30 Nisan 2017 02:09

Emek Gençliği'nden '1 Mayıs ve Gençlik' konulu söyleşi

İstanbul'da Emek Gençliği'nin düzenlediği 1 Mayıs ve Gençlik Mücadelesi hakkındaki söyleşiye Bülent Falakaoğlu katıldı.

Paylaş

Mete Kağan YILDIRIM
İstanbul

İstanbul'un İkitelli Mahallesi'nde Emek Gençliği'nin düzenlediği söyleşide liseli, üniversiteli ve göçmen işçi gençler Evrensel gazetesinden Bülent Falakaoğlu ile 1 Mayıs ve Gençlik Mücadelesi hakkında konuşmak için bir araya geldiler. 

Gençlerle buluşan Bülent Falakaoğlu, öncelikli olarak hastalığı teşhis etmenin gerekli olduğunu belirterek işçilerin, emekçilerin ağır çalışma koşullarını dünya ve Türkiye örnekleriyle ele alarak değerlendirdi. Bülent Falakaoğlu, "2008 kriziyle birlikte kapitalistler tüm dünyaya mal satma politikası izliyor. Bu politikanın temeli, oluşan rekabette en ucuz maliyeti sağlamak için düşük ücretle ve ağır koşullarda işçileri çalıştırmaya dayanıyor." ifadelerini kullandı. Türkiye'de de dünyanın geneli ile benzer bir durum olduğunu belirten Falakaoğlu şöyle konuştu: Türkiye'de de dünya geneline benzeyen bir senaryo var. İnsanına iş vermeyen, verdiğinde de çok kötü koşullarda ve düşük ücretle çalıştıran bir ülke.

'GENÇLİK YAŞANILABİLİR DÜNYA İSTİYORSA İŞÇİ SINIFININ YANINDA OLMALI'

İşsizlik ve göçmen sorununa da değinen Falakaoğlu "Dünyada ve Türkiye'de işçiler, işsizliğin sebebinin göçmen işçiler olduğunu düşünüyor. Bu da farklı uluslardan işçiler arasında bir düşmanlık yaratıyor. Buna bağlı olarak dünya genelinde milliyetçi, ırkçı, göçmen düşmanlığından beslenen partiler yükselişe geçiyor." diyerek oluşan durumun sebebini iyi kavramanın önemine dikkat çekti. 

Falakaoğlu "1 Mayıs, işçilerin taleplerini meydanlarda dillendirebildiği ve işçilerin birliğini sağlayan bir gün. Ağırlaşan koşullar ve daha da dibe giden bir dünyada 1 Mayıs'ın önemi yüksek." diyerek Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü olan 1 Mayıs'ın önemine dikkat çekti. "Gençlik yaşanılabilir bir dünya, güvenceli gelecek istiyorsa işçi sınıfının hem yanında olmalı hem de mücadelesine dahil olmalıdır." diyerek de gençliğin işçi sınıfının mücadelesine bağlanmasının önemine vurgu yaptı.

'ÇÖZÜM İŞÇİ SINIFININ MÜCADELESİNDEN GEÇİYOR'

Katılımcı gençlerden birinin "8 saatlik iş günü talebine işçiler neden sahip çıkmıyor?" sorusuna Falakaoğlu şöyle yanıt verdi: 2001 krizi işçileri 'evime ekmek girsin de nasıl girerse girsin' demeye sevk etti. Ancak o da haliyle yetmedi. 'Biraz daha çalışayım biraz daha fazlası girsin' düşüncesine yol açtı. İlerleyen yıllarda kredi kartı ve buna bağlı borçlar işçilerin ağır koşullara rıza göstermesine sebebiyet verdi.

Gençlerden gelen "Bir pazarcının 8 saat çalışıp evini geçindirmesi neredeyse mümkün değil, ne yapmalı?" sorusuna Falakaoğlu, "Pazarcıya '8 saat çalış' diyemeyiz. Ancak bunun çözümü yine işçi sınıfının mücadelesinden geçiyor. Zincirleme olduğu için kazanımlar; işçisinden köylüsüne, köylüsünden pazarcısına herkesi etkiliyor." şeklinde yanıt verdi.

'GENÇLERİN BİR AYAĞI 6 MAYIS'TA OLMALI'

Son olarak 1 Mayıs ile birlikte Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan ve Yusuf Aslan'ın katledilişlerinin yıl dönümü olan 6 Mayıs yaklaşırken gençlere çağrıda bulunan Bülent Falakaoğlu, "6 Mayıs inancın, mücadelenin, halka bağlılığın simgesidir. Gençlerin bir ayağı 1 Mayıs'ta diğer ayağı 6 Mayıs'ta olmalıdır." diyerek sözlerine son verdi.

ÖNCEKİ HABER

İklim yürüyüşünde Trump protestosu

SONRAKİ HABER

Hepimiz değişeceğiz eğer kendi kendimizi yok etmezsek

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa