Elektrik faturası vatandaşın cebini çarpacak
Gazetemize konuşan CHP Denizli Milletvekili Kasım Arslan, Elektrik Piyasası Kanunu’nu eleştirdi.

CHP Denizli Milletvekili Kasım Arslan, 15 Temmuz darbe girişiminden önce Meclis’ten geçen ve Cumhurbaşkanı tarafından onaylanan Elektrik Piyasası Kanunu'nu gazetemize değerlendirdi. “Elektrik Piyasası Kanunu ülkenin ve halkın zararınadır” diyen Arslan, kanunun sadece dağıtım şirketlerine yarayacağını belirtti. Arslan, nükleer enerjinin de önündeki engellerin de bu yasayla kaldırıldığına vurgu yaptı. Vatandaşın faturasına itiraz etme hakkının dahi elinden alındığını ifade eden Arslan, Anayasa Mahkemesi’nin yasayı iptal etmesi gerektiğini söyledi.
Arslan, “Yasalaşan Elektrik Piyasası Kanunu, gerçek anlamda ülkenin yararına değil özellikle tüketicinin zararınadır. Dağıtım şirketlerine geniş olanaklar sağlayan, aynı zamanda da nükleer enerjinin önünü açan bir Elektrik Piyasası Kanunu düzenlemesi şeklinde geçti” diye konuştu.
Yasanın kamu yararına aykırı olduğu kadar Anayasa ve iç tüzüğe de aykırı olduğunu belirten Arslan, “Elektrik Piyasası Kanunu ile birlikte yargı baypas edildi. Bu şekilde yargı kararları işleyemeyeceği gibi görülen davalarında düşmesi söz konusu. Belirli kişi, zümre, dağıtım şirketleri ve yandaşlara yasa ile avantaj sağlandı. Aynı zamanda da doğaya zarar veren ve bugün artık kullanılmaktan vazgeçilen nükleer enerjinin de devreye sokulması için önünün açılması sağlandı” dedi.
TÜKETİCİ YARGIYA BAŞVURAMAYACAK
Dağıtım şirketleri ve özeleştirme idaresi arasında bir sözleşme yapılmadığını ifade eden Arslan, “Bunun sonucunda ise bu hizmetlerin nasıl yürüyeceği, yatırım masraflarının kimin karşılayacağı, kayıp kaçakla ilgili bu bedelin kime ait olacağı noktasında da bir düzenleme olmaması nedeniyle hem yatırım masrafları hem de kayıp kaçakla ilgili yük, devletin sırtında kambur olmaya başlayacak. Dağıtım şirketleri kayıp kaçak bedelini üstlenmezken bu yük, tamamen tüketicinin üzerine yayılarak faturalara yansıyor” dedi.
Arslan, “Kayıp kaçakla ilgili alınmış mahkeme kararları varsa icra safhasında bile ise kesinlikle durdurulmasını ve bu icranın yok sayılmasıyla birlikte mahkeme kararının yok sayılmasına olanak sağlarken, görülen davaların durdurulması ve bundan sonra da böyle bir davanın açılmayacağının belirtilmesine imkan sağlayan bir yasa düzenlemesi. Dolayısıyla burada tüketicinin yargıya müracaat etme hakkı elinden alınıyor. Hak arama hürriyetini insanların elinden alınıyor. Yargı baypas ediliyor” diye belirtti.
“Bundan sonra tüketici eline faturayı aldığı zaman, tarifenin içinde bulunan içeriğine hiç bir zaman itiraz edemeyeceği bir kayıp da var. Faturada, hiçbir anlam ve bağlantısı olmayan bir kalemin yazılmış olmasına itiraz edilemeyecek” diyen Arslan, Türkiye'nin imkanlarının ve kaynaklarının heba edildiğini, belirli çevrelere peşkeş çekilmeye çalışıldığını söyledi.
‘NÜKLEERCİ FİRMA İÇİN DEVLET ZARARA UĞRATILACAK’
İktidarın yarattığı algı ile çıkan yasa arasında çok büyük fark bulunduğunu vurgulayan Arslan, şunları söyledi: “Elektrik Piyasası Düzenleme Kanunu deyince başta üretim sonra tüketimi anlarsınız. Bu yasanın içinde üretimle ilgili hiç bir şey yok. Sadece toplumun karşı koyduğu ve çok riskli olduğu gibi dünyanın da artık uygulamaktan vazgeçtiği özellikle yap-işlet devrete vermek suretiyle bir nükleer enerji. Aynı zamanda alım ve müşteri garantisi verilen bir anlaşmanın da devreye sokulması için yapılan bir çalışma. Bugün elektriğin 13-14 centlerde olduğu bir noktada nükleer enerji firmasıyla konulan fiyat garantisi 16 cent. Maliyetinin üzerinde yatırımcı şirkete kar sağlayan böylelikle devleti zarara uğratan bir uygulamayı da devreye sokmak istiyorlar.”
‘AYM İPTAL ETMELİ’
Yasanın iptali için Anayasa Mahkemesi’ne çağrı yapan Arslan, “Bununla ilgili Anayasa Mahkemesi’ne hazırlanıyoruz davamızı açacağız. Ben, anayasa mahkemesinin bunu kesinlikle iptal edeceğini düşünüyorum. Eğer iptal etmezse gerçek anlamda Türkiye'nin bir hukuk devleti olduğu ilkesinin zedelenmiş olacağını da açıkça belirtmek istiyorum. Bu nedenle anayasa mahkemesinin burada üzerine düşen görevi yapacağına da inanıyorum” diye konuştu.
'AKKUYU TÜRKİYE'NİN BAŞINA DERT OLACAK'
Yasanın “Zeytinliklere, kıyı kanuna, askeri alanlara hiçbir izin ve hiçbir ÇED raporunun dikkate alınmadan nükleer enerjinin yapılmasını” sağlayan bir düzenleme olduğunu ifade eden Arslan, “Güneş enerjisi devreye sokulduğu takdirde ihtiyacımızı karşılayacak enerjinin yaratılmasını beklerken tamamen dağıtım şirketlerine ve onların kazançlarına yönelik, düzenleme yürürlükte” dedi.
YASADA NELER VAR?
Elektrik Piyasası Kanun’uyla kayıp-kaçak bedelleri tüketiciden karşılanması yasal zemine oturtuluyor. Kanuna göre, Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü (MTA), yurtdışında arama ve araştırma yapabilecek, bu faaliyetlerin yürütülmesi için yurt dışında şirket kurabilecek. Nükleer santral sahalarında yapılacak yapılarda, Yapı Denetimi Hakkında Kanun hükümleri ile İmar Kanunu'nun fenni mesuliyete ilişkin hükümleri uygulanmayacak.
Ancak bu yapıların yapı denetimi, Türkiye Atom Enerjisi Kurumunca yetkilendirilen tüzel kişiliğe sahip yapı denetimi kuruluşları tarafından, denetim kuruluşu ile nükleer santralın lisans sahibi arasındaki hizmet sözleşmesi hükümlerine göre yapılacak.
Kömür madenlerine ilişkin ruhsatlar, rezerv kaybına neden olmayacak şekilde elektrik üretimine yönelik olmak üzere bakanlık onayıyla, ayrı ruhsatlara bağlanabilecek. (Ankara/EVRENSEL)
Evrensel'i Takip Et