2 Mayıs 2017 02:34

Fırat TURGUT / Uğur ZENGİN 
Vedat YALVAÇ
İstanbul

 

İstanbul 1 Mayısı'nda on binlerce işçi ve emekçi Bakırköy Halk Pazarı’nda bir araya geldi. 1 Mayıs'a katılan İşçi ve emekçiler kıdem tazminatının fona devredilmesine, kiralık işçiliğe, taşeronlaştırmaya, güvencesizliğe, düşük ücrete, iş cinayetlerine, savaşa, OHAL ve KHK’lere karşı, insanca çalışma ve insanca yaşam talebini haykırdı.

TAŞERONA KARŞI, KIDEM TAZMİNATI İÇİN

Yürüyüş sürerken kortejleri dolaşıyoruz. DİSK’in en kitlesel korteji Genel-İş Sendikası’ydı. Genel-İş üyesi işçilerin en çok dile getirdiği taşeron çalışmanın yasaklanması ve OHAL’in kaldırılması oldu. Bununla birlikte işçiler en çok kıdem tazminatının gasbedilmek istenmesine öfkelendiklerini dile getirdi. Oğluyla bir ağacın dibine oturmuş bir işçi, “Kıdeme dokunulmaması, asgari ücretin artırılması ve taşeron işçilere kadro verilmesi” olarak açıklıyor talebini. Kendisi kadrolu olmasına rağmen kadro talebini hem arkadaşları, hem çocuğu için ileri sürüyor. İktidarlar sözünü yerine getirmedi. Sözler nerede kaldı?” diye soruyor.

ÇOCUĞUMUN BOĞAZINDAN KISMAK İSTEMİYORUM

DİSK/ Gıda-İş Sendikası “İş, ekmek, özgürlük” sloganıyla yürüdü. İçlerinden bir işçi 36 yaşında, hayatında ilk kez 1 Mayıs’a katılmış. “Daha önce biliyordum da teşvik edecek kimse yoktu. Sonradan anladım, kendi bayramım, kutlamak hakkım değil mi?” Onun da talebi kıdem tazminatının gasbedilmemesi ve işçilerin hakkının verilmesi ama dahası da var. 5 yıldır çalıştığı fabrikada, 1530 lira ücret alıyor, fabrikada örgütlenmeye çalışıyorlar. “4 yaşındaki çocuğumun boğazından, ayakkabısından kısmak istemiyorum” diyor.

YOĞUN ÇALIŞMAYA KARŞI OĞLUYLA 1 MAYIS’TA

Dev Sağlık-İş üyesi işçilerin bir talebi de yoğun çalışmaya karşı. Kartal Eğitim ve Araştırma Hastanesinde 15 kişinin ayda 250 bin hasta için fatura hazırladığını söyleyen bir işçi çocuğuyla 1 Mayıs kortejinde. “Ben sabah 8’de girer, akşam 10’da çıkarım. Biz sosyal bir varlık değiliz. Aldığım asgari ücrettir. 40 gün mesai yaparım, 20 saat mesai verilir. Açlığa mahkum edilmemek, kıdem tazminatı ve çocuklarımızın geleceği için buradayım” diyor.

SENDİKA SİGORTA 8 SAAT İŞ GÜNÜ

Nakış işçileri kendi pankartlarının arkasında yürüyor. Konuştuğumuz bir işçi 2013’te büyük bir greve gittiklerini, sonrasında kendi çalışma koşullarının düzeltildiğini ancak arkadaşları için alana geldiğini anlatıyor: “8 saat çalışmak için, koşulların düzeltilmesi için geldim. Sigortalar yatsın, ücretler açlık sınırının altında kalmasın diye geldim.”

Sendikalaşma mücadelesi veren LC Waikiki’den bir işçi sendika talebinin yazılı olduğu bir döviz taşıyor. “İkramiyeleri kafalarına göre kesiyorlar. Bu sene yüzde 2 zam verdiler, bu normal bir şey değil. Yemekler tek çeşide düştü. Kantin fiyatları yüksek. Sendika talebimiz var, sendikalı olmadığımız için daha çok baskı yapıyorlar” diyor.

KAMU EMEKÇİLERİ İŞ GÜVENCESİ İSTEDİ

KESK kortejinde yer alan sendika üyelerinin taşıdığı döviz ve pankartlarda, “İşimiz, ekmeğimiz ve özgürlüğümüz için” yazısı dikkat çekiyor.

Eğitim Sen 1 No’lu Şube Başkanı Mesut Mike OHAL’in son bulması ve KHK’lerin iptal edilmesini istediklerini söylüyor. “İhraç edilen arkadaşlarımızın bir an önce ise iadesini istiyoruz” diyor. Kamu emekçileri açısından iş güvencesi de öncelikli talepler arasında yer alyor. Eğitim Sen 4 No’lu Şube Başkanı İzzet İldeş, “Bizim için özellikle darbe girişimi sonrası başlayan ihraçlara karşı iş güvencemizi hedef alan uygulamalara karşı sesimizi yükseltmek için bugün alandayız. Laiklik bilimsel eğitim mücadelemizi durduramayacaklar” diyor. İş güvencesi talebi neredeyse tüm kamu emekçileri tarafından dillendiriliyor. Eğitim Sen üyesi bir öğretmen de şunları söylüyor: “657 sayılı Yasa’ya dönük saldırılar var. Bugün emeğimiz, işimiz ve geleceğimiz için alandayız.”

Kıdem tazminatına dönük saldırıların ve işten atmaların son bulması için alana geldiklerini dile getiren Tüm Bel-Sen 4 No’lu Şube Başkanı Müslüm Yanık ekliyor: “İşyerlerinde büyük bir korku yaratılmış durumda. Herkes işten atılırım kaygısı yaşıyor. Biz bugün korkunun ecele faydası yok, birlikte mücadele etmeden bu sorunları aşamayız demek için buradayız.”

BTS kortejinde konuşuyoruz Tugay Kartal’la. KHK’lerle işten atılan ulaşım emekçilerinin işe geri dönmesini istediklerini söylüyor. Ulaşım emekçilerinin örgütlendiği Haydarpaşa’nın gar olarak kalması, örgütlenmenin önündeki engellerin kaldırılması ve kıdem tazminatına yönelik saldırıların son bulması talepleriyle alanda olduğunu anlatıyor.

Sağlık Emekçisi Fadime Kavak da iş güvencesi talebiyle birlikte şunları söylüyor: “Sağlıkta şiddetin son bulmasını istiyoruz. OHAL’deki ihraçlar ve KHK’lerle meydana gelen ihraçlardan dolayı iş yükümüz arttı. Nitelikli sağlık hizmeti veremiyoruz. Ayrıca mutlu değiliz. İhraç edilen arkadaşlarımızın geri dönmesini istiyoruz.”

Evrensel'i Takip Et