İstanbul’da öğrencilerden Barış için Akademisyenlere destek

İstanbul’da Üniversite öğrencileri barış için imza atan Barış İçin Akademisyenlere yönelik yürütülen; linç kampanyasına, soruşturmalara ve baskılara karşı akademiyi savunmak için bir araya gelerek bir basın toplantısı gerçekleştirdi.

AKP’nin “Barış için akademisyenler” bildirisinin imzacısı olan akademisyenlere yönelik linç kampanyasına karşı bugün İstanbul Taksim’deki MMO Şubesi’nde bir araya gelen birçok üniversite öğrencisi, gerçekleştirdikleri basın toplantısında bir kez daha ‘Hocalarımızın yanındayız’ dedi.

Katılımcılar adına açıklamayı okuyan Gençlik Muhalefeti üyesi Sena Özcanlı AKP’nin, iktidarını sürdürebilmek için baskı aygıtlarını her geçen gün daha fazla devreye soktuğu ve savaşı her geçen gün daha da büyüttüğü vurgulayarak: “Kürt halkına karşı kirli savaşı sürdürürken diğer tarafta “barış” talebini dillendiren herkesi yeni savaş politikaları eşliğinde baskı ve sindirme operasyonları ile teslim almaya çalışmaktadır” dedi.

Ülkenin, cihatçı çetelerin ellerini kollarını sallayarak dolaştığı ve memleketin her yerinde yine bu çeteler tarafından bombaların patlatıldığı bir savaş merkezi haline dönüştürüldüğü ifade eden Özcanlı şunları söyledi: “Canlı bombaların eylemlerini gerçekleştirmeden tutuklanamayacağı açıklamalarını yapanlar, memleketteki savaşı durdurmak için irade göstererek “Barış İçin Akademisyenler İnisiyatifi” imzasıyla bir bildiri yazan 1000’i aşkın akademisyene karşı linç kampanyası yürütmüş, birçok akademisyen gözaltına alınırken bazıları da tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edilmiştir.

Tayyip Erdoğan, IŞİD’in Sultanahmet’te saldırıp 10 kişiyi katlettiği günde konuşmasının büyük çoğunluğunu tetikçilik ederek akademisyenleri hedef göstermeye ayırmış ve IŞİD katliamını görmezden gelmeyi tercih etmiştir. Erdoğan bu tavrıyla, “aydın müsveddesi” ve “hain” olarak nitelendirdiği akademisyenlerin, katliamcı IŞİD zihniyetinden daha “tehlikeli” olduğunu söylemektedir.

‘AKP’NİN FAŞİZMİNE KARŞI ÇIKAN HERKES HAİNLİKLE SUÇLANACAK’

Bu vahim tablonun yanı sıra yine aynı bildiriye imza atan akademisyenler, iktidardan aldığı cesaretle kimi mafya liderleri tarafından “akan kanlarında duş almak” gibi vahşi, insanlık dışı söylemlerle tehdit edilmektedir. Akademisyenler, üniversitelerdeki gerici-faşist çeteler tarafından hedef gösterilirken odalarının kapıları pek de yabancı olmadığımız tarzlarda işaretlendiği ve bu saldırıları yandaş rektörlerin de sosyal medyadan açıktan desteklediği görülmektedir. Durum gösteriyor ki AKP’nin savaşına, faşizmine ve katliamlarına ses çıkaran, karşı çıkan herkes bundan sonra “hainlikle” suçlanacaktır.

Bu tehditlerin yanına iktidar yanlısı gazeteler, yayın organları, tetikçi yazarların da akademisyenlere yönelik gerçekleştirdiği tehdit ve linç kampanyaları eklenmekte, akademisyenlerin “korktuğu” ve imzaların ciddi bir oranda düştüğü gibi akıl dışı iddialarla yalan haberler yapmaktadır.”

‘FAKÜLTELERDE VE ÜNİVERSİTELERİMİZDE SESİMİZİ YÜKSELTMEYE DEVAM EDECEĞİZ’

AKP’nin kirli savaş politikalarına karşı eşit, adil ve onurlu bir barışı savunmanın, Ayşe öğretmenin “Çocuklar ölmesin” çığlığını taşımanın, iktidarın en korktuğu talepler arasına geldiğine dikkat çeken Özcanlı:  “AKP, bu taleplerin iktidarının sonu olabileceğini bilmektedir ve her geçen gün başta üniversiteler olmak üzere tüm toplumsal tepkileri faşist politikalarla teslim almaya çalışmaktadır.

