29 Nisan 2016 09:10

Hatip Dicle: Bizim döneme benzemez, Kürtler kopuşa gider

Hatip Dicle, 'HDP milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılması bizim döneme benzemez. Bu travmayı Kürt halkı kaldıramaz' dedi.

Paylaş

Aziz ORUÇ
Vedat DAĞ

 
HDP’li milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılması için hazırlanan teklif Meclis Anayasa Komisyonunda görüşülürken, DTK Eş Başkanı Hatip Dicle, DEP milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılması sürecinin de bugün olduğu gibi savaş konseptinin bir parçası olarak geliştiğini söyledi. Dicle, “HDP milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılması bizim döneme benzemez. Bu travmayı Kürt halkı kaldıramaz” dedi.

DEP Milletvekilleri Orhan Doğan ve Hatip Dicle’nin 2 Mart 1994’te dokunulmazlıklarının görüşüldüğü gün Meclis çıkışında sivil polisler tarafından yaka paça gözaltına alınmasına ilişkin görüntüler Türkiye toplumunun hafızasında hâlâ tazeliğini korurken, bugün de HDP’li milletvekillerinin dokunmazlıklarının kaldırılması ve daha dokunulmazlıklar kaldırılmadan Mecliste uğradıkları saldırılar tartışılıyor. 1994’te dokunulmazlığı kaldırılan DEP milletvekilleri içinde yer alan ve 10 buçuk yıl cezaevinde kalan Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eş Başkanı Hatip Dicle, 2 Mart 1994’te Meclisten atılmalarını ve bugün yaşanan dokunulmazlık tartışmalarını, sonuçlarının ne olacağını değerlendirdi.

Tutuklandığınız 1994 yılında hükümet neyi amaçlıyordu? Bugün AKP Hükümeti de benzer bir durumla HDP’lilerin dokunmazlıklarını kaldırarak sonuç alabilir mi?

HEP’li vekillerin herhangi bir yerde konuşmasının ardından lince tabi tutulduğu bir şekilde bütün düzen medyasının manşetlerinde yer alıyordu. Öyle bir noktaya gelindi ki 1993’ten itibaren devlet kararıyla toplu imha kampanyası başlatıldı.
 Bizim dokunmazlıklarımızın kaldırıldığı dönemde DYP, SHP hükümeti iş başındaydı. Bizler SHP’den seçilmiştik ancak daha sonra HEP’e dönmüştük. Batman Milletvekili Mehmet Sincar arkadaşımızın 4 Eylül 1993 tarihinde Batman’da katledilmesinden sonra köy yakmaları, faili meçhul cinayetlerinde olağanüstü bir artış başladı. Topyekün saldırı evresinde bizim dokunmazlıklarımızın kaldırılması gündeme geldi. 1993 kasım ayından itibaren Türkiye’de tartışılmaya başlandı. Sonra açığa çıktı ki tarihi kayıtlarda şunu gördük aslında Milli Güvenlik Kurulunda (MGK) bizim dokunmazlıklarımızın kaldırılması 2’nci ve 3’üncü ordu komutanlarının teklifiyle gündeme gelmiş ve orada askeri kanadın zorlamasıyla dokunmazlıklarımızın kaldırılmasına karar verilmiş. 2 Mart 1994’te dokunmazlıklarımız tartışıldı. Bir tek SHP’den bir grup milletvekili hariç tüm partiler DYP, ANAP, MHP, Refah Partisi milletvekilleri bizim dokunmazlıklarımızın kaldırılması yönünde oy verdiler. Daha dokunmazlık dosyalarımızın görüşmesi bitmezken gözaltına alınıp, bir süre sonra tutuklandık.

HDP’li milletvekillerinin dokunmazlıkları görüşülmeye başlandı. Sizin yaşadığınıza benzer bir sürecin yaşanabileceğini düşünüyor musunuz?

HDP’li arkadaşlar da tarihten aldığı tecrübelerle her türlü şeyin olabileceğini biliyorlar. O dönemki gibi bir toplumsal bir linç de gelişebilir. Biz o dönemde linci sadece parlamentoda görmedik. Toplumun içinde de MHP’liler, faşistler bizleri hedef alıyordu...
Bugün açısından Kürt halkının geldiği özgürlük mücadelesi düzeyi eskisi gibi değildir. Artık çözüm veya kopuşun yol ayrımına gelmiş durumdayız. Çünkü HDP milletvekillerinin kaldırılması bizim döneme benzemez. Bu travmayı Kürt halkı kaldıramaz.

‘UMARIM CHP YANLIŞA DÜŞMEZ’

CHP’nin dokunmazlıkların kaldırılmasında AKP’nin yanında yer almasını nasıl değerlendiriyorsunuz?

CHP Türkiye’nin beraberliğinden ve demokrasiden yanaysa AKP’nin bu tuzağını iyi görmeli ve destek vermemeli. AKP’nin koltuk değneği ve figüranı haline gelmemesini diliyorum. CHP’nin içinde bu karara karşı olan çok kişinin olduğunu biliyoruz. Umarım CHP parti olarak gerekli tavrını alır ve yanlışa düşmez. (Diyarbakır/DİHA)

ÖNCEKİ HABER

Ratchet ve Clank

SONRAKİ HABER

Hikmet Çetinkaya ve Ceyda Karan kararı temyiz edecek

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...