21 Nisan 2017 00:21

Yeter demek için çok sebebimiz var

Sincan Organize Sanayi Bölgesi'nde çalışan metal işçisi kadın, çalışma hayatında yaşadığı sorunları yazdı.

Paylaş

Metal işçisi bir kadın
Sincan/Ankara

Sincan Organize Sanayi Bölgesinden selamlar,

Ben metal işçisiyim. Hangi sektörde çalışırsak çalışalım kadın işçiler olarak birçok sorun yaşıyoruz. Tabii ki bunun başında geçim derdi geliyor. Markete alışverişe gitmek birçoğumuzun korkulu rüyası; alacak çok ama para az. “Kadınlar çalışmasa da olur zaten ek gelir” diye çevremizde bir ton sohbet oluyor ve bazen bunu kendimiz de yapıyoruz. Ama her markete gittiğimizde çalışmamıza rağmen paranın yetmemesi sadece ek gelir olarak karşımıza çıkan bir sorun değil. Yetmiyor evet ama bu patronların bizi eşek gibi çalıştırdığını, karşılığında bizi çok azla yetindirmeye çalışmasını ve hükümetin de buna çanak tuttuğunu da unutmayın. Daha dün referandumda “evet” çıksın diye patronları teşviklerle şenlendirdiler. Bizi ise kıdem tazminatını elimizden almakla yüz yüze getirdiler. Asgari ücrete yapılan zam trajedisine ne demeli! Bunlar bizim kanımızı emmeye ant içmişler.

GECE VARDİYASI KORKUSU, HAKARET, SÜRGÜN...

Sadece bu da değil, örneğin fazla mesailerden ya da gece vardiyalarından sonra eve dönüşlerimizde o ıssız kimsenin olmadığı sokaklardaki yaşadığımız korku, etraftaki sesleri duymak için kulaklığı çıkarmamız (Biri gelirse arkadan sesini duyalım diye), karşımıza bir erkek çıkmasın diye ettiğimiz dualar... Şeflerin ettiği hakaretler, biraz sorun mu yaşadık, hemen burnumuz sürtülsün diye başka yerlere sürgün edilmemiz, sürekli “İşten atılırım” korkusuyla yaşamamız. Birlikte çalıştığımız erkek arkadaşlarımızla en ufak bir sohbette arkamızdan çıkarılan dedikodular, regl olduğumuz dönemde izin verilmeyip zorla çalıştırılmamız... Sürekli konuştuğumuz, giydiğimiz her şeye dikkat etmek zorunda kalmamız, bunlar hepsi bizim kadın olmaktan kaynaklı yaşadığımız sorunlar. Ve yeter artık dememizin sebepleri.

1 MAYIS’A KATILDIK, ERKEK İŞÇİLERLE SOHBETİMİZ BİLE DEĞİŞTİ

1 Mayıs’a sayılı günler kaldı. Biliyorum bir çok kadın işçi için 1 Mayıs sadece resmi bir tatil günü ya da evimize 3 kuruş daha fazla götürmek için fazla mesai günü. 2 yıl önce 1 Mayıs’a fabrikadan bir kadın arkadaşı da ikna edip götürmek için çok uğraşmıştım. Evde dinlenmek, ailesiyle vakit geçirmek, daha fazla uyumak ona o kadar cazip geliyordu ki ikna etmek zor olmuştu. O zamanlar çalıştığım fabrikada kadınlar arasındaki en yüksek ücret erkekler arasındaki en düşük ücrete denk geliyordu ve bu bizim için çok büyük bir sorundu. Sonuçta günde 12 saat aynı zor işi yapıyorduk ama hak ettiğimiz sırf kadın olmamızdan dolayı daha aza çalışmak zorunda kalmaktı. Ve üstüne erkek arkadaşlardan “Sizin yüzünüzden bizim de ücretlerimiz düşüyor yaptığımız işi basit gösteriyorsunuz” söylemleri bizi çıldırtıyordu. Hem ekonomik hem de psikolojik olarak çok yıpranıyorduk. 1 Mayıs’a arkadaşımla gittiğimizde o alanda kadınıyla erkeğiyle aslında neler yapabileceğimizi görmüştük. Kürsüden sürekli “Bilmem nereden gelen işçiler de burada” anonsunu duydukça yalnız olmadığımızı anlamıştık ve 1 Mayıs’tan sonra işe gittiğimizde erkek arkadaşlarla olan sohbetlerimiz daha öz güvenli olmuştu.

Gelin kız kardeşlerim, siz de bir ilki yapın. Nerede olursanız olun bu 1 Mayıs’ta fabrikada, evde, sokakta, kendiniz gibi fabrikalarda sorun yaşayan kadın arkadaşlarınızla toplaşın, konuşun, birlik olun. Ki biz kadınlar biliyorum en iyi yaptığımız şey birlik olmak. WhatsApp gruplarında, facebook gruplarında nasıl toplanıldığını en iyi biz biliriz. Gelin bu gücünüzü bu sefer 1 Mayıs için, ortak sorunlarımız için yapalım. Kendimize, sadece bize ayırdığımız bir gün olsun çünkü bizi biz anlarız…

(*) Bu mektup ekmekvegul.net sitesinden alınmıştır.

ÖNCEKİ HABER

Halimizi hatırımızı bile sormadılar

SONRAKİ HABER

Halkın büyük bir kısmı istememesine rağmen...

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...