13 Mayıs 2017 07:50

Patronlara göre esnek çalışma yok: Daha ne kadar esneyeceğiz

'Türkiye'de esnek çalışma yok' diyen patron temsilcisine DİSK Genel Sekreteri Arzu Çerkezoğlu cevap verdi: Daha ne kadar esneyeceğiz, insaf.

Paylaş

Birkan BULUT 
Ankara

ILO tarafından düzenlenen sosyal diyalog konulu konferansta patron Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) temsilcisi Cengiz Delibaş, tam zamanlı çalışma gibi taleplerin eskide kaldığını, Türkiye’de kayıt dışı çalışma dışında esnek bir çalışmanın olmadığını savundu. Buna tepki gösteren DİSK Genel Sekreteri Arzu Çerkezoğlu Çalışma Bakanı’nın işçilerin yüzde 80’inin kıdem tazminatı alamadığı sözlerine atıfta bulunarak “Eğer bu rakam doğruysa siz işçilerin yüzde 80’ini kıdem tazminatı almadan kapının önüne koyabiliyorsanız daha nereye kadar esneyecek bu ülkede çalışma yaşamı. İşsizlik fonu kurulduğundan bu yana 114 milyar TL ana para toplandı. Bunun sadece 14 milyarı işssizlere verildi. Şu an istihdam seferberliğinde her bir işverene istihdam ettikleri işçi başına ayda 773 TL teşvik olarak veriliyor. Daha nereye kadar esneyeceğiz, insaf!” dedi. 

Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) tarafından düzenlenen “Sosyal Diyalog, Sürdürülebilir Kalkınma ve Çalışma Yaşamının Geleceği Konferansı”nda işçi ve işveren örgütlerinin temsilcileri söz aldılar. İşçiler adına Türk-İş, Hak-İş ve DİSK temscileri panele katılırken, patronlar adına da TİSK, TÜSİAD, MÜSİAD ve TOBB temsilcileri konuştu. Çalışma Genel Müdürü Nurcan Önder’in sorularıyla moderatörlük yaptığı panelde tartışma yaşandı. DİSK Genel Sekreteri Arzu Çerkezoğlu’nun kiralık işçilik, taşeron çalışma sistemi, işsizlik ve son olarak da kıdem tazminatının fona devredilmesi üzerine yaptığı konuşma, Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) Genel Sekreter Yardımcısı Cengiz Delibaş’ı rahatsız etti. Yen kuşağın taleplerini anlamanın mümkün olmadığını belirten Delibaş, Fordist üretimin, Çerkezoğlu’nun söz ettiği tam zamanlı çalışma talebinin eskide kaldığını iddia etti. Hatta Türkiye’de kayıt dışı çalışma dışında herhangi bir esnekliğin olmadığını savunan Delibaş, kiralık işçiliğin şu an uygulanmadığını söyledi. Delibaş “kiralık” yerine, “ödünç” denilmesini istedi.

TAŞERON, KİRALIK İŞÇİLİK, ŞİMDİ DE KIDEM YETMEDİ Mİ?

