07 Şubat 2016 11:50

Temel Liseye Geçmiş Olsak Da Taleplerimizden Vazgeçmedik

Paylaş

Bir Temel Lise Öğrencisi
Kartal/İstanbul

Devlet okullarındaki eğitimin her geçen gün daha da niteliksizleştirildiği,  kapitalist sistem yararına birbirini ezerek sözde başarılı olan bir gençliğin yetiştiği şu zamanlarda; biz liseli gençlerin en güncel tartışmalarından birisi temel Lise.  12-13 yaşlarında ortaokul öğrencisiyken etrafımızı çevirmeye başlayan gelecek kaygısının en yoğun olduğu lise dönemimizde, bizleri yükselen kapitalist çarkın içine daha rahat itmek amacıyla eğitimde yapılan yeniliklerden bir tanesi.  ‘Paran kadar eğlenebilirsin, paran kadar gezebilirsin, paran kadar konuşabilirsin’ şeklindeki dayatmanın ‘Paran kadar öğrenebilirsine ‘ evrilmiş hali. Bilimsel düşünmeyen, sorgulamayan, her türlü yaratıcı özelliği törpülenmiş bir nesli , istediği gibi yönetebileceğini çok iyi bilen AKP hükümetinin üzerimizdeki son hamlesi. Bizlerin her sabah uyandığımzda aslında ne kadar bildiğimizi, ne kadar üretken olabileceğimizi, ne konuda daha yetenekli olduğumuzu asla ölçmeyen bir sınava kaç gün kaldığını hesaplama nedenimiz olan bir ‘eğitim ‘ sisteminin ürünü. 
Peki bizleri bilimsel bilgilerle donatmakta çok hevesli, bilim insanı olabilmemiz için maddi manevi türlü teşviklerde bulunan eğitim sistemimizin temel lise uygulamasını hayata geçirmesinin göstermeye çalıştıklarının aksine gerçek nedenleri nelerdir?
KİME GÖRE AVANTAJLI?
Çok sevdiğimiz ve bu sefer başımıza neler getirecek diye çok sıkı takip ettiğimiz Milli Eğitim Bakanlığına göre dershane- okul ikiliği öğrenciyi ve veliyi maddi-manevi sıkıntıya sokmaktaymış. Dershane ismi temel lise olarak değişince öğrencinin ve ailesinin maddi manevi sıkıntıları devletimizin de teşviğiyle bitecekmiş. Teşvik bursu, hiçbir kanunsuzluk eşitsizlik olmadan ihtiyacı olan bütün öğrencilere verilecekmiş. Temel liseler eğitime yeni bir soluk olacakmış. Çok avantajlı alternatiflermiş. Yeni öğretim kurumlarıymış. Geleceğimizi belirleyecek olan üniversite sınavına hazırlanırken yanımızda duracak melek gibi eğitim kurumlarıymış.
TEŞVİK EĞİTİME DEĞİL İTAATKAR BİR NESİLE
Hep bizi çok düşündüğü için böyle güzel yenilikler yapan Milli Eğitim Bakanlığımıza biz liseli gençlerin üniversite sınavından sonraki ilk itirazı; bizleri sınava böyle başarılı bir şekilde hazırlayan temel liselerden niçin hepimizin yararlanamadığı olacaktır. Bu sorunun bir cevabının sınıfsal bir nitelikte olduğu açıktır. Zengini daha zengin, fakiri fakiri daha fakir yapan sistemin eğitime yansımış halidir bu. Eğitimi son derece niteliksiz olup, yine hiç bir niteliği olmayan üniversite sınavına bile hazırlayamayan devlet lisesinde mecburi eğitim görecek yoksul, işçi-emekçi çocuğu ile, en azından üniversite sınavına hazırlayan  temel lisede türlü fedakarlıkla eğitim görecek olan orta-üst sınıfın çocuğudur yarıştırılacak olan. Bu ayrımı, sürekli bahsedilen fakat nedense kimsenin bir türlü sahip olamadığı teşvik bursuyla kapamaya çalışan çok sevgili bakanlığımıza bir itirarızımızda kayıp teşvik burslarıdır tabii. Sorunun bir diğer cevabıysa yine bizi oyalayan, uyuşturan, ideolojik eğitimle ilgilidir. Dindar, kindar nesile giden yolu yoksul, işçi sınıfı çocuğu için daha çok açan eğitim sistemimizin İmam Hatip Liselerine teşviğidir aynı zamanda bu.
BİZİM ÇIKARIMIZA DEĞİL
Peki kimin çıkarınadır bizi ufacık binalarda bilimsellikten uzak, içeriğine güvenilenemeyen bir sınava odaklı, paralı eğitime yönelten temel lise uygulaması? Öğrenci gençliğin bitmeyen parasız eğitim mücadelesine karşın devlet liselerinde 12. sınıf kontenjanlarının paralı eğitimi tercih eden öğrenciler tarafından boşaltılmasının asıl faydasını kim görecektir?
Bunun cevabı asla hiçbir şekilde bilimsel eğitim alma imkanı bulunmayan liseli öğrenciler olamaz. Bu sorunun tek cevabı, gözlerimize zorla at gözlüğü takan, en verimli çağımızda  düşüncelerimizi törpüleyip en masum isteklerimizi, duygularımızı hiçe sayan, bizleri makineleştiren ve daha sonra bizim yaptığımız makinelerle kimi zaman laboratuarda, kimi zaman fabrikada, atölyede, hastanede, atanamayan bi öğretmen olarak temel lisede kanımızı emecek olan günümüz egemen güçlerdir.
BİZ DE BİLİYORUZ!
 Fakat ben temel liseye geçmiş bir öğrenci olarak, gözlemlerim doğrultusunda söyleyebilirim ki biz liseli gençler bilimsel parasız eğitim alma mücadelemizi hiç bir şekilde unutmuş veya bırakmış değiliz. Yontmaya çalışılan yaratıcı düşünme gücümüzü, sorgulama merakımızı bırakmaya da asla niyetli değiliz. Çünkü egemen güçlerin bildiği kadar, biz de biliyoruz gençliğin gelecek demek olduğunu.


