü’ne karşı terörist yaftasını vuranlar bu ülkenin vatan hainleridir. Çünkü burada yürüyen hiçbir vatandaşımız ayrıştırma ya da ötekileştirme istemiyor hepsi kardeşlik, milli birlik ve beraberlik için yürüyor. Biz burada kimseyi ötekileştirmeden, herkesi kucaklayarak yürüyüşümüze devam ediyoruz. Yürüyüş tamamlandığında ise, herkesin bir arada yaşayabileceği bir ülke için mücadelemizi yasal hukuk sınırları içinde kalmak kaydıyla sürdüreceğiz. Vatandaş ya mafya hukukunu ya da onurlu yaşamı tercih edecek. Tercih de adalet de halkın ellerindedir.

‘TBB’Yİ KINIYORUM’

Yürüyüş boyunca yanınızda görmek istediğiniz, irtibat kurmak isteyip de kuramadığınız kesimler oldu mu?
Ben 30 yıllık avukatım. Türkiye Barolar Birliği’ne (TBB) sitem ediyorum. TBB hukuk devletini, demokrasiyi, adaleti savunur. Adaletin savaşçıları hukukçulardır. Pakistan’da düzen değiştiği zaman ilk önce adaletin savunucuları olan avukatların kıravatlarını oturup çektiler. Bu konuda bize destek veren İzmir ve İstanbul Barolarına şükranlarımı sunuyorum ama aslında baroların temsilcisi olan TBB’nin bu konuda sessiz kalmasını kınıyorum. 18 Şubat 2012’de Ergenekon Balyoz’da sol ayağım kırıldı. 13 Mart’taki duruşmaya iki bastonla gittim. O dönem de adalet diyordum. Bana o gün de terörist diyorlardı bugün de terörist diyorlar. Biz aynı yerimizde duruyoruz. O günden bugüne hep aynı şeyi söylüyoruz adalet, adalet, adalet. Bir ülkeyi tankla, topla, tüfekle yıkamazsınız. Bir ülkeyi adaletsiz bırakarak yıkarsınız. Bugün Suriye’de Mısır’da Tunus’ta Irak’ta kan revan savaş varsa adaletsizlik olduğu için var. Eğer adalet olursa tüm silahlar susar. Savaşın olduğu yerde fakirler ölür yine zenginler yaşar. Onun için toplumun her katmanı ve kesiminin birlikte yaşaması için adaleti egemen kılmak zorundayız.

‘ADALET YÜRÜYÜŞÜ HERKESE AÇIKTIR’

HDP’li vekiller geçtiğimiz günlerde Kandıra’dan yürüyüşe katılacaklarını ifade etmişlerdi. bu konudaki düşünceleriniz nedir?
Bu yürüyüş bir partinin, bir kesimin, bir mezhebin, ırkın, cinsiyetin yürüyüşü değil. Bu yürüyüş, adaletsizlikle kim karşı karşıya kalmışsa, kim mağdursa, kim mazlumsa, kim ötekileştiriliyorsa herkesi kucaklayan bir yürüyüştür. O açıdan adalet yürüyüşü, tüm mazlumlar, tüm ötekileştirilenler, tüm ezilenler, demokrasi ve hukuk devleti arayanlar, yani herkes için açıktır. Anayasamızın 5. maddesi diyor ki; ‘Devletin asıl amacı, vatandaşın önündeki maddi ve manevi engelleri kaldırmak ve adaletin tecellisini sağlamaktır.’ Onun için burada içimizde MHP’li arkadaşlar da var, AKP’li arkadaşlar da var. Burada her siyasi partiden, her yelpazeden vatandaşlarımız yürüyor.

