Avrupa’nın gözü, Türkiye-Rusya yakınlaşmasında
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Rus Lider Putin ile görüşmesinin AB ve NATO ilişkilerine nasıl etkide bulunacağı, en çok merak edilenler arasında.

İLGİLİ BAŞLIKLAR

Erdoğan ile Putin 'kriz'den 9 ay sonra bir araya geldi

Erdoğan, Rus pilotun ölümü için Putin'den özür diledi

Kremlin, Erdoğan-Putin görüşmesinin gündemini açıkladı

Putin: Erdoğan özür diledi, ilişkiler yeniden başlayacak
Yücel ÖZDEMİR
Köln
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 15 Temmuz darbe girişiminden sonra ilk resmi yurt dışı gezisini Rusya’ya yapması ve bunun hangi sonuçlara yol açabileceği Avrupa’da da dikkatle izleniyor. Erdoğan, darbe girişiminden önce Türkiye’nin Rusya politikasını değiştirmek için resmi olarak özür dilemiş olsa da, Putin-Erdoğan görüşmesinin darbe girişiminden sonraya gelmesi, görüşmenin önemini artırdı. Alman basınında yapılan değerlendirmelerde, bu yakınlaşmadan Türkiye-NATO ve Türkiye-Batı ilişkilerinin nasıl etkileneceği üzerinde duruldu.
'İLİŞKİLERİN NORMALLEŞMESİ AVRUPA’NIN ÇIKARINA'
Erdoğan-Putin görüşmesinin özellikle AB-Türkiye ilişkilerinin yeniden gerildiği bir dönemde gerçekleşmesi ayrı bir önem taşıyor. Geçtiğimiz yılın sonunda mülteci pazarlığı üzerinden yeniden canlanan AB-Türkiye ilişkileri, gelinen aşamada vize muafiyeti, müzakerelerin durdurulması konusunda yapılan karşılıklı tehdit ve şantajlar şeklinde devam ediyor. Bu nedenle, Türkiye’nin Rusya’ya yakınlaşmasının AB’den kopabileceği endişesi basında işleniyor. Bunun AB’nin darbe girişimi konusunda açık tutum almamasından kaynaklandığını ileri sürenler de var.
Ziyaret konusunda ise Almanya’da hükümet düzeyinde resmi açıklamayı Federal Dışişleri Bakanı Frank Walter-Steinmeier yaptı. Bild gazetesine konuşan Steinmeier, “Rus uçağının Türkiye tarafından düşürülmesinden sonra iki ülkenin yeniden yakınlaşması olumlu bir gelişme. Ancak iki ülkenin Rusya’nın Türkiye’ye NATO’ya alternatif bir güvenlik ittifakı sunabilecek kadar yakınlaşacağına inanmıyorum” dedi.
‘BATI’DAN KOPACAĞI ENDİŞELERİ YERSİZ’
Federal Hükümet Rusya Politikası Sorumlusu Gernot Erler (SPD) de, Türkiye’nin Batı’dan kopacağı yönündeki endişelerin yersiz olduğunu söyledi. “Deutschlandfunk” radyosuna konuyla ilgili bir demeç veren Erler, Türkiye-Rusya yakınlaşmasının “Avrupa için de bir şans” olduğunu belirterek, “Avrupa’nın çıkarı, Türkiye ile Rusya arasındaki soğukluğun bitmesindedir. Her iki ülke arasındaki çatışma, Suriye’de olduğu gibi başka çatışmaları etkiliyor” dedi.
Avrupa’da Erdoğan’ın ziyaretinin Batı ile ilişkilerde kopuş anlamına geleceği yönündeki değerlendirmeleri, “Ortada bu kadar dramatik bir durum yok. Çıkarlarımız için yeni bir şans söz konusu. Türkiye ve Rusya’nın Avrupa’ya karşı ittifak yapması gerçekçi değil. Bununla birlikte her iki ülke arasındaki ilişkilerin normalleşmesi uzun bir süre alacak” dedi.
