Çekmeköy’ün ‘bahtı kara’ mahallesi: Nişantepe

Mustafa EROL
Etrafı ormanla çevrili küçük bir mahalle, yüzde 2’lik bir memur kitlesi dışında nüfusun geri kalanı işçi. Çankırı,Tokat, Sivas, Karadeniz’in yanı sıra büyük çoğunluğunu Kürtlerin oluşturduğu bir işçi mahallesi. Geçmişte her işçi mahallesinin yaşadığı her ne varsa Nişantepe ve Nişantepeliler de yaşadı yaşıyor. Kuş uçmaz kervan geçmez olduğu yıllarda gecekondularını barınma ihtiyacını gidermek için imece usulü yapan mahalleliler belediyenin yıkımına karşı yine imece usulü savunarak kendilerine bir yurtluk yarattılar. Yıllar geçti ve kuş uçmaz kervan geçmez İstanbul’un en uzak mahallesi üçüncü köprü ile birlikte İstanbul’un önemli RANT alanına döndü. Şimdi o gecekondular çeşitli oyunlarla emekçilerin ellerinden alınmaya çalışılıyor. Mahallenin kuruluşuna tanıklık etmiş ailelerden, o yılların anlatıcıları aslında birer birer bu dünyadan göçmüş 2. ve 3. kuşak mahalleli Nişantepe’nin kaderinin kendi kaderleri olduğunu biliyor. Bir taraftan su toplama havzası diye tüm o toplanan paralara rağmen yıllardır verilmeyen tapular diğer taraftan arazi toplayan emlak şirketleri ve namlı müteahhitler, üniversite sahibi eski sanayiciler. Kartal Belediyesi mahalleyi yıkmak için sürekli yıkım ekipleri gönderiyordu. Halk burada sokakları kapatıyordu, direnişler oldu, insanlar panzerlere karşı direndi. Jandarma geldi ama yine de evleri yıktırmadılar. Burada yerleşik bir işçi mahallesi istemiyorlardı çünkü üçüncü Köprü hikayesini beklediklerini biz yeni yeni anlıyoruz. Aileler sabahlara kadar nöbet tuttu. Daha sonraki süreçte İstanbul’un genişlemesi, Çekmeköy’de yapılacak yerlerin kalmaması şehrin bu tarafa doğru kaymasından Nişantepe de payını aldı. Ama o dönem burası su havzası olarak görünüyordu. Su havzası olduğu için burada çivi çakmaya izin verilmiyordu. Mahalleliye su havzası bahanesiyle iskan izni verilmezken, TOKİ, Emlak Konut ortaklığıyla burada da inşatlar yaptı. O dönemde Özyeğin Üniversitesine imar verildi. ‘’Eğitim vadisi’’ olarak onaylandı. O dönem aşağıda olan birçok işgal 2-b arazide o dönemki yaşanan sorunlar mahkeme süreçlerinde hak sahiplerinden arazileri alarak başkalarına verdiler. Daha sonra bu tapular onların adına çıktı. Ama imar 0.70 verildi. Bu da sadece villa yapımı için uygun. Buradaki insanların gelir düzeyi belli kimsenin bunu yapacak durumu yok. Burası AKP belediyesine geçtikten sonra anlaştılar imarı olmayan ama kaba inşaat halindeki yerlere izin verildi. Oradaki insanlar villa yaptı milyon dolar değerinde. Bunların ne ruhsatı var ne yapı denetimi. Ama ona rağmen izin verildi. Sonrasında başka villalarında yapılmasına izin verildi. Bakıldığında ağaçlık olarak gözüküyor ama içine girildiğinde siteleşmenin olduğunu göreceksiniz. Sonrasında burada 3. köprü projesi başladı. TOKİ bloklar ve villalar yaptı. Nişantepe’de insanlar birlikte mücadele veremediler. Geçmişte burada karşılaştıkları direnişi kırmak için çok çaba gösterdiler. İnsanları yıldırmak birlikte hareket etmesini engellemek için çok uğraştılar. İnsanlar daha önce karşılaştıkları haksızlıklarda dinsel ya da etnik olarak bakmıyorlardı. Ama AKP eliyle yürütülen ayrıştırma burada da etkili oldu. Kanaat önderi dedikleri insanları ödüllendirerek insanları yönlendirmelerini sağladılar. Propaganda olarak ‘devlet sizden buraları bir şekilde alacak en iyisi sizler alın bu paraları çocuklarınız sefalet çekmesin’ denildi. İnsanların evlerini elinden almak için birçok yol eniyorlar. Açılan davalar binbir zorlukla devam ediyor. Belediye, şirketler ve para peşinde koşanlar birlikteliğimizi bozmak için elinden geleni yapmaya devam ediyor. Bize ise direnmekten ve birlik olmaktan başka çare kalmıyor.
Evrensel'i Takip Et