Tüpraş'ta TİS tıkandı, işçiler iki saat iş bıraktı

Tüpraş’ta devam eden toplu iş sözleşmesi görüşmelerinin tıkanması üzerine Tüpraş işçileri bu sabah iki saat iş bırakma eylemi yaptı. 

05 Nisan 2017 06:51
Paylaş

TÜPRAŞ’ta 18 Ocak 2017’de başlayan TİS görüşmeleri, işverenin sözleşmeyi üç yıla çıkarmak ve çalışma sisteminde köklü değişikliklere gitmek istemesi üzerine tıkandı. 

Üç bin 600 işçiyi ilgilendiren TÜPRAŞ’taki TİS’le ilgili son görüşme 4 Nisan’da yapılırken, işveren tarafı, sözleşmenin süresinin üç yıla çıkarılması, 23. maddede yer alan normal çalışma sisteminin değiştirilmesi gibi talepleri gündeme getirdi. Fazla mesailerde alınan ücretler ile hafta tatilinde ödenen ücretler de aşağı çekilmek isteniyor. 

Yine işveren, vardiya ve bakım primi ile ilgili olarak, bakım primini aşağıya çekme ve bakımcılardan alınan bu miktarın işletmedeki personele verilmesini teklif etti. 

Ayrıca hafta tatili çalışması karşılığı ücretli izin kullandırılması ve ödemeleri, ücretli mazeret izni hükümlerinde de değişiklikler yapılmak isteniyor.

Petrol-İş Sendikası Aliağa Şubesi, TÜPRAŞ İzmir Rafinerisi giriş kapısında servislerden inen ve gece vardiyasında çıkan işçilerle birlikte açıklama yaparak, bugünkü iki saatlik iş bırakma eylemi ile birlikte mücadelenin dört rafineride birden başlatıldığını duyurdu.

‘MÜCADELE SÜRECİ BAŞLADI’

Şube Başkanı Ahmet Oktay, burada yaptığı açıklamada, taleplerinin insan onuruna yakışır bir ücret ve insan onuruna yakışır bir işçilik hayatı, rafineride çalışan işçiye yakışır bir yaşam düzeni olduğunu belirtti. TÜPRAŞ’ta çalışan 3600 kişi ile onların eş ve çocuklarından oluşan 10 bin kişilik bir aile olduklarını ifade eden Oktay, “Bu saatten sonra bize düşen görev 10 bin kişilik bir aile olduğumuzu TÜPRAŞ işverenine göstermektir. Bu saatten itibaren 4 bölgede eylemlilik sürecimiz başlamıştır” dedi.

Vardiya ve bakım pirimi ile ilgili yapılan teklifin ahlaki olmadığını belirten Oktay, “Buna müsaade etmeyeceğimizi kendileri biliyor, buradaki amaçları bizi birbirimize düşürmek. Asla böyle bir oyuna düşmeyeceğiz” dedi.

Özel mazeret izinlerinin de kendileri için büyük önem arz ettiğini dile getiren Oktay, “Daha önceki yıllarda 10 günlük mazeret izimiz 8’e düştü. Hâlâ kendi aramızda bunun kavgasını yapıyoruz. Şimdi ‘özel mazeret izinleri kullanılmasın, bunun parasını verelim’ diyorlar. Yani parayla bizim sosyal yaşantımızı satın alacaklarını düşünüyorlar. Özel mazeret izninin gününü bırakın saati dahi bizim için önemlidir” dedi.

Oktay, bu sayılan maddelerdeki dayatmalar geri çekilmediği sürece ücret konuşmayacaklarını bunu da işverene ilettiklerini vurguladı. 

Bu süreç boyunca, işverenin düzenlemiş olduğu, sosyal faaliyet ve eğitim çalışmalarına da işçilerin katılmayacağını dile getiren Oktay, “2006 yılında TÜPRAŞ özelleşti. O tarihten bu yana buranın yönetiminde bulunan Koç Topluluğu sakın bizi başkaları ile karıştırmasın. 11 yıldır burada görmedikleri zulmü kendilerine yaşatırız” dedi.   

İşverenin OHAL’e güvenerek, “Bunlar bir şey yapamazlar” şeklinde düşüncelere sahip olduğunu ifade eden Oktay, OHAL de olsa kazanılmış haklarına el uzatılmasına izin vermeyeceklerini vurguladı.

PETKİM VE STAR’DA DA ANLAŞMAZLIK KAPIDA

Özelleştirme sürecinden sonra TÜPRAŞ işçileri olarak ilk defa böyle kitlesel ve dört bölgede organize bir eylemlilik süreci başlattıklarını belirten Oktay, “PETKİM ve STAR Rafinerisinde de TİS sürecimiz devam ediyor. Oralarda da durum buradan farklı değil. Cuma günü görüşme var. Muhtemelen o görüşme de TÜPRAŞ’taki gibi olacak. İşverenin tutum ve davranışları bunu gösteriyor. Orada da süreç tıkanırsa bu havzada üç bin işçinin eylemsellik süreci başlayacaktır. Biz de bu süreci sadece TÜPRAŞ çalışanları ile değil, PETKİM, TÜPRAŞ, Star’da çalışan üyelerimizle birlikte götüreceğiz. Tüm üyelerimizle bu kavga yapılacaktır” dedi. 

İşverenin binlerce işçinin çalışma biçiminde köklü değişiklikler yapmayı hedeflediğini ifade eden Oktay, “TÜPRAŞ işçisi bu dayatmalara boyun eğmeyecek, haklarına ve kazanımlarına sahip çıkacaktır. Bu eylemlerle ortaya koyacağımız uyarılar dikkate alınmazsa eylemlerimiz artarak sürecektir” dedi.

“Bu daha başlangıç mücadeleye devam”, “İş ekmek yoksa barış da yok”, “İşveren zammını al başına çal”, “Zafer direnen emekçinin olacak” sloganlarını atan işçiler daha sonra kortej oluşturarak idare binasına bir yürüyüş gerçekleştirdi. (İzmir/EVRENSEL)      

Reklam
ÖNCEKİ HABER

Ali İsmail Korkmaz davasında karar açıklandı

SONRAKİ HABER

LGBTİ farkındalık etkinliklerine soruşturma açıldı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...