EMEP: AKP'nin savaş konseptine karşı birleşelim

Emek Partisi, Genel Başkan Selma Gürkan imzasıyla yayımladığı açıklamada AKP’nin ‘koalisyon görüşmeleri’ adı altında oyalama ve manipülasyon taktiği uyguladığını belirtti.

AKP’nin elde ettiği fiili otoriteyi sonuna kadar kullanacağı ve erken seçime de bu şartlarda gitmek istediği vurgulanırken devreye konulan savaş konseptine dikkat çekildi ve “Gün AKP’nin iktidar hırsı uğruna memleketi bir ateş çemberine soktuğu bu savaş politikalarına “dur” deme günüdür. Gün Barış Bloku’na her yerde güçlü bir destek ve katılım sağlama günüdür. Çünkü Sarayın ve geçici hükümetin halka dayattığı fiili durum kabul edilemez” denildi.

Açıklamanın tam metni şöyle:

“Tümüyle halkı oyalamaktan ibaret olduğu anlaşılan koalisyon görüşmelerinden bir koalisyon çıkmamış ve Başbakan Davutoğlu yaptığı açıklamayla erken seçimi işaret etmiştir. CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun “bize bir koalisyon değil seçim hükümeti önerisi yapıldı” sözleri de oyalama taktiğinin açık kanıtıdır. Bu sonuç bir sürpriz olmadığı gibi, zaten öncesinde bizzat Saray tarafından deklare edilmiştir.

AKP’nin, koalisyon “partnerlerini” oyalamak ve halkı maniple etmek üzere ortaya attığı “İstikşafi” sözcüğü kelimenin tam anlamıyla karşılığını bulmuştur. Çünkü bu sözcükte karşılığını bulan “Her konuda uzlaşmadan hiçbir konuda uzlaşmış sayılmamak ve kesin bir uzlaşma sağlanana kadar görüşmeleri dışarı sızdırmamak” taktiği başarıyla uygulanmış ve sonuçta her şeyden anbean haberdar olan Erdoğan’ın dediği olmuştur.

Bilindiği gibi; Başkanlık hayali ve 400 vekil hedefiyle 7 Haziran seçimlerine giren AKP beklediği sonucu alamamış ve hüsrana uğramıştı. Bu hezimet AKP ile birlikte, yetkilerini aşarak seçim meydanlarına inen Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da yenilgisi olmuştu. Şimdi gündeme gelen koalisyon görüşmelerinin gösterdiği gerçek şudur ki; tek partili bir hükümet kurmadan ne AKP kurmayları ne de Erdoğan rahat bir nefes alabilecektir. 13 yıllık iktidarının ardından bugün 14. yılını kutlayan AKP, koalisyon seçeneğini; uygulayageldiği politikaları sekteye uğratacak ve “istikrar”ı bozacak bir engel olarak görmeye devam etmektedir.

Başbakan Davutoğlu dünkü açıklamasında “başka bir tabloda yüzde 41 tek başına iktidar olabilirdi” derken esas olarak HDP’nin baraj altında bırakıldığı bir tabloyu kastetmektedir. Bunu 7 Haziran seçimlerinde başaramayanların; HDP’yi ve HDP ile ittifak halindeki güçleri yıpratmak ve baraj altında bırakmak için ellerinden geleni yapacağı anlaşılmaktadır.

Başbakan Davutoğlu’nun dün konuşmasında sıkça vurgu yaptığı “terörle mücadelede kararlılık” ve silahlı kuvvetlere gönderilen bol miktardaki takdir ve teşekkürün arkasında; daha fazla operasyon ve daha fazla devlet şiddeti beklentisi vardır.

Koalisyon görüşmelerinden çıkan tablo için “Yönetim boşluğu olmaz” diyen Davutoğlu’nun kastettiği şey ise; gerçekte “geçici hükümetin” elde ettiği fiili otoriteyi sonuna kadar kullanmak ve erken seçime kadar uzanacak fiili bir durum yaratmaktır. Böylece işçiler, emekçiler, demokrasi güçleri ve eşit haklar isteyen Kürt halkı, baskı ve esaret altında tutulmaya devam edilecektir. Davutoğlu’nun dile getirdiği “meşruiyet tartışması” ise Erdoğan ve AKP eliyle devreye sokulan “yeni savaş konsepti”nin halka ve demokrasi güçlerine rağmen kararlılıkla uygulanmasından ibarettir. Tunus’ta devrik Bin Ali ve Mısır’da Mübarek rejimlerine özgü böylesi bir yönetim anlayışı AKP için meşru olabilir, ama halk bunu asla meşru görmemiştir, bundan sonra da görmeyecektir.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve AKP’nin, iktidarı halka rağmen elde tutma hırsından çıkar uman bir avuç sermaye sınıfını bir yana bırakırsak; gün işçi sınıfı, emekçiler ve halkımız için birleşme günüdür. Gün AKP’nin iktidar hırsı uğruna memleketi bir ateş çemberine soktuğu bu savaş politikalarına “dur” deme günüdür. Gün Barış Bloku’na her yerde güçlü bir destek ve katılım sağlama günüdür. Çünkü Sarayın ve geçici hükümetin halka dayattığı fiili durum kabul edilemez.

Sermaye politikalarına ve savaşa geçit vermemek ve demokratik bir halk iktidarına yürümek için, şimdi en geniş birliğimizi kurma zamanıdır.” (HABER MERKEZİ)