Akademisyenlerin olduğu gibi tüm üniversite bileşenlerinin ortak talebi, eşit, adil ve onurlu bir barış talebidir. Sarayın savaşı bugün her geçen gün daha büyük yıkımlara yol açmaktadır. AKP’nin iktidarda kalmaya çalıştığı her gün daha fazla savaş, daha fazla katliam ve daha fazla faşizm demektir.

Akademiyle bütünleşmiş bilimden, eşitlikten, barıştan ve özgürlükten yana olan değerlerin ışığında, üniversitenin tüm özneleriyle verilecek ortak bir mücadele hattına duyulan ihtiyacın yakıcılığı, bu iradeyi, samimiyetle ördüğümüz oranda ortadan kalkacaktır. Abluka altına alınmaya çalışılan bağımsız akademik çalışma, bilim üretme ve özgür düşünce ile ifade özgürlüğünü sonuna kadar hep birlikte savunacağız. Üniversiteliler, AKP’nin ve Tayyip Erdoğan’ın kirli savaşına karşı inadına eşir, adil, onurlu bir barışı savunacak, hocalarımızın bu sesini kendi sesimizle birleştirip amfilerde, fakültelerde ve üniversitelerimizde yükseltmeye devam edeceğiz” dedi.

'BARIŞ İSTEMİNİN YANINDA OLACAĞIZ'

Toplantıda söz alan Sosyal Demokrat Gençlik Federasyonu üyesi Fırat Çoban “bizler hem CHP İstanbul İl Gençlik Kolları olarak hem de SDGF olarak, eleştirilerimiz de olsa bu barış bildirisine imza attık, çünkü kötü bir barış da olsa bu savaştan yeğdir bizim için. Siyasal iktidardan aldıkları güçten kaynaklı mafyavari karanlık güçler tarafından hocalarımıza sistematik bir saldırı başladı. Televizyonlarda ‘bunların kanını oluk oluk akıtacağız’ dendi. Bu ülkede insanlar fikirlerinden dolayı katlediliyorlar, sistematik bir kıyıma uğruyorlar, biz bu şartlarda bu barış isteminin kesinlikle yanında olacağız.” diyerek ortak mücadele çağrısı yaptı. 

'AKADEMİSYENLERİN YANINDAYIZ'

Ardından konuşan Emek Gençliği Üyesi Bilgesu Karakulak da ortak mücadele çağrısı yaparak şunları söyledi “Akademisyenlerin yanındayız, bizler akademisyenlere  
yapılan bu saldırının doğrudan üniversitelere yapılan bir saldırı olduğunun farkındayız”

Dev-Turizmiş örgütlenme uzmanı Ali Karabudak da destek için katıldığı toplantıda yaptığı konuşmada ortak ve güçlü bir mücadelenin kaçınılmaz olduğunu dile getirdi. (İstanbul/EVRENSEL)

İMZACILAR

Gençlik Muhalefeti, Emek Gençliği, CHP İstanbul Gençlik Örgütü, Marksist Fikir Topluluğu, Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu, Bağzı Üniversiteliler, GESOS, Red Gençliği, TKH Gençliği, Tüm İGD, MMO İstanbul Öğrenci Komisyonu, Günebakan Fanzin, Ortabahçe Fanzin, İTÜ Edebiyat Kulübü, İTÜ Taşkışla Sahnesi, İTÜ Makine Mühendisleri Kulübü, Yıldız Savunması, YTÜ Kültür Sanat Topluluğu, İstanbul Üniversitesi ÖKM Sahnesi, Mimar Sinan Üniversitesi Eleştirel Kültür Kulübü, Boğaziçi Üniversitesi Köy ve Koop. Kulübü ve Dev Turizm-İş Sendikası Örgütlenme Sekreteri Ali Karabudak üniversitelerdeki yemekhane işçileri adına basın toplantısına destek verdi.