Sınırların Ötesinde

Lili CAN

O FAULÜ YAPMAYACAKTIN!
İspanya’da Katalonya İkinci Ligi’nde oynanan bir maç. Maçı yöneten hakem Marta Galego, bir kadın. Bir kadın olduğunu vurguluyoruz, çünkü koca maçta dikkat edilecek tek şeymiş gibi, seyircilerden biri kendince Marta’ya hakaret etme hakkını görüyor... Densiz seyirci, “Evine git, bulaşık yıka!” diye bağırıyor. Ve o da ne kırmızı kart! O seyirci bu faulü yapmayacaktı! Marta oyunu durduruyor ve ev sahipliği yapan takımın temsilcisine bunun kabul edilemez olduğunu söylüyor. Temsilci de gidip hakaret eden adamı stattan çıkartıyor. İşte bu kadar. Hakaret eden seyirci: 0 ;  Kadın hakem: 1. 
Kadın hakem bu gücünü Katalan Futbol Fedarasyonu’ndan alıyor aslında. Çünkü seyircilerden bir hakaret duyulursa, oyunu durdurma hakkını tanıyor hakemlere.

GÜZELLİĞİN ADI: YAŞAMA DİRENCİ
New York Moda Haftası’nda podyumda yürüyen Reshma Qureshi, henüz 19 yaşında Hindistanlı genç bir kadın. “Kocaman bir podyumda yürümek şöyle dursun, başka bir ülkeye gitmenin hayalini bile kuramazdım” diyen Reshma’yı Hindistan’dan New York’a getiren şey, 2014 yılında birkaç kişinin asitli saldırısına uğramasıydı. 
Ablasıyla birlikte sınava giderken, ablasının, ona işkence eden kocası ile arkadaşlarının saldırısına uğruyorlar. Reshma, yüzüne atılan asit yüzünden defalarca operasyon geçirmiş. Bir gözünü kaybeden Reshma, yaşadıkları nedeniyle ağır psikolojik rahatsızlık geçirmiş. Ama Reshma’nın tedavisi yaşama tutunmak olmuş. 
Hindistan asıllı bir modacının çağrısı üzerine New York Moda Haftası’na katılan Reshma, ülkesindeki asitli saldırılara dikkat çekmek amacıyla podyumda çıktı ve “Bu podyumda yürümek benim için çok önemli, çünkü benim gibi o kadar fazla genç kadın var ki asitli saldırıya uğramış. Benim burada olmam onlara da cesaret verecektir. Aynı zamanda bu insanları sadece görünüşüne göre yargılamayı da azaltacaktır. Bir kitabı sadece kapağından dolayı yargılayabilir misiniz?” dedi. 
Hindistan’da her yıl 1500 kadına asitli saldırı yapıldığı kaydediliyor.

ABD SEÇİMLERİ KADINLARI GERDİ 
8 Kasım’da yapılacak ABD seçimlerinde Demokratların adayı Hillary Clinton ve Cumhuriyetçilerin adayı Donald Trump, başkanlık yarışını hızlandırdı. 26 Eylül’de iki başkan adayının televizyonda canlı yayınlanan başkanlık tartışmasından kadınlar da paylarını epey aldı. Tartışma boyunca Trump’ın sürekli Cliton’ın sözünü kesmeye ya da konuyu değiştirmeye çalışması üzerine, sosyal medya kullanıcıları, “Bunu aslında hayatın her alanında, okulda, işte, evde erkeklerin kadınların konuşmasına izin vermeyişlerinden tanıyoruz” dedi.
Pensilvanya Üniversitesi İletişim Profesörü Kathleen Hall Jamieson, Trump’ın bu davranışının, yapılmış bir araştırmayı doğruladığını vurguladı. O araştırmaya göre, grup toplantılarında erkekler kadınların sözlerini daha fazla bölüyor. Meslek Terapisti Janet Scarborough Civitelli ise, “Trump’ın Clinton’a patronluk taslamasını işyerlerinde kadınlar çok yaşıyor. Ne kadar çok çalışırlarsa çalışsınlar, onları eleştirmeye her zaman hazır bir erkek mutlaka bulunuyor” dedi. 
Trump’ın kadın karşıtlığı sadece Hillary Clinton’a yönelik değil. Canı sıkıldıkça kadınlara hakaret etmeyi kendinde hak gören bir başkan adayı. Daha önce de birçok kadına hakaretlerde bulundu, kürtaj yaptıran kadınların cezalandırılmasını istedi ve bunlara benzer birçok ayrımcı davranış sergiledi. Bir keresinde kendisine şöyle bir soru yöneltilmişti: “Eğer kızınız işyerinde cinsel tacize uğrasa, tepkiniz ne olur?” Verdiği cevap, “Kızım böyle bir şey yaşarsa çalıştığı yeri ya da kariyerini değiştirsin” oldu. Son olarak eski Dünya Güzeli Alicia Machado’ya kilosundan dolayı ‘Bayan Domuzcuk’ ve Latin kökenli olmasından dolayı ‘Bayan Hizmetçi’ adlarını takmıştı. 
Karşısındaki adayın Trump gibi biri olması, Hillary Clinton’ı da iyi bir seçenek yapmıyor. Kendisi ABD’nin eski dışişleri bakanı ve Wikileaks’in sızdırdığı belgeler içerisinde “Suriye’de Esad’a karşı başlatılacak bir iç savaşın İran’ın güçlenmesini önleyebileceğini ve İsrail’e yardım edilmesini sağlayabileceğini” yazdığı bir mail ortaya çıkmıştı. Bir kötünün karşısında başka bir kötü... ABD halkı başka bir seçenek aramalı!

ZEKAMIZ ANNELERDEN 
Zeki insanlar annelerine teşekkür etmeli, çünkü yapılan bir araştırmaya göre zeka genleri annelerden geçiyor. Anne olmak isteyen bekar kadın en yakın sperm bankasına gidip Nobel Ödüllü birinin spermini aramasına gerek yok artık. Kendi zekası yeter. Elbette zekayı belirleyen genler değil tek başına ama, genlerin de katkısı çok. Daha önce araştırmacılar bunu fark etmişti, ama zekanın babadan geçtiğini düşünüyorlardı. Ancak, son yapılan araştırmalarda zeka genlerinin X kromozomlarında bulunduğu öğrenildi. Bu X kromozomlarından kadınlarda iki, erkeklerde ise bir tane var. 
Genleri dışında, çocukları daha zeki olan kadınların onlarla sıkı bağ kuran anneler olduğunu ve çocukların problem çözme sürecinde onları destekleyen bir pozisyon aldıkları görülüyor. Çocuklarla kurulan duygusal ilişkinin de beyni geliştirdiği, Washington Üniversitesi’nin yaptığı bir araştırma ile ortaya çıktı. Annesinden duygusal destek alan çocukların beyinlerindeki hipokampus (hafıza ve yön bulmada önemli rolü olan bölge) bölgesinin duygusal olarak annelerinden uzak olan çocuklardan yüzde 10 daha büyük olduğu bulunmuş.