17 Kasım 2016 09:08

Ne bestelediler? Niye bestelediler?

Ne bestelediler? Niye bestelediler?

Paylaş

DMİTRİ DMİTRİYEVİÇ ŞOSTAKOVİÇ
1906 yılında Sankt Petersburg’da doğan rus besteci Şostakoviç,  20. yüzyılın en önemli senfonilerini yazan bestecilerden biri olarak tanınır. Henüz 13 yaşındayken ülkenin en iyi müzik akademisi olarak gösterilen Petrograd Konservaturı’na başlamıştır. Büyük orkestra bestelerinde toplumcu gerçekçi sanat anlayışına ters düşmeyen biçimlerde lirizme ve dramatik güce yer veren Şostakoviç; film müziği, şarkı, caz dahil olmak üzere pek çok türde eserler vermiştir. Piyano ustalığının ve besteciliğinim yanı sıra SSCB Yüksek Sovyet Milletvekili ve Lenin Nişan sahibidir. İlk bestesi Devrim Kurbanlarının Anısına Cenaze Marşı’dır. 
SHOSTAKOVİCH’İN 7. SENFONİSİ
Leningrad Senfonisi olarak da bilinir. Eser, II. Dünya Savaşı sırasında yaklaşık 900 gün Alman kuşatması altında kalan Leningrad şehrindeki direnişi sembolize eder. 


PYTOR İLYİÇ ÇAYKOVSKİ
1840 yılında Rusya’da doğan Çaykovski Romantik Dönem Rus klasik müzik bestecisidir. Senfoni, opera, bale, enstrümantal ve oda müziği ile şarkı gibi birçok tarzda eser vermiştir. Sankt Petersburg Konservatuvarı’nda eğitim görmüştür. Mezun oluktan sonra Moskova Konservatuvarı’nda müzik öğretmenliğine başlamıştır. Kuğu Gölü Balesi, Uyuyan Güzel, Fındıkkıran Balesi gibi dünyaca bilinen birçok esere imza atmıştır.
EN BAŞARILI OPERASI: YEVGENİ ONEGİN
Çaykovski’nin bu en ünlü operası Puşkin’in bir romanından uyarlanmıştır. Besteci eserin kadın kahramanı olan Tatyana’da kendi şahsî hislerini ve fikirlerini özgürce ifade etmiştir. Müzik tümüyle batı Avrupa kökenli olmakla beraber, bu eser Çarlık döneminde küçük taşra şehirlerindeki yoksulluk ve baskılarla dolu hayatı yansıtması dolayısıyla Rusya’da çok tutunmuştur.


VAKHTANG KAKHİDZE
Vakhtang Kakhidze 1959 yılında Gürcistan’ın Tiflis kentinde doğmuştur. Besteciliğinin yanı sıra 2002 yılından beri Tiflis Senfoni Orkestrası şefliği görevini üstlenmiştir. 1997 yılında ise Tiflis Uluslararası Müzik Festivali’nde orkestra şefliği görevini üstlenmiştir. Eski Sovyetler Genç Besteciler birincilik ödülü, En iyi Film Müziği dalında Gürcü Sineması NATO Akademi ödülü ve Gürcistan Cumhuriyeti Yüksek Şeref ödülüne sahiptir.
KAKHİDZE’NİN AMAZONLAR’I
Bu sezon Mersin Devlet ve Opera Balesi’nde sahnelenen Amazonlar, M.Ö. 1200 yıllarında Samsun ve civarında yaşamış efsanevi kadın savaşçılar olarak bilinen ve oklarındaki yayı iyi çekebilmeleri için çocukken sağ göğüslerinin kesilmesi nedeniyle “memesiz” anlamına gelen “Amazon” diye adlandırılan kadın savaşçıları anlatan bir bale eseridir. 


FİKRET AMİROV
1922’de Azerbaycan’ın Gence şehrinde doğan Fikret Amirov Sovyet döneminin ünlü bestecisidir. Gence’de müzik okulunu bitirdikten sonra Fikret Amirov, Azerbaycan Devlet Konservatuvarı’nda yüksek eğitime başlamıştır.1941’de Nazi Almanyası SSCB’ye saldırdıktan sonra, 19 yaşındaki Amirov Sovyet ordusunda hizmete başlamıştır.
Daha sonra Azerbaycan Devlet Konservatuvarı’nda eğitimine devam etmiştir. En önemli çalışmalarından birisi olan “Nizami’nin Hatırasına” adlı eserini öğrencilik yıllarında yazmıştır. Yaratıcı çalışmalarından birisi de “Senfonik Mugam”dır. 
BİNBİR GECE MASALLARI BALESİ
Eser, “İyilik kötülüğü, sevgi nefreti yener.” diyerek Şah Şehriyar ve Şehrazat’ın aşkını anlatır. Eser, bu sezon İzmir Devlet ve Opera Balesi’nde sahnelenmektedir.


