25 Aralık 2016 14:44

‘OHAL, 15 Temmuz’dan önce başlamıştı’

İzmir’de işçi ve emekçiler, ‘OHAL ve KHK’ler ile Türkiye nereye gidiyor?’ başlıklı panelde bir araya geldi.

Paylaş

İzmir’de Bornova Emek ve Demokrasi Güçleri, “OHAL ve KHK’ler ile Türkiye nereye gidiyor?” başlıklı panel düzenledi. Tepekule Kongre ve Sanat Merkezinde önceki gün yapılan panele konuşmacı olarak Eğitim Sen Genel Başkanı Kamuran Karaca, Prof. Ayşen Uysal ve Evrensel muhabiri Özer Akdemir katıldı. Panelde ilk sözü Prof. Dr. Ayşen Uysal aldı. OHAL uygulamalarının 22 Temmuz öncesinde yaşanmaya başladığına vurgu yapan Uysal, “Mart ayında çıkan İç Güvenlik Yasası sonucunda  OHAL uygulamalarıyla  yaşamaya başladık. Cizre, Sur, Şırnak yok edilirken biz OHAL altında yaşıyorduk. Darbe de buna bir kılıf oldu” dedi. Cumhurbaşkanı ve İçişleri Bakanının darbe günü halkı sokağa çağırdığını hatırlatan Uysal, “Daha önceki açıklamalarında ‘Hak aramak sokakta olmaz’ demişlerdi ama darbe günü halkı sokağa çağırdılar. 15 Temmuz’la birlikte birkaç şey değişti. Özellikle sokağın eli değiştiriliyor. Sokağın müdavimi olan sol ve Kürt hareketiydi. Bunu daralttılar, engellediler ama 15 Temmuz’da gördük bizim adım atamadığımız yerlerde eylemler yapıldı, polis kolaylaştırıcı oldu. Bu sadece mekan değişikliği değil siyasal değişikliğin de bir göstergedir. Sokağın siyaseti değişmiş anlamına gelir. Otoriterleşmenin sokaktan geçtiği bir dönemden geçiyoruz” şeklinde konuştu.

Eğitim Sen Genel Başkanı Kamuran Karaca da, OHAL uygulamalarının 15 Temmuz öncesinde başladığı görüşüne katıldı. Karaca, “Kamusal alanda tasfiyeler, Kürt sorununda demokratik çözüm yollarının engellenmesi ve emek mücadelesinde yeni hakları bırakın elimizdeki hakları bile almaya başlayan süreçti ve bugüne geldi” dedi. KHK’lerin en çok kamusal alana yöneldiğini söyleyen Karaca, “Eğitim Sen ve KESK’in verdiği mücadele ile açığa alınan eğitim emekçisi arkadaşlarımız görevine geri döndü. İhraç edilen arkadaşlarımız da görevine dönene kadar mücadelemiz sürecek. Bizi hedef haline getirip örgütlülüğümüzü bitirmelerine izin vermeyeceğiz” diye konuştu.

‘GAZETECİLİK YAPMAYA DEVAM EDECEĞİZ’

Evrensel muhabiri Özer Akdemir de, ülkede bağımsız medya kuruluşunun neredeyse kalmadığını söyleyerek, “Gazetecilerin halka karşı sorumluluğu patrondan, iktidardan ve otoriteden daha önemlidir. Halka gerçekleri anlatması lazım ama ülkemizdeki durum maalesef bu şekilde değil” dedi. Darbeden sonra kamuya yönelik tasfiyelerle birlikte basın alanında da tasfiyelerin yaşandığına dikkat çeken Akdemir, “Gazetecileri hapsediyorlar, işsiz bırakıyorlar. Dün Aydın Engin ölüm tehdidi aldı.Tehditler ile yeniden gazeteci ölümleri başlayabilir” diye uyardı.

Akdemir, “Her dönem gazetecilere baskı yapıldı ama susturamadılar. Biz gazetecilik yapmaya, iktidarın görmek istemediklerini göstermeye devam edeceğiz” diye devam etti. OHAL’le birlikte saldırıların her alana yöneldiğinin altını çizen Akdemir, 80. Maddede yapılan değişiklikler ile doğanın, yaşamın ve geleceğin yok edilmesinin önündeki engellerin kaldırıldığını hatırlattı. Panel soru cevap kısmıyla son buldu. (İzmir/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

Orman işçileri çadırda yaşıyor

SONRAKİ HABER

Düğün fotoğrafı bile suç sayıldı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...