Michael Haneke görücüye çıktı
Film bir konser sahnesiyle acılıyor, Georges ile Anna’nın konserden döndükleri ve eve girdikleri ilk sahne daha filmin başında mutlu bir ömür yaşadıklarını, hâlâ da çok mutlu olduklarını gösterir gibiydi.
Sonrasında ise Anna’nın geçirdiği atak ve bir tarafının felç kalması Georges için başka bir sürecin başlamasına neden oluyor. Fedakarlık, aşk, dostluk, yıllarca her ikisini içine alan ne varsa birlikte taşımaya çalışıyorlar. Artık arada sırada uğrayan bir kızları olsa da dünyada yapayalnız kalmış iki insan oluyorlar ve tüm bu yaşananlar film sürdükçe tek bir mekanda gecen güçlü bir duyguya dönüşüyor.
Basın gösterimi ve galanın hemen ardından genellikle basının ortak görüsü filmin Altın Palmiye ya da Jüri Özel ödülü için çok güçlü bir aday olduğuydu. Ayrıca Georges’u canlandıran Jean-Louis Trintignant’in en iyi erkek oyuncu ödülü alması da sürpriz olmaz. Amour dışında Thomas Vinterberg’in yönettiği The Haunt filminde başrol oynayan Mads Mickelsen de en iyi erkek oyuncu ödülünde güçlü bir aday olarak öne çıkıyor. (Cannes/EVRENSEL)
Evrensel'i Takip Et