Sınavlar da Nitelikli Olsa

Bir Lise Öğrencisi
Kartal/İstanbul

Her saniyemiz, okul ev dershane arasında sabahtan akşama kadar, niteliksiz bir eğitimde, kendimize bir şeyler katmak ve gerici eğitim sisteminin bize dayattığı sınavlara hazırlanmakla geçiyor. Sınavlar da nitelikli olsa! Bize dayatılan bu ezbere dayalı sınavlarda yarış atı gibi koşturuluyoruz. Hadi şu sınavlardan bir günlüğüne kurtulup kendimize zaman ayırayım düşüncesine giriyoruz, ama içtiğimiz çaydan bile tat alamaz hale geliyoruz. Üstelik bu niteliksiz eğitim sisteminde, öğrencinin gelişememesinin suçunun, sanki öğrencinin suçuymuş gibi görülmesi, moralimizi de alt üst ediyor. Onların sanki hiçbir suçları yokmuş ve eğitimi nitelikli bir şekilde veriyorlarmış gibi bizden birçok şey bekliyorlar. Sen bu eğitim sisteminde, laboratuarları, okulun terkedilmiş bir köşesi gibi kullan ve bizden bilim insanı olmamızı iste! Paralı eğitim de cabası. Siyasi çatışmalar yüzünden öğrencileri deneme tahtası gibi kullananlar, dershaneleri kapatma kararı aldı ve temel liselerle daha büyük bir adaletsizliği doğurdu. Bu sistemde sadece parası olana eğitim hakkı veriliyormuş düşüncesiyle eğitim sistemini kendi çıkarları doğrultusunda yönetiyorlar. Bunun sebebini de açıkça söylemekten geri durmuyorlar. Her açıklamalarında dindar, kindar, itaatkar ve sorgulamayan bir nesil yetiştirmek istediklerini vurguluyorlar. Bizler nitelikli bir eğitim istiyoruz. Eğitim sisteminin bizi aydınlatmasını isterken, bizi daha karanlığa sürüklemesine dur diyoruz!
Bunun için sistemin altında ezilen öğrenciler olarak doğal örgütlerimiz olan kulüp ve ÖTK’larda birleşmeliyiz, tartışmalıyız ve taleplerimiz doğrultusunda mücadele vermeliyiz.

ÖNCEKİ HABER

Batı Finali fragmanında kazanan Warriors

SONRAKİ HABER

Farklı Gözüksek De Aynıyız

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...