30 Ocak 2007 01:00

ABAKÜS


Bu gün Internet kullanıcılarının en yoğun ilgi gösterdiği siteler arasında sosyal networking siteleri ya da diğer adıyla arkadaşlık siteleri var. Bu sitelerin ilk örneklerinin başarılarının ardından hızla yeni benzerleri kuruldu. MySpace 580 milyon dolara, iVillage 600 milyon dolara satıldı. Facebook ise Yahoo’nun 750 milyon dolarlık teklifini reddetti ve kendine 2 milyar dolar fiyat biçti. Peki bu siteleri bu kadar değerli yapan ne?
Bu sitelerin kullanıcı sayılarını hızla arttırmaları reklam gelirlerinde de oldukça hızlı bir büyümeye yol açıyor. Kullanıcı sayısı arttıkça hem aldıkları reklam sayısı hem de reklamların fiyatları artıyor. Facebook’un bir yıllık reklam geliri 100 milyon dolar civarında. Pazar araştırmalarına göre Internet’te reklam verenlerin tercihleri de hızla sosyal network sitelerine doğru kayıyor.
Internet kullanıcıları arasında bu kadar popüler olan bu siteler tıpkı bir yuvarlanan bir kar topu gibi büyüyor, bir çığ haline geliyor.(MySpace 70 milyon kişi tarafından ziyaret edildi, diğerlerinin ziyaretçi sayıları da milyonlarla ölçülüyor.) Bu çığ her an bir yerde durabilir ama nerede duracağını kestirmek oldukça zor. İlk sosyal network sitelerinden biri olan Friendster 20 milyon kullanıcıya ulaştı ancak benzerleriyle içerik olarak rekabet edemediği için şu an 1 milyon kullanıcının altına düştü. Yarın çıkacak “yeni bir trend” bir anda bu sitelerin kullanıcılarını elinden alabilir. Bunu engellemek ya da geciktirmek için sürekli yenilikler yapılıyor. Son olarak YouTube, Flickr ve MySpace cep telefonlarından sitelerine erişilebirliği sağlamak için çalışma başlattı.
Kullanıcıların katkılarıyla sosyal networking sitelerinin içeriği giderek kontrol altına alınamaz bir hale geliyor. Yayınlanması yasal olmayan bir video ya da resim sosyal network siteleri üzerinden hızla pek çok kullanıcıya ulaşabiliyor ya da çocuklar kolaylıkla “sakıncalı içeriğe” ulaşabiliyor.Bu da içerik açısından yasal ve etik sıkıntıları gündeme getiriyor. Bu sıkıntılar ya günü kurtarmak şeklinde geçiştiriliyor ya da görmezden geliniyor ve kesin bir çözüm üretilmiyor. Bunu dışında kullanıcı sayılarının(diğer bir deyişle potansiyel avların) oldukça fazla olması bilgisayar korsanlarının da ilgisinin bu siteler üzerine yoğunlaşmasına neden oluyor.
Bu siteler Türkiye’de de oldukça popüler. Şimdiden 3-400 bin kullanıcıya hitap eden örnekler var. Bu sitelerin en geniş kullanıcı grubu olan gençliğe etkileri ise üzerinde uzun uzadıya durulması gereken bir konu.
Yurtdışı hat kapasitesi 51 GBps

Türk Telekom en son mart 2006’da 33 GBps’e çıkardığı yurtdışı bant genişliğini, yüzde 50 kadar arttırarak 51 GBps’e çıkardı.
Türk Telekom’un ADSL kullanıcı sayısının aralık sonunda 2,85 milyona varması ve hat hızlarının ikiye katlanması nedeniyle 2006 sonunda yurtdışı erişiminde sıkıntı yaşanmaya başlanmıştı.
Türk Telekom mühendislerinin sürekli routing (trafik ayarlama) yaparak düzenlediği hat doluluğu, özellikle kullanımın yüksek olduğu saatlerde, zaman zaman istenen yurtdışı sitelere bağlanamama olarak kendisini gösteriyordu. Son aylarda yurtdışı bağlantılarındaki yavaşlık kullanıcıları çileden çıkarmaya başlamış ve şikayetleri arttırmıştı.
Gmail hesapları tehlikede
Google kullanıcı hesaplarının çalınmasını sağlayacak yeni bir XSS açığı bulundu. Bunun için saldırganların bir site hazırlaması ve kurbanına bu siteyi ziyaret ettirmesi, bu yolla cookie’leri çalması yeterli oluyor.
Site arka planında çalışan kötü amaçlı kodlarla ziyaretçilerden bilgi çalmak uzun zamandır kullanılan bir yöntem. Bunun için saldırganlar, kurbanlarını cazip bir şeyler öneren mail yoluyla siteye çekmeye çalışıyorlar. Bu açığın detayı açıklanmamakla birlikte son derece kolay kullanılabilir bir açık olduğu ve henüz Google tarafından yamalanmadığı bildiriliyor.
Bu açık konusunda yama yayınlanana kadar kullanıcılara, bilmedikleri siteleri ziyaret edecekleri zaman, Google hesabından çıkmaları öneriliyor.
Bu açık Google’da bu ay içinde çıkan 3.cü açık. Daha önce kontak listesi çalma açığı ve başka bir hesap çalma açığı ortaya çıkmış ancak bu açıklar Google tarafından hızla yamalanmıştı.
Internette resimle arama yolda

IBM, Internette resim, video ve ses dosyası aramanın standardını değiştirecek bir araştırmayıi açıkladı. Avrupa Birliği’nin 6. Çerçeve Programı kapsamında, 4.5 milyon Euro bütçeyle yürütülecek SAPIR (The Search on Audio-visual content using Peer-to-peer Information Retrieval – Eşler Arası Bilgi Edinme Yoluyla Ses ve Görüntü İçeriği Araması) projesi kapsamında, kullanıcılara arama motoruna kelime girerek veriye ulaşmak yerine, resim, video ya da ses dosyası girerek o konuyla ilgili siteleri görebilme imkanı getirilecek.
IBM’in liderliğinde geliştirilecek yeni teknolojide, dosyalar mantıksal bir yapıda sınıflandırılacak ve kullanıcılar arama motorlarına resim girerek, o konuyla ilgili web sitelerine ulaşabilecek. İleri ses tanıma teknolojileri sayesinde, bir müzik ya da video dosyasının küçük bir bölümü arama motoruna girilerek, şarkının ya da filmin tamamına ulaşılabilecek. Kullanıcılar, aradıkları bilgileri arama motorlarına yazarak değil, konuşarak belirtebilecek.
Yaklaşık 3 yıl sürecek araştırmanın sonunda, internetteki hacmi büyük bir hızla artan resim, ses, müzik ve video dosyalarının analiz edilmesi, sınıflandırılması ve bulunması için yeni yöntemler geliştirilecek.
Gökhan Bayram

Evrensel'i Takip Et