‘21 yıla çocuklarım için katlandım’

Elif Ekin SALTIK

Olcay ÖZAK

Çiçek Çınar, Gazi Mahallesi’nde 12 yıldır kuaförlük yapıyor. Kuaför olmak onun hayaliymiş. Kuaför olmadan önce piko, dantel işleme gibi işler yapıyormuş evde. Evlenmiş, iki çocuğu olmuş, evliliği uzun ama zorlu sürmüş. Evliliğinin ilk gününden son gününe şiddetin her türlüsünü yaşamış. 21 yıl sonra da evliliğini sonlandırmış. Bu kadar şiddete nasıl dayanmış derseniz, ‘Çocuklarım biraz büyüsün’ demiş. Çocuklarının da desteğini alıp boşanmış sonra.

ELLERİNİN KINASI, GÖZLERİNİN MORLUĞU...

İki çocuğu olmuş dedik ya Çiçek’in, çocukları da kuaför olmak istemiş. ‘Ana mesleği’ deyip gülüyor Çiçek. Oğlu Ozan erkek kuaförlüğü yapıyor. Kızı Özge ise Tunceli Üniversitesi kuaförlük bölümünde okuyor. 

Çiçek’in evi daha önce Gazi Mahallesi’ndeymiş, ancak ayrılmaya karar verdiğinde eşinin tacizlerine maruz kalmış ve mahallenin biraz dışında güvenlikli, korumalı konutlara geçmiş. Bir buçuk yıl önce evini ayırmış, 6 ay önce de resmi olarak boşanmış. “Severek evlendim ama yirmi sene önce ne kadar konuşup da tanıyabilirsin ki? Aynı evin içine girince o insan bu insan olamaz dedim. En ufak bir şeyde şiddet uyguluyordu. Bir aylık evliydim, ellerimin kınası duruyordu, saçma sapan bir sebepten dövdü beni, gözlerimin altı mosmor oldu” diyor.

‘BİZİM İÇİN AFFET’ DİYENLER!

Eşinin, ailesine gitmesine izin dahi vermediğinden, kendisini çok kıskandığını, bu kıskançlığın da ona baskı ve şiddet olarak döndüğünü anlatıyor Çiçek. 21 yıla çocukları için katlandığını, ailesinin o süreçlerde kendisine çok destek olmadığını söylüyor. Birkaç defa ailesinin evine gitmiş, daha önce de boşanma davası açmış, ama eşi aracı koyarak ikna etmiş barışmaya Çiçek’i. Aracılar “Bizim için affet” demiş. “Bugünkü aklım olsa o zaman barışmazdım” diyor. 

‘SENİ ÖLDÜRECEĞİM’ TEHDİTLERİ

Eski eşinin ne iş yaptığını merak ediyoruz, “Çorapta çalışıyordu” diyor Çiçek. Ama kendi keyfine göre bazen çalışıp bazen çalışmıyormuş. Şimdilerde ise taşeron işçi olarak çalıştığını söylüyor. Çiçek dükkan açarken çok da gönüllü olmamış. Ama inada bindirmiş Çiçek, hayalini gerçekleştirmiş.

Çiçek’in canına tak edip ayrılık kararı vermesi hem çocuklarının büyümesi hem de çocukların annelerine destek vermeleri üzerine olmuş. “Nereye kadar çekecektim. Boşanma davası açtım. Çok rahatsız etti. Karakola iki üç defa şikayet ettim. Uzaklaştırma verdi. ‘Seni öldüreceğim’ diye tehdit ediyordu. Ailemi arayıp tehdit ediyor, hakaret ediyordu. Babamı kahvede dövmeye çalıştı. Onları bana destek olmakla suçladı. Kuaföre gelen kadınların bana akıl verip, değiştirdiğini söylüyordu.

‘YETMEDİ MÜŞTERİLERİN ÖNÜNDE HAKARET  ETTİ’

Çiçek, boşanma davası açtığı süreçte eski eşi her türlü korkuyu yaşatmış. Ailesinin yanında kalırken her sabah 6’da evin zillerini çalıp Çiçek’i aşağı çağırıyor, konuşalım diyormuş. Dükkana gelip müşterilerin yanında ona hakaret ediyormuş. Boşanma arifesinde başından geçen bir olayı anlatıyor Çiçek. “Dükkana gelip tehdit ediyordu beni. Bir gün iki, üç müşteri ve bir kız çocuğu vardı dükkanda. Fiziki olarak iri yapılı biri zaten kendisi. Kuaföre daldı, müşterilerin önünden geçip mutfağa doğru geldi. Konuşmaya, tartışmaya başladık. Ben çıkması için birkaç defa kibarca uyardım kendisini. Ama yüzüm, kulaklarım kıpkırmızı olmuştu. Müşterilere dönüp şahsıma hakaret etmeye başladı. Beni rencide edecek, utandıracak iftiralarda bulundu. Donup kaldım ben, sadece dışarı çıkmasını söylüyordum. Müşterilerimden biri kalkıp ‘Sizin konuştuğunuz şeyler beni çok rahatsız ediyor. Dışarı çıkar mısınız? Küçük çocuk var burada’ dedi. O müşterim de çok korkmuştu, zaten onun yarısı kadardı. Dışarı çıkmadı, ortalığa bir şeyler daha söyledi, müşterim polisi arayacağını söyleyince dışarı çıktı. O kadar korkmuştuk ki, dükkanın kapısını kilitledik hemen. Dükkandaki herkes çok korkmuştu.” Çiçek Gazi Mahallesi’nde bu şekilde rahat edemeyeceğini anlayıp oradan taşınmış. 

‘KİMSE HAK VERMİYOR, KADINLAR MÜCADELE İLE KAZANIYOR’

Ayrıldıktan sonra kendi kararlarını kendi aldığı için mutlu olduğunu anlatıyor Çiçek. “Kimseye sormadan istediğim yere gidip, istediğim şeyi alıyorum. Hayatımla ilgili kararları kendim veriyorum. Çalışmaya geldi mi gece yarıları eve gelmeme bir şey demeyen adam, aileme gitmek istediğimde ‘Ne işin var senin bu saate?’ diyordu. Zoruma gidiyordu ailemin yanına gidememem. Çocuklarımın yanımda olması beni mutlu ediyor. Hâlâ psikolojim iyi değil. Atamadım üzerimden kötü zamanları. Kendimi biraz toparladıktan sonra kendim için de bir şeyler yapabilirim.” diyor. Kimsenin kadınlara durduk yere bir hak vermediğini, kadınların mücadele ederek haklarını kazandığını söylüyor.