‘GELEMEYENLER SOSYAL MEDYADAN DESTEK VERSİN’

Yürüyüş boyunca sizi en çok zorlayan şey ne oldu? Eksiklikler var mı yürüyüşte?
Yolda hiçbir eksiklik hissetmedik. Duygulu, kardeşçe, herkesin birbirinin yardımına koştuğu bir yürüyüş. Ben genelde gerilerde kalıyorum çünkü bazıları yürüyemiyor, rahatsızlanıyor onları otobüslere bindiriyorum. Emeği geçen herkese teşekkür ediyoruz ve burada kalbi bizimle olup gelemeyen arkadaşlarımızın sosyal medyada destek vermelerini, sosyal medyadan destek veremeyenlerin evlerinin içinde ‘ben bugün adalet için evde 5 adım yürüdüm’ demelerini bekliyoruz.

‘TERÖRİST ARIYORLARSA AKP’NİN İÇİNE BAKSINLAR’

Geçtiğimiz günlerde elinizde süpürge ile yürüdünüz…
AKP’nin pisliklerini temizleyeceğim diye süpürge ile yürüdüm. Dün akşam Ülke Tv beni, Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’nu, Gürsel Tekin’i Barış Yarkadaş’ı ve Eren Erdem’i 5’li çete ilan etti. Onları kınıyorum. Bugün de RTÜK’e şikayet ettim. Süpürge ile yürümemin amacı da AKP'nin yaptığı adaletsizlik ve tüm pislikleri o süpürgeyle ne kadar temizleyebileceksek temizleyeceğiz dedik. Bu pislikleri temizlemek için o süpürge yetmeyecek. Allah’ımdan tek bir şey istiyorum ölmeden, bunlar yüce divanda yargılanırken avukatlık cübbemi giyerek katılımcı müdahil vekili olarak o davada görev almak istiyorum. Bu ülkede yaptıkları tahribat çok fazla. CHP bu ülkeyi kuran bir partidir. Bugüne kadar hep milli birlik ve beraberlikten oldu kimseyi ötekileştirmedi. Bu yürüyüş de bunun göstergesi. Eğer terörist arıyorlarsa AKP’nin içine baksınlar FETÖ terör örgütünden tutun hepsine varıncaya kadar. Bu ülkeye zarar veren iktidardır. Kardeşlik duygularımızı, ülkemizi itibarsızlaştıran yurt dışında itibarını zedeleyen siyasi iktidardır. Gidip Katar’a niçin asker gönderiyor? Katar’a asker göndereceğine Musul Konsolosluğumuz IŞİD’in işgali altında gitsin onu alsın, gitsin Süleyman Şah Türbesini korusun, korkudan taşıdılar onu korusun.

‘TAHİR ELÇİ YAŞADAYDI BU YÜRÜYÜŞTE OLURDU’

Boynunuzdaki şalın bir anlamı var mı?
Rahmetli Tahir Elçi öldürüldüğünde cenazesine gitmiştim. Cenazede Diyarbakır Barosu’nun filaması vardı. Filamanın renkleri kırmızı, yeşil, sarıydı. O filamanın önünde durunca yandaş medya dediğimiz, paçavra medya dediğimiz kesim ‘Tahir Elçi’nin cenazesinde PKK bayrağının önünde poz verdiler’ diye haber yapmıştı. Bugün Tahir Elçi yaşıyor olsaydı o da bu yürüyüşte olacaktı. Bu renkler çevreci renklerdir, çevreci hareketin simgeleridir. Şu anda Adapazarı’nda yürüyoruz, doğaya bakın her renk, her çiçek, her desen var. Onun için bugün bununla yürüdüm. Bir de önünde ‘öğretmenlere adalet’ sırtımda da ‘çiftçilere adalet’ yazan bu tişörtü giydim. Çiftçiler mazotu 4 liraya alırken yat sahipleri 1,5 TL’ye alıyorlar. Çiftçi adaletsiz uygulamalarla karşı karşıya. Kadrolu öğretmen yok. Sözleşmeli öğretmen var. Atama bekleyen öğretmenler var. Toplumun her kesimine adalet istiyoruz. İlerki günlerde ‘basına özgürlük’ yazılı  sloganla çıkacağım yürüyüşe.

ÖNCEKİ HABER

Hayvan barınağında sıcaklara sulu çözüm

SONRAKİ HABER

Zonguldak'ta maden ocağında gaz zehirlenmesi: 2 işçi öldü

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...