07 Şubat 2016 12:04

Kenetlenmek Gerek

Paylaş

Eren ÖNER
Özlem ÇELİK
Uludağ Üniversitesi

 ‘Yaprak döker bir yanımız, bir yanımız bahar bahçe’
Güneşin ilk doğduğu topraklardan kederi ve umudu bir arada anlatmaya çalışmamız ne kadar da garip. Sokak ortasında günlerce bekleyen annenin soğuk bedeni, sonra günlerce bodrum katta ambulans bekleyen insanların feryat figan sesleri, bombaların gölgesinde vurularak öldürülen çocukların küçük elleri... Hiç umudunu kaybetmemiş bu halk 90’larda var olduğunu ispatlamaya çalışıyordu. Şimdi ise öldürüldüğünü ispatlamaya çalışıyor. 90’larda yapılanlar bugün hendeklerde ölümle ve ölümüne savaşan gençleri doğurdu. Devlet savaş ve katliam politikasından vazgeçmediği sürece geleceğimizin hem batıda hem doğuda ne denli karanlık olacağını görebiliyoruz.


HEPİMİZ AYNI GEMİDEYİZ


Ülkenin bir tarafı günlerini savaşla, çatışma ile geçiriyor. Peki ya batı? Orada kurşunu tankı topu kullanan AKP’nin baskı politikaları kendisini derinden hissettiyor. Gazeteciler tutuklanıyor, gazetecilik yargılanıyor, muhalif öğrenciler tutuklanıyor, savaş karşıtı bildiriye imza atan akademisyenler hedef gösteriliyor, ‘cumhurbaşkanına hakaret’ten yüzlerce insan ceza alıyor. Yani hükümet, demokrasi güçlerini ve halkın taleplerini ezmek için elinden geleni ardına koymuyor. Üniversitemizde de saldırılar ve baskılar birbirinin ardılı şeklinde gelişiyor. Akademik alanda uygulanan ideolojik ve kültürel saldırılar, kendinden olmayan bütün kesimlerin söz hakkını kısıtlamalar toplumsal kutupsallaşmayı yaratıyor. Bu kutuplaşma ile birlikte bilim ve sanat egemen politikaların boyunduruğu altına alınmaya, kendi ideolojisine yaklaştırılmaya ve kitlelere karşı bir silah olarak kullanılmaya çalışılıyor.

‘SÖZDE AKADEMİSYEN’ VE ‘GÖZDE AKADEMİSYEN’

AKP kendisine karşı duran akademisyenlere türlü tehditler savururken, cumhurbaşkanı ise teşhisi koyuyordu; ‘sözde akademisyen’ler! Rektörlükler ise yönetimde birer ‘Erdoğan gölgesi’ gibi hareket ediyor. Memlekette savaş ve iktidar politikaları nasıl kurgulanıyorsa üniversitemizde de saldırılar aynı şekilde kurgulanıyor.
Bizim üniversitemizde de cumhurbaşkanının konuşmasının ardından barış metnine imza atan hocalarımız okuldan uzaklaştırıldı. Uzaklaştırılan akademisyenlerin ardından da, AKP’nin baskı ve saldırı politikalarının üniversitemizdeki ‘sorumlu kişisi’ sosyoloji bölüm başkanı Prof. Hüssamettin Arslan, lideri Erdoğan’ın söylemleri ile onlara seslenerek ‘Elinize birer kalaşnikof alın ve Silopi, Sur ve Cizre'deki hendeklerin yardımına koşun!’ Diyor! ‘Pratik olmadan teorik’ gazeller okumakla ‘aktivist’ olunmaz’ diye hicivler yazıyor.
 

BİZİM GERÇEKLERİMİZ AKP’NİN YALANLARINDAN BÜYÜK!
AKP hükümeti ve Erdoğan’ın akademisyenlere verdiği tepkinin şiddetli olmasının nedeni akademiyi baskı altına almak istemesidir. Bu tepki, hükümetin, gerçeği anlatma ve yayma eğiliminde ki bütün kesimlere verdiği tepkinin aynısıdır. Bütün bu anlattıklarımızla sınırlı değil planlarının etkilediği alan. Biz öğrencileri sistem karşısında yalnızlaştırarak çıkarcı ve geri yaşamlara itiyor.
 

FİLDİŞİ KULELERİNDEN HALKA
Barış için akademisyenler bildirisine gösterilen baskı karşısında, diğer akademisyenlerin, aydınların, öğrencilerin vermiş olduğu refleks bize bu anlamda öğretici ve anlatıcı bir rol üstleniyor. Bu rol üniversitelerde, akademi çevrelerinde hakim olan ‘entelektüel’ yalnızlık, bireysel mücadele anlayışını ve kavrayışını sorgulamamıza, tüm bu baskılara karşı birliğimizi güçlendirmemizin önemine işaret ediyor. Artık akademiyi, bilimi, sanatı fildişi kulelerden indirmenin ve halka ulaştırmanın zamanı geldi. Bilimi ve sanatı yukarılara hapsetmeye çalışanlara karşı da bulunduğumuz her alanda bunun mücadelesini vermenin zamanıdır. Çünkü; çok net bir şekilde görmekteyiz ki yanan savaş ateşi hepimizi yakacak. Bu yüzden irili ufaklı demeden ayrı gayrı vermeye çalıştığımız mücadelelerimizi birleştirmeli, yan yana gelmeli ve birbirimize kenetlenmeliyiz.

ÖNCEKİ HABER

Filmin Adı Ne?

SONRAKİ HABER

TİHV: Sokağa çıkma yasaklarında en az 224 sivil yaşamını yitirdi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...