Medyanın skandala yorumu

Cinayetin üstünün yetkililer tarafından adım adım örtüldüğünün ortaya çıkması, medyanın da gözlerini ‘yetkili’ isimlere çevirdi. İstifadan söz edecek kadar “cesur” gazeteler azınlıkta kaldı. Özellikle Doğan grubu, “Susmayın” (Posta), “Bu işte bir iş var” (Milliyet) utangaçlığını aşamadı.
Yetkililere ‘Gitsin’ diyebilenler
Haberler, genellikle Meclis’teki muhalefet partilerinin açıklamalarına dayanıyordu.
Akşam, açık ve net bir manşet atmıştı: “Başka yerde hepsi giderdi / bu uyarıyı ciddiye almayan kadronun tamamı hâlâ görev başında.” Genel yayın yönetmeni Serdar Turgut, “Gündem” yazısında “Bu skandal siyasi bir sallantı da getirmek zorunda” dedi.
Cumhuriyet “Önlem almayan hesabını versin” manşetini tırnak içinde kullandı.
Doğan grubunun en açık konuşan gazetesi, Posta oldu. “Susmayın” manşetinde Trabzon Valisi ve Emniyet Müdürü’nün görevden alınması hatırlatıldı.
Vatan, “İkisi de topun ağzında” sürmanşetinde, İstanbul Emniyet Müdürü Cerrah’ın ve İstihbarat Daire Başkanı Ramazan Akyürek’in fotoğraflarını kullandı.
Yeni Şafak “Emniyet susuyor çete saklanıyor” manşetinde “Emniyette çekişme” şüphesinden söz etti.
Akşam ve Cumhuriyet dışında hiçbiri Bakan’ın ve hükümetin olaydaki sorumluluğunu hatırlatmadı.
Neden
utangaçlar?
Daha yumuşayan bir ifadeyle “İstanbul polisinin ihmali”, birçok gazetede sayfanın daha altında kalan bir haber oldu.
Hürriyet’te satır aralarını okuyan okurlar “ihbarın üzerinde durulmadı”ğını güçlükle öğrenebildi.
Skandalı ortaya çıkan gazete olan Sabah bile “Büyük abi konuşursa iş çözülür” noktasına gerilemişti. Polisle ve yetkililerle ilgili edilen tek cümle, genel yayın yönetmeni Fatih Altaylı’nın köşesinde polisin başlattığı “geniş çaplı inceleme”den söz edilmesi oldu...
Milliyet’in “Bu işte bir iş var” manşeti, skandala yeni bir boyut ekledi. Y.Hayal’i serbest bırakan mahkemenin tutumunu tartışmaya açan