05 Kasım 2016 14:09

Çay molası deyip geçmeyin

Tuzla'dan bir işçi, çalıştığı fabrikada çay molasını nasıl kazandıklarını yazdı.

Paylaş

Tuzla'dan bir işçi

Merhaba Ekmek ve Gül okurları;

Bu mektubu Tuzla Organize Sanayi Bölgesi’nden yazıyorum. 39 yaşındayım, üç çocuğum var. Sizlere işyerimde yaşadığım bir olayı anlatmak istiyorum. Fabrikada üç vardiyada çalışıyoruz, makinalardan gelen malzemelerin çapağını alıyoruz, kontrol ediyoruz. O kadar  hızlı geliyor ki bıçaklar ile elimizi kesiyoruz. Bir yandan yaptığın malzemeye etiket yaz... Yanlış etiket yazdığında tutanak yiyoruz.

Biz işçilerde sınıf bilinci yok, tutanak tutulan arkadaşlar destek olmuyorlar, karşı çıkmıyorlar, bir gün onların başına gelecek biliyorlar, bu yüzden ustalar ve şeflerin istediğini yapıyorlar. Şef keyfine göre bir işçiyi işten atabiliyor ve aynen şu şekilde yapıyor; “Heyy sen kovuldun, çık git!”

Bizim bölüm üretim bölümü, çoğunlukla kadın işçi çalışıyor. Bir de montaj bölümü var. Bizim çay molamız yok, arkadaşlara çay molası isteyelim dedim, onlar da bana şöyle dediler; “Biz fazla çay sevmiyoruz zaten.” Sendika temsilcisine gittim, “Çay molası istiyoruz” dedim. O da “Olmaz, yasak” dedi, “Makina başında iç” dedi. “Hayır, ben mola kullanıp içmek istiyorum, bu benim yasal hakkım, sen de sendika temsilcisisin, bunu ilet” dedim. “Kabul etmezler” dedi, “Sen çık iç, diğerlerini boş ver.” Ben de “Bunu hepimiz için istiyorum” dedim, olmadı, vermediler. Montajın mola zili çalınca ben de onlarla çıktım, sigaramı içtim çay doldurup bardaklara, üretime getirdim. Bunu 6 ay boyunca yapmaya devam ettim ve sabit makinaya geçince çay getiremedim. Diğerlerine söyledim, kimse getirmedi. “İşimizden mi olacağız yasak” diye... Ben 6 ay getirmiştim, işimden olmamıştım, onlar kendini riske atmıyor ve ben makinaya ustayı bırakıp gidip çayımı almaya başladım, sigaramı içtim. Bu sefer arkadaşlar “göz hakkı” diye beni şikayet ettiler ve benim de çay içmeme, molaya çıkmama engel olmak istediler. Ben dinlemedim yine çıktım ve sonuç 10 dakika çay molasını herkese vermek zorunda kaldılar.

Diyeceğim o ki biz işçi sınıfı neden kaybediyoruz? Birleşemediğimiz için. Benim hikayem biraz farklı oldu, oysa ki birleşip çalışma şartları nasıl olur, nasıl insanca muamele görürüz bunları tartışmamız gerekirdi. Bir arkadaşın kolu banda sıkıştı ve başta sendika temsilcimiz “Bandı kesmeyin, zarar vermeyin” dedi. Kadın orda acıdan feryat ediyor... Bunlar için bir şeyler yapmamız gerekirdi. Duruşumuz, siyasi kimliğimiz ne olursa olsun hepimiz aynı şartlar ile çalışıyoruz, aynı ücreti alıyoruz. O yüzden her şeyi kenara bırakıp çalıştığımız fabrikada birleşmemiz gerekir. Böyle parçalanmamız patronların işine geliyor, işçiler çalıştıkları fabrikada birleşirlerse yapamayacakları hiçbir şey olmaz. Çünkü biz olmazsak, üretim olmaz, patron olmaz.

 

ÖNCEKİ HABER

Bir ana okulu öğretmeninin umudunu koruma çabası

SONRAKİ HABER

‘Bir zamanların gözde elemanlarıydık...’

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...