10 Nisan 2016 10:01

Gençler ülkenin haline ne diyor?

Paylaş

Berkay ERGÜN
Esenyalı Gençlik Kültür Evi

Ülkenin dört bir yanında savaş ve bombalar patlarken bize huzur vaad ediliyor. Ülkemizde alınmayan önlemler can yakarken devlet yetkililerinin çıkıp güvenlik zaafiyeti yok açıklamaları hiç kimsenin içini rahatlatmıyor. Evimizden çıkamaz, kurslarımıza gidemez herhangi bir toplulukta bulunamav olduk. Biz de dünyadaki ve ülkedeki bu durumu, hayatlarımızda bıraktığı etkiyi ve çözüm yollarını arkadaşlarımızla konuştuk. Sohbetimize CHP’yi desteklediğini söyleyen meslek liseli bir genç olan Ulaş ile başlıyoruz. Ulaş; “Yaratılan korku insanların sosyal hayattan uzaklaşıp kendi köşelerine çekilmelerine neden oldu. Yaşananlara tepki vermeye bile korkar hale geldik, pasifleştirildik. Bu durum, terörün amacına ulaştığını gösteriyor. Bence güvenlik zaafiyeti var çünkü bu canlı bombalar arabalarla kilometrelerce yol alıyorlar.Yabancı ülkelerden girerken hiç yakalanmıyorlar. Açıkcası bu kadar ihlal birleşince devlet parmağı olduğunu düşünmemek elde değil.” diyor. Başka bir arkadaşımız Mehmet AKP’yi desteklediğini söyleyen bir lise öğrencisi. Mehmet; “Artık bombalı saldırılar fazlasıyla arttı, insanlar ölüyor. İnsanlar sokağa çıkmaya, gezmeye, dolaşmaya korkar hale geldi. Doğal olarak ülkede güvenlik önlemleri alınıyor. Birçok saldırı engelleniyor ama maalesef hepsi engellenemiyor. Bence daha çok önlem alınmalı çünkü çok ciddi bir durum. İnsanlar yok yere ölüyor.” diyor.
ASKERLE SAVAŞLA OLACAK İŞ DEĞİL
Sırayla sözü bıraktığımız arkadaşlarımızdan sıra Abdullah’a geliyor. Abdullah kendini milliyetçi olarak tanımlayan liseli bir arkadaşımız; “Bence dünyayı yönetiyor dediğimiz ülkeler terör örgütlerini destekliyor ve bu terör örgütleri birbirlerinin ülkelerini vuruyor, böylece her yerde bombalar patlıyor insanlar ölüyor. Bu olaylar ilk olarak korku saldı insanların içine. Sonra yakınlarını kaybeden insanlar psikolojik tramvalar yaşadı. Güvenlik zaafiyeti kesinlikle var, bombalı araç 800 kilometre yol gidiyor bir Allahın kuluda çıkıp sormuyor sen kimsin diye. Bu tip olayların önüne geçmek isteniyorsa bunu askerle yapamazlar. Terörün yaygınlaştığı yerlerdeki eğitim kalitesini arttırmak zorundalar. İnsanları bilinçlendirmeliler. Bu askerle savaşla olacak iş değil.
UMUTLARIMIZ HENÜZ ÖLMEDİ
Abdullah’a teşekkür edip liseli bir Emek Genci olan Mizgin’le konuşuyoruz. Mizgin; “Aslında söylenecek çok şey var. Yolda yürürken bile insanlar birbirlerine korkuyla bakıyor. Özellikle aileler çocuklarını okula bile göndermez oldu korkudan. AKP ve Erdoğan, terör ve bölücülükle mücadele adı altında kirli politikasını sürdürüyor. Davutoğlu gençlik kongresinde konuştuğunda gençlere şehitlik aşkı taşımalarını söylüyor. Burada gençliği de bu kirli hayallere heba ediyor. Haberleri açmaya korkuyoruz artık. Savaşın korkusunu herkes gibi bende yaşıyorum. Suruç, Diyarbakır, Ankara ve İstanbul’da gerçekleşen 3 patlama daha halklar için yıkım anlamına geldi. İnsanlığın umudunu diri tutabileceğini Ankara katliamında bacağını yitiren Günay Karakuşun çizdiği resimden etkilenerek söylüyorum. Türk Kürt her milletten Türkiye halkı ve emekçileri hükümetin ülkeyi adım adım savaşa sürükleyen basiretsiz politikalarına karşı tepkilerini ortaya koymadığı sürece durum daha kötüye gidecektir.” diyerek sözlerini tamamladı. Biz de genç arkadaşlarımız arasında terör saldırılarını tartışmaya, tartıştırmaya ve çözüm bulmak için uğraşmaya devam ediyoruz.