RUHİ SU 
1912 yılında Van’da doğan Ruhi Su, çocukluğunun büyük bir bölümünü evlatlık olarak yanlarına verildiği yoksul bir aile ve daha sonra da Adana Öksüzler Yurdu’nda geçirdi. 1942’de Ankara Devlet Konservatuvarını’nın Şan bölümünü bitirdi.Cumhurbaşkanlığı Orkestrası’na seçilen Ruhi Su, konservatuvarın opera bölümünde okudu ve daha sonra da Devlet Operası’nda çalıştı. Devlet Operası sanatçısı olarak, Bastien Bastienne, Satılmış Nişanlı, Madame Butterfly, Fidelio, Tosca, Yarasa, Aşk iksiri, Rigoletto, Figaro’nun Düğünü, Maskeli Balo ve Konsolos gibi operalarda rol aldı. 
Türk Opera Sanatı’nın temelinde Ruhi Su’nun katkısı büyüktür. Söylediği türkülerdeki siyasi vurgular yüzünden aleyhinde kampanyalar başlatılan ve işini kaybeden sanatçı, türküleri derleyip, yeniden yorumlama işine kendi başına devam etti. Dostlar Korosu’nu kurdu. Ürettiği kasetlerle halk müziğinin, yaygınlaşmasına da büyük katkı bulundu.


LEYLA GENCER
1928 yılında Polonezköy’de doğan Leyla Gencer 20. yüzyılın en önemli sopranolarından biri olarak görülür. İstanbul İtalyan Lisesi’ni bitirip İstanbul Devlet Konservatuvarı’nda şan eğitimi almıştır. Ünlü orkestra şefi Muhittin Sadak ve besteci Cemal Reşit Rey’in öğrencisi olmuştur. Kariyerine ilk kez Cavallerina Rusticana Operası’nda Santuazza rolüyle başlayan Gencer, bir sonraki sezon Napoli’nin ünlü San Carlo Operası’nda Eugenio Onegin ve Madam Butterfly operalarında başrol oynama teklifi aldı. Böylece Leyla Gencer’in uluslararası platformdaki opera serüveni başladı. 


GIOACCHINO ROSSINI

Rossini, 1792 yılında İtalya’nın doğu kıyısında Pesaro adlı küçük bir kasabada doğdu. 15 yaşına geldiğinde bir müzik okuluna yazıldı ve beste yapmayı öğrendi. İlk operası olan Evlilik Sözleşmesi, Venedik’te sahnelendi. “Tancredi” ve “Cezayir’de İtalyan Kız” operaları ile ün kazandı. 
ROSSINI’DEN GİYOM TELL
Rossini’nin kendini emekli olarak kabul etmesinden hemen önce bestelenen bu operası İsviçre Alpleri’nde ortaya çıkan bir bağımsızlık mücadelesini konu olarak işlemektedir. Bu opera Fransız “grand-opera” tarzının yerleşmesinde önemli yer tutmaktadır. Eser 14. yüzyılda İsviçreli milli kahraman ve iktidar gücüne karşı baş kaldıran devrimci Giyom Tell’in kısmen mitolojik hayatını ele alır. Özellikle İtalya birleştirilmeden önce, birçok değişik politik rejim altında İtalyan devletleri bulunmakta iken bunların sansür idareleri bu eserin İtalya’da yapımı ve sahnelenmesine büyük engeller çıkarmıştır.


BENJAMİN BRİTTEN

İngiltere’nin Suffolk kentinde 1913 yılında doğan Britten, piyanist, orkestra şefi ve gelmiş geçmiş en başarılı İngiliz modern dönem bestecilerdendir. 1935’ten II. Dünya Savaşı’nın başlangıcına kadar BBC Radyosu, GPO Film Şirketi’nin çektiği belgeseller ve Londra’daki sol kanattan pek çok küçük tiyatro topluluğu için çok sayıda eser besteledi. Birçok ülkede yaşamını geçiren Britten gittiği ülkelerin halklarına eserler yazmıştır. Sovyetler Birliği’ne yaptığı ziyaretler sonrasında tanışıp, arkadaş olduğu Şostakoviç, 14. senfonisini Britten’e adamıştır.
Britten, özellikle çocuk ve gençlik orkestraları için eserler yazmıştır. Eserleri dünyaca ses getiren Britten, opera sanatının geleneksel temalarının dışına çıkıp güncel konulara değinmiştir. 
KÖTÜLÜĞÜN DOĞUŞU
Britten, “Kötülüğün Doğuşu”nda çocuklara yönelik şiddet ve taciz konularına değinir. Eser, bu sezon İstanbul Devlet ve Opera Balesi’nde sahnelenmektedir. 

ÖNCEKİ HABER

Canlı Yayın: HDP Parti Sözcüsü Ayhan Bilgen açıklama yapıyor

SONRAKİ HABER

EMEP: Hükümet halkın iradesini teslim almak istiyor

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...