Erler, Ukrayna’daki çatışma dolayısıyla gerilen AB-Rusya ilişkilerinin de normalleşmesi gerektiğini savunuyor. Ancak, Alman hükümeti bu konuda henüz ciddi sayılabilecek bir adım atma niyetinde değil.
‘NORMALLEŞME TÜRKİYE’YE PAHALIYA MAL OLUR’
Alman basınında yer alan haber-yorumların çoğunda Türkiye-Rusya yakınlaşmasının AB ile NATO ilişkilerine nasıl etkide bulunacağına dikkat çekildi. Der Spiegel dergisinin internet sitesinde Benjamin Bidder tarafından kaleme alınan “Benim pahalı Vladimir’im” başlıklı yazıda bu yakınlaşmanın Türkiye’ye pahalıya mal olacağına işaret edildi. Daha bundan sekiz ay önce Putin’in yayınlattığı, “Erdoğan’ın IŞİD terörünü desteklediği, çıkardığı petrolü dünya piyasalarına sürdüğü, bu işin içinde oğlunun olduğu” belgelerinin hatırlatıldığı yazıda, Erdoğan’ın da bunlara sert yanıtlar verdiği dile getirildi.
Yazıda, “Bu tablo, Batı’da, Türkiye’nin NATO’daki müttefiklerinde rahatsızlık yaratıyor. Erdoğan neredeyse her gün Berlin, Viyana ve Washington’a karşı açıklamalar yaptığı bir dönemde Moskova için dostluktan söz ediyor” denildi.
Yazıda ayrıca Erdoğan ile Putin’i birleştiren noktaların başında Batı’ya karşı sert sözler ve içeride izledikleri politikalar olduğuna da işaret edildi.
TÜRKİYE-BATI İLİŞKİLERİNDE KIRILMA MI?
Sadece Avrupa’da değil, Rusya’da da Erdoğan-Putin görüşmesinden yeni bir ittifakın çıkacağına inananlar az. Bindder’in yazsında yer alan bilgilere göre, “Russia in Global Affairs” dergisinin yayıncısı Fjodor Lukjanov, NATO ile Ankara arasında bir kırılmanın olacağına inanmadığını dile getiriyor ve Ankara’nın ABD’nin koruması altında olduğunu söylüyor.
Ancak, Putin’in, Rus uçağının düşürülmesi ve Suriye’de izlenen politikalardan dolayı Erdoğan’ın önüne maliyeti yüksek ağır bir fatura koyacağı açık. Zira, uzun süredir NATO ve AB’nin Rusya’yı çevrelemesine, müttefiklerini düşürmesine karşı mücadele ediyor.
İlişkilerin gerildiği Ukrayna ve Suriye’deki gelişmeler bunun en somut ifadesi. Sadece Erdoğan’a karşı değil, Batı’ya karşı da hamle üstünlüğüne ele geçirmek için, Putin Türkiye gibi bir ülkeyi elbette bölge çıkarları için yedeklemek isteyecektir. Türkiye’nin AB ve NATO ile ilişkilerini de asıl olarak bu tercih belirleyecektir.
Ancak, bugünkü koşullarda ne AB ne de NATO, Erdoğan’ın Rusya’dan yana bir eksen kayması içinde olacağını bekliyor. Ama yine de Erdoğan’ın ne yapmak istediği yakından izleniyor.
AB ise en çok, Türkiye-Rusya ilişkilerinin normalleşmesinin Suriye’deki savaşın kısa sürede bitmesini, böylece de sığınmacıları sorunun çözülmesini umut ediyor.
İLGİLİ BAŞLIKLAR

Erdoğan ile Putin 'kriz'den 9 ay sonra bir araya geldi

Erdoğan, Rus pilotun ölümü için Putin'den özür diledi

Kremlin, Erdoğan-Putin görüşmesinin gündemini açıkladı

Evrensel'i Takip Et