DİSK Genel Sekreteri Arzu Çerkezoğlu ise Türkiye’deki sosyal diyalog sürecini monolog olarak ifade etmenin daha doğru olduğunu söyledi. Bu monoloğu yaratanın taraflardan biri olan işçilerin sürekli zayıflatılması olduğunu belirten Çerkezoğlu, işçi sınıfının gücünün üretimden geldiğini ama ne yazık ki işçilere sadece toplu sözleşme sürecinde uyuşmazlık olduğunda grev hakkı verildiğini kaydetti. Çerkezoğlu, bütün engel ve prosedürlere rağmen alınan grev kararlarının ise Çalışma Bakanlığının da imzasıyla Bakanlar Kurulu tarafından ertelendiğine dikkat çekti. Dünyanın kuşkusuz değiştiğini ancak önemli olanın teknolojik gelişmenin insanlar için mi para için kullanıldığı olduğunu vurgulayan Çerkezoğlu, Delibaş’ın söylediklerine şöyle yanıt verdi: “Kiralık işçilik kiralık işçiliktir. Kemal Sunal’ın bahsettiği amele pazarlarıdır. Bugün Türkiye’de 300’ün üzerinde özel istihdam bürosu var. Bugün sermayenin hedefi bunları yaygınlaştırıp asıl çalışma biçimi haline getirmek. Kıdem tazminatını tartışırken Çalışma Bakanı diyor ki; “’İşçilerin yüzde 80’i kıdem tazminatı alamıyor.’ Bu esnekliğin hatta esneyecek hiçbir şeyimizin kalmadığının bakan ağzından itirafıdır Cengiz bey. Eğer bu rakam doğruysa bile siz işçilerin yüzde 80’ini kıdem tazminatı almadan kapının önüne koyabiliyorsanız daha nereye kadar esneyecek bu ülkede çalışma yaşamı? 7 milyonun üzerinde işsiz var. İşsizlik fonu kurulduğundan bu yana 114 milyar TL ana para toplandı. Bunun sadece 14 milyarı TL’si işszilere verildi. Çünkü işsizlerin işsizlik sigortasından yararlanmasının koşulları o kadar zor ki. Bu para çeşitli mega projelere harcanıyor, bu para şu an istihdam seferberliğinde her bir işverene istihdam ettikleri işçi başına ayda 773 TL olarak işçinin parası işverenlere teşvik olarak veriliyor. Daha nereye kadar esneyeceğiz, insaf!”

TÜRK-İŞ HAPİSTEKİ SENDİKACILARI HATIRLATTI

Türk-İş Genel Sekreteri Pevrul Kavlak ise AB sürecinde ortaya çıkan kavramları önemsediklerini ancak bazı şartların da yerine getirilmesi gerektiğini söyledi. Bunun için işçilerin özgürce örgütlenmesi gerekiğini belirten Kavlak, “Sosyal diyalogtan yanayız ama işçi haklarının olmadığı bir ortamda hangi diyalogtan söz edebiliriz. Sendikaların iş yerine sokmak istemeyen bir anlayışla diyalog kurulabilir mi? İşçi haklarına saygı duymamız gerekiyor. Sadece sorunların ortaya çıkması ile de sosyal diyalog olmaz. Hükümetlerin düşeceği en büyük yanılgı tarafları görmezden gelmek olacaktır. Uzun zamandır bunu yaşıyoruz. Başkentin göbeğinde 4 sendikacı sadece örgütlendikleri için hapiste. Bunu yapan hakim de örgüt kurmaktan içeride yatıyor” diye konuştu.                         

HAK-İŞ: SON KARARI SİYASİ İRADE VERİR

Hak-İş Genel Sekreteri Osman Yıldız, Türkiye’de sosyal diyaloğun ve bu konuda kurumsallaşmış yapıların olduğunu söyledi. Ancak üç sorun gördüğünü belirten Yıldız, bunların yapı, etkinlik ve düzenli çalışma olduğunu dile getirdi. Türkiye’de yerel düzeyde de sosyal diyalog olduğunu ifade eden Yıldız, “Hak iş olarak önerilerimizden biri iş kollarında sosyal diyalog yollarının olmaması. Türkiye’de sosyal diyaloğumuzun işlemesi için pasif bir birlikteliğimiz var. Bizim bunu güçlendirmemiz lazım. Sosyal diyalog sosyal tarafların katılılımıdır. Tabi ki burada son kararı siyasi irade verir. Tanımı doğru yapmak gerekiyor” dedi. (Ankara/EVRENSEL)
 

ÖNCEKİ HABER

Nevzat Sayan sanat atölyesi ilk ürünlerini verdi

SONRAKİ HABER

ODTÜ, devrim için yürüdü

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...