21 Temmuz 2016 00:51

Masalların ömrünü uzatan adama saygı duruşu

Davıd Boratav, Pertev Naili Boratav’ı anlattı

Paylaş

Hakan GÜNGÖR
İstanbul

David Boratav, “Aile” kitabında; dedesi Pertev Naili Boratav’ın derlediği masalların, gittiği köylerin, konuştuğu insanların peşine düşüyor. Boratav, kitabında bir ömür vakfedilmiş halk hikayelerinin sesinden geriye kalan yankıları arıyor… 

Frans’da büyüyen, Paris ve Brüksel’de AB Parlamentosunda, Londra’da BBC World Service’te, New York’ta Birleşmiş Milletlerde görev yapmış olan, çevirmen ve edebiyat eleştirmeni olarak çalışan Boratav; “Beyoğlu’nda Fısıltılar” ve “Portrait du Fugitiv” romanlarından sonra, dedesinin ayak izlerini takip ettiği bir yolculuğunu da kitaplaştırdı. 

“Halk Hikayeleri ve Halk Hikayeciliği”, “100 Soruda Türk Folkloru”, “Nasreddin Hoca”, Çok önemli eserlere imza atmış, halk hikayeleri, masallar, türküler derlemiş bir bilim insanı olan Pertev Naili Boratav’ın torunu David Boratav, dedesinin çalışmalarına ve çalışma alanlarına dair merakı sonucu Fransa’dan yola çıkar ve İstanbul üzerinden Anadolu’ya gider. Amcası, İktisatçı Korkut Boratav’ın aktardığı bilgilerle şekillenen yolculuk, dimağında saklı duran dedesine dair anıları ortaya çıkardığı gibi, ailesinin ve Türkiye’nin koşullarına dair de önemli ipuçları verir. 

BİR MASALCI DEĞİL, ONUN ÇOK ÖTESİNDE

Boratav bu yolculuğa karar verdiğinde bunun iyi bir fikir olmadığı konusunda telkinlerde bulunanlar olmuştur. Zira dedesi Pertev Naili Boratav’ın dolaştığı köyler eski biçimini de, ruhunu da çoktan kaybetmiştir. Köylerdeki yaşlıların kapısını çalan Pertev Naili Boratav’ın temas ettiği o insanlardan da geriye kimse kalmamıştır. Yıllar, her şeyi değiştirmiş, dönüştürmüş, hatta yok etmiştir. 

Ancak David Boratav fikrinden caymaz. Ömrünü bilime adamış bir insan olan dedesinin, “sıradan” biri olmadığının ayırdına ilk gençlik yıllarında varmıştır. Ancak dedesinin sadece bir masalcı değil, onun çok ötesinde biri olduğunu anlaması dedesinin cenazesinde olmuştur. Hem onu böylesine bilime adanmaya götüren şeylerin ne olduğunu görmek, hem de dedesini bu vesile ile daha da yakından tanımak istemektedir. Boratav, “Bütün ailelerin sırları vardır. Gerçek çoğu kez en beklenmedik anlarda ortaya çıkar. Dedemi tanıdığım yıllarda onun gerçekte kim olduğunu araştırmaya hiç çalışmadığımı düşününce şaşırıyorum. Onunla konuşurduk ama o geçmişi konusunda hep susardı” diyor kitapta. Zaten o da, dedesinin susup anlatmadıklarını dinlemek için gelir Türkiye’ye. 

Yolculuk, dedesinin Doğu folkloruna adadığı hayatına ilişkin çok önemli detayları, fikirlerinden dolayı yaşadığı baskı ve sürgüne dair yeni bilgiler sağlar Boratav’a. Öğrendikleri, yalnızca yalnız dedesine değil, koca bir coğrafyaya, kültüre ve politikaya dair şeyler olacaktır. 

KÜLTÜREL FARKLILIKLARIN GETİRDİĞİ ŞAŞKINLIK

Boratav, bu arayış ve yolculukta kuşkusuz zorluklarla da karşılaşır. Bunların başında, David Boratav’ın Türkçeye çok hakim olmaması gelir. Bir de bu kültüre uzak oluşu…  Hemen hemen gittiği her yerde neden evli olup olmadığı, çocuğu olup olmadığı gibi sorulara maruz kaldığını anlamakta zorluk çekse de, zamanla duruma alışıyor Boratav. 

Tabii kültüre görece uzaklığı birtakım hatalara da sebebiyet veriyor. Bir sabah ezan sesiyle uyanan Boratav, “Hoparlör cızırdamaya başlıyor, ardından müezzin ezan okumaya koyuluyor. Ezan sesi birkaç saniye kesiliyor; ama yatağımdan imamın soluk alıp verişini, hatta Kur’an’ın sayfalarını çevirişini duyabiliyorum. Sonra şehrin geri kalanı, o hüzünlü ezan korosuna katılıyor” diyor. Ezanın Kur’an’a bakarak okunmadığı, dahası bunun bir metin olarak Kur’an’da yer almadığı noktası gözden kaçmış. 

BORATAV’DAN KALANLAR

Her ne kadar adı “Aile” olsa da, kitabın esası sadece bundan ibaret değil. Bu bir açıdan da Türkiye’ye hem yakın, hem uzak; bu kültürün hem dahilinde, hem haricinde birinin gözlemleri olması yanıyla da dikkat çekiyor. Boratav’ın karşılaştığı kültürel farklılıklar, bürokratik zorluklar, alıştığının dışındaki insanı yakınlıklar, yazarı epeyce şaşırttığı gibi; içinde bulunduğumuz koşullara dair dışarıdan bir gözden izlenim edinme şansı veriyor okurlara…

“Aile”, Boratav ailesinin hikayesini değil; bir bilim insanının hayatını folklora nasıl vakfettiğinin, zamanın yıkıcı etkisinin boyutlarının, kuşaklar arasına giren mesafenin, her gün bakılana dair farklı açıların gösterdiklerinin kitabı. Pertev Naili Boratav’dan geriye kalanlara, derlediği masallara ve halk hikayelerine bir saygı duruşu niteliği taşıyan kitap gösteriyor ki; Boratav olmasaydı, o halk hikayelerinin büyük çoğunluğu yaşamıyor olacaktı. Masalların ömrünü uzatan bilim insanının ömründen detaylar barındırıyor “Aile”. 

ÖNCEKİ HABER

İstanbul'da tutuklanan asker sayısı bin 106'ya çıktı

SONRAKİ HABER

Irak’ta siyasi kriz derinleşiyor

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa