Bölgedeki eğitimciler: Biat etmez, direniriz

Başbakan Binali Yıldırım’ın bölgede görev yapan eğitim emekçilerine yönelik “14 bin öğretmenin terörle ilişkisi var, incelemelerimiz sürüyor. Bu kişiler tedbiren açığa alınacak” sözleri ve ardından başlayan hazırlıklara karşı bölgedeki eğitimciler eylem sürecine gireceklerini belirtti. Eğitim Sen Diyarbakır 2 No’lu Şube Sekreteri Deniz Yurtsever, “Bu sürecin biz Eğitim Sen’li eğitim emekçilerine yönelik olduğunu biliyoruz ve bu sürece karşı eylem sürecine gideceğiz. Bulunduğumuz alanlarda oturma eylemlerinden, Ankara’ya yürüyüş gibi çok sayıda demokratik eylem ve etkinleri hayata geçireceğiz. Biz kesinlikle biat eden bir pozisyona geçmeyeceğiz” dedi.

Diyarbakır’da açık alanda eylemlerin valilik tarafından yasaklanmasının ardından Diyarbakır 1 No’lu Şube binası toplantı salonunda oturma eylemine başlayan eğitim emekçileri hükümetin olası sürgün ve açığa alma sürecine karşı tartışmalar yürütüyor. Burada konuştuğumuz Eğitim Sen Diyarbakır 2 No’lu Şube Sekreteri Deniz Yurtsever, 7 Haziran 2015 sonrası başlayan çatışmalı ortam sonrası ablukalara ve çatışmalara karşı sürekli eylemde olduklarını söyledi.

‘KESK’İ DAĞITMA GİRİŞİMİ’

10 Ekim Ankara Katliamı sonrası da binlerce emekçiye soruşturmalar açıldığını belirterek, “Biliyorsunuz Türkiye yaşadığı çelişkilerle birlikte 15 Temmuz’da darbe girişiminin duvarına çarptı. Sonra devlet bu süreci bize karşı bir fırsata çevirdi. Daha çok ezme politikalarını geliştirdi ki son 14 bin sayısı da bunun üzerine gelişen bir şeydi. Bakarsanız darbe süreci devlet ile Cemaat arasında görülüyor ama aslında AKP kendisine bu süreçte gerçekten çok farklı şeyler devşirdi. Karşısında farklı görünen, farklı ses çıkartan herkesi darbeci olarak nitelendirdi. Ki biz darbe girişimi sabahı çıkıp medyada bu olayın niteliğini ortaya koyup, karşısında durduk. Buna rağmen bizde sanki darbecilere hizmet ediyormuşuz gibi bir konuma sokulduk. Baskılarla KESK’i dağıtma girişimi var. Aslı astarı nedir bilmiyoruz ama 14 bin rakamı ortaya atıldıktan sonra KESK içindeki dinamiği göstermek için çeşitli eylemler geliştirdik. Biz bu sürecin durmasını istiyoruz” diye anlattı.  

‘SAVAŞA DUR DEMEK ZORUNDAYDIK’

“Öğrencilerimiz birebir buradaki savaştan etkileniyor. Ders anlatırken çocuklarımızın gözlerinden anlayabiliyoruz yaşanan vahşeti. Bu nedenle bu sürece müdahil olması gereken en büyük güç de eğitimcilerdi. Savaşa karşı çocuklar ve kendi geleceğimiz için barış demek, zulme dur demek zorundaydık” diyen ve savaşa karşı durduklarını ifade eden Yurtsever, “Bu yüzden sürecin biz Eğitim Sen’li eğitim emekçilerine yönelik olduğunu biliyoruz ve bu sürece karşı eylem sürecine gideceğiz. Bulunduğumuz alanlarda oturma eylemlerinden, Ankara’ya yürüyüş gibi çok sayıda demokratik eylem ve etkinleri hayata geçireceğiz. Biz kesinlikle biat eden bir pozisyona geçmeyeceğiz” diye konuştu.

‘DARBE GİRİŞİMİ FIRSATA ÇEVRİLDİ’

Oturma eylemlerini Eğitim Sen 1 Nolu Şube binasında sürdüren eğitim emekçileri dün kitlesel yaptıkları basın açıklamasıyla da hükümete tepki gösterdi. Eğitim Sen Diyarbakır 1 ve 2 Nolu Şubelerin eş başkanları, üyeleri ile Eğitim Sen MYK üyeleri Elif Çuhadar ve Mesut Fırat’ın da katıldığı basın açıklaması valiliğin kentte açık alanda ‘eylem yasağı’ koyması nedeniyle bina içerisinde yapıldı. Yüzlerce eğitim emekçisinin katıldığı açıklamada Eğitim Sen MYK üyesi Mesut Fırat şunları söyledi, “Özellikle 15 Temmuz darbe girişimi hükümet tarafından fırsata çevrilerek her gün binlerce insan işinden ediliyor. Özellikle katliamlar yaşanırken, bu katliamlara ve yaşanan savaş ortamına karşı bizler seslerimizi yükselttik ve yükseltmeye devam ediyoruz. Eğer barış istemek suçsa biz o suçu bugün de, yarın da işlemeye devam edeceğiz. Eğitim emekçileri olarak bahsedilen 14 bin eğitim emekçisine yönelik saldırı hazırlıklarına karşı bizler de mücadele edeceğimizi belirtmek istiyoruz. toplantı ve tartışmalarla bu sürece karşı çıkacağımızı, hükümeti de bu durumdan vazgeçmeye çağırıyoruz. Aksi halde meşru eylemleri hayata geçireceğiz”. (Diyarbakır/EVRENSEL)