25 Haziran 2012 13:08

Pera’yla başka bir dünya

Son dönemlerde müzik dünyasında yeni şeyler görüyoruz. Gruplar, farklı saundlar, geleneksel ile modern arasında kurulmuş köprüler... Pek çok alanda gözlenen bu yeniliklerin yanında rock’un elbette farklı bir gelişimine tanık oluyoruz. Türkiye’de hak ettiği yeri çok geç bulan rock müziği son yıllarda g

Pera’yla başka bir dünya
Sevda Aydın

İlk albümün heyecanını yaşayan Pera, Gökhan Mandır (vokal-gitar), Kaya Sevinç (gitar) ve Hakan Ünalan’dan (davul) oluşuyor. 2008 yılında Ankara’da kurulan grubun, “Bir Başka Dünya” adını verdiği albümde, tamamı Solist Gökhan Mandır’ın imzasını taşıyan bestelerin tüm düzenlemesi de gruba ait. 12 bestesinin yer aldığı albümün prodüktörlüğünü Çimen’s Yapım, “mix”ini ise grubun gitaristi Kaya Sevinç üstleniyor.

Müzikte bir sınır olmadığına inanan grup üyeleri, ulaşmak istedikleri bir nokta olmadığını, tek ve gerçek hayallerinin, müzik yaparak, uzun bir yolda ömür boyu ilerleyerek yürümek olduğunu söylüyorlar. ‘Bir Başka Dünya’ da sert ve güçlü bir sound sunan Pera; “Umuyoruz ki şarkılarımızla hüzünlenen, öfkelenen, umutlanan insanlar olacak; biz onlarla birlikte yeniden biz olmak istiyoruz” diyor.
Grubun solisti Gökhan Mandır’la ‘Bir başka dünya’nın öyküsünü konuştuk.

Uzun zamandan beri yaptığınız müzik çalışmalarını ‘Bir Başka Dünya’ ile topladınız. Öncelikle deneyimlerinizle birleştirdiğiniz ilk albümünüzden bahseder misiniz?
2010 yılında Ankara’da Kaya Sevinç prodüktörlüğünde kayıtlarına başladığımız “Bir Başka Dünya” albümde 12 parça bulunuyor. Albümün genelinde çalışmaktan çok mutluluk duyduğumuz isimler yer aldı. Klibini İlke Özalp’in çektiği “Sensiz Olmaz” şarkısında Gülnur Gökçe bize eşlik etti. Albüm kapak ve fotoğraf çekimlerinde ünlü Fotoğrafçı, Klip Yönetmeni Charles Richards’la çalıştık. Üzerinde uzun süre çalıştık ama içimize sinen bir albüm üretmeyi başarabildik diyebiliriz.

Albümün adı ‘Bir Başka Dünya’ dinleyicilerine nasıl bir dünyayı anlatıyor?
Aslında hepimizin içinde yaşadığı yalnızlıklarla, hayal kırıklıklarıyla dolu, içinde yaşamak istemediğimiz ama yaşamak zorunda bırakıldığımız, çok umut vermeyen bir dünyadan bahsediyoruz. Albümün ismi tüm bunlardan arınmış başka bir dünya özlemimizden kaynaklanıyor.

Müzikal anlamda kendi soundunuzda nasıl bir arayış içindesiniz?
Yaptığımız müzik Türk rock piyasası içerisinde sound olarak sert bulunuyor. Biz müziğimizi sert ya da daha sakin diye adlandırmak istemiyoruz. Müzikteki tek amacımız içimizden geldiği gibi müziğimizi icra edebilmek ve bununla birlikte bir başarı kazanacaksak da bununla mutlu olmak. Sadece müziğimizde değil, insan olarak bir arayışımız olduğunu düşünürsek, bütün bunların güzelliklerle bezenmiş olması en mükemmeli olurdu diyebiliriz.  

İlk albüm çıktı ve önümüz yaz. Önümüzdeki günlerde yapacağınız konserler neler?
Yaz sezonuna girerken bir Rock albümü çıkartmak çok mantıklı bir hareket gibi görünmese de biz bu süreci çok da kötü geçirmediğimizi düşünüyoruz. İlk klibimiz “ Sensiz Olmaz” televizyon kanallarında gösterilmeye başladı. Yakın zamanda biten bir konser takvimimiz vardı. Önümüzdeki günlerde çeşitli illerde konserlere devam edeceğiz. Bodrum, Çanakkale gibi ama kesin bir tarih veremiyoruz.
(İstanbul/EVRENSEL)


MUHALİF TAVIRDAN UZAK DURULUYOR

Müzik piyasasının rock müziğine ilgisi ne durumda?
Aslında ülkemizde çok başarılı rock müzisyenleri ve çok ciddi bir rock dinleyicisi potansiyeli olmasına rağmen, sektörün başındaki çok ciddi isimlerin bu müziğe ve bu müziğin dinleyicilerine olan bir ciddiyetsizliği söz konusu. Bu sebeple birçok grup şarkılarını yaparken doğrudan bir baskı altında kendi müziklerini kırpmaya başlıyor. Böyle sağlıksız bir ortamda hâlâ bu işle uğraşmaya çalışmak çok ciddi delilik. Ama neyseniz osunuzdur. Biz hâlâ güzel şeyler hissediyoruz ve umuyoruz ki daha güzel şeyler tüm müzik piyasası için gerçekleşecek.

Türkiye’de tutuklu muhalif öğrencilerin sayısı hızla artıyor. Üniversite öğrencilerinin takibinde olan bir grup olarak siz bu süreci nasıl değerlendiriyorsunuz?
Bizim de herkes gibi bir düşünce şeklimiz ve bu doğrultuda da politik bir duruşumuz var. Bunun temellinde de insan ve insan hakları yatıyor. Bu doğrultuda grup olarak kesinlikle düşünce özgürlüğünden yanayız. Kimsenin aynı kulvarda olması gerekmiyor. Ayrıca bir rock grubu olarak, birçok grubun artık bu muhalif tavırdan uzak durduğunu rahatlıkla  gözlemleyebiliyoruz.


BASKI SANATIN YARATILIŞINA AYKIRI

Biliyorsunuz son günlerde genel olarak sanatın üzerinde kara bulutlar geziniyor. Son olarak da Fazıl Say için mahkeme süreci başladı. Siz nasıl değerlendiriyorsunuz bu süreci?
Böylesine sıkıntılı bir dönemde yeni bir şey üretebilmenin ve bunu insanlarla paylaşabilmenin hazzı paha biçilemez olmalı.
Dünyamız, evren ve gördüğümüz her şeyin birer sanat eseri olduğunu düşünürsek, sanatın üzerinde baskı kurmaya çalışmak yaradılışımıza aykırı bir durum diye düşünüyoruz. ‘Söylenecek sözler, yazılacak satırlar var ama sadece susuyoruz diyorsak’  geleceğimiz büyük bir pişmanlık içinde olacaktır. Keşke hiç doğmasaydık diyen bir nesli daha bu dünya kaldırır mı... gerçekten bilemiyoruz.

Evrensel'i Takip Et