27 Mayıs 2012 10:47

Bu bozuk çarkı nasıl düzeltebiliriz?

Gökhan Uysal

Erciyes Üniversitesi bir bahar şenliğini daha geride bırakırken öğrencilerin aklında da birçok soru bıraktı. Yıllardır ülkenin bütün üniversitelerinde düzenlenen bahar şenlikleri gerçek amacının dışında seyir ederken üniversite yönetimleri para kazanma hırsıyla bilim, sanat, kültür merkezlerini yönettiğini unutur oldu.
Bu yılki bahar şenliklerinde yine her yıl olduğu gibi ticari standlar şenlik alanını ablukaya alarak, zar zor şehir dışında maddi imkansızlıklarla okuyan öğrencilerin cebindeki fatura, kira vs. paralarını çaktırmadan gasp etti. Ticari işletmeler için de kolay değildi, sonuçta o standları almak için üniversiteye binlerce lira para bayılmışlardı. O alanda eksik olan bir şeyler vardı sanki, herkesin gözden kaçırdığı. Eksikliği bulmak için şenlik alanında benim gibi öğrenci olan arkadaşlarla röportaj yaptım. Birilerinin şenliğin nabzını yoklaması gerekirdi. Genel olarak öğrenci arkadaşlarım hep aynı dertten dem vurdular “güvenlik”. Güvenliğin olmadığından yakındılar sürekli, dışarıdan öğrenci olmayan insanlar geliyormuş, rektörlüğe sitemlerini dile getirdiler. Sordum, bunun sorumlusu rektörlük mü? diye. Bazıları sorumlunun öğrenci temsilcileri olduğunu söyledi. Peki öğrenci temsilcilerini denetleyenler kimdi ya da kimin göreviydi? Sustu öğrenci arkadaşlarım, öğrenci temsilcilerini denetlemek, taleplerimizi iletmek gibi görevlerimiz olduğunu hatırladılar.
Ama benim eksikliğini hissettiğim konu tam olarak güvenlik değildi. Sorduğum sorularda kimseden istediğim cevabı alamadım. Bir ara şenlik alanının kuytu bir köşesinde küçük bir kitap standı gördüm ve çok şaşırdım. İşte buydu benim aradığım şey: Bilimsel ve kültürel içerikli standlar. Öğrencilerin yıl boyunca üniversitede kendi alanlarında gerçekleştirdikleri üretimlerin sergilenmesi, kültür ve sanat etkinlikleri (yarışmalar, sunular, gösteriler vs.)…
Sonrasında aklıma takıldı biz yıl boyunca ne üretmiştik ki sergileyecektik? Maalesef biz ne üretmiştik ne de ürettiklerimiz dikkate alınmıştı. Okuduğumuz üniversiteler bizlere bu imkanları ne kadar sağlıyordu ki biz üretimi iştahla yapacaktık. Düşünsenize iletişim fakültesinin çıkardığı kampus gazetesi bile gazetecilik öğrencilerinin yaptığı haberleri yayınlamıyordu. Pardon düzeltiyorum sadece etkinlik haberlerini yayınlıyordu haksızlık etmemeliyim. Haberleri fakültesinin gazetesinde yayınlanmayan bir gazetecilik öğrencisi hangi iştahla haber yapıp kendini geliştirebilir ki? Bunun gibi örnekler nice üniversitelerde nice bölümlerde sürüsüne bereket fark edilmeyi beklemekte. Öğrencilerin üretme isteğini körelten bu sistemin öğrenci şenliklerinde üretim faaliyetlerinin sergilenmesi konusunda ne kadar duyarlı olabilir ki. Benimkide laf işte…
Gelelim öğrenci arkadaşlarımın “güvenlik” sıkıntısına. Arkadaşlarım şenliklere üniversite dışından halkın geldiğini ve kendilerini rahatsız ettiklerini söylüyor. Haklı olabilirler fakat o gelen insanlara geldikleri yerde ne gibi sosyal etkinlikler sunuyorlardı? Ve şu ayrıntının da farkında olmak gerekiyor, içeriği sadece hoplayıp zıplamak, çılgınca eğlenmek olan bir şenliğe kim gitmek istemez ki? Düşünsenize bir önceki paragrafta yazdıklarımın gerçekleştiğini. Sizce o bahsettiklerim gerçekleşmiş olsa şenliklere yine rahatsız edici insanların gelmesi mümkün olur muydu? Ticarette arz talep vardır ya hani bu da biraz ona benziyor galiba. Gelin birlikte bu işin muhakemesini yapalım, bu dönen bozuk çarkı nasıl düzeltebiliriz onu düşünelim…

*Erciyes Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğrencisi

Evrensel'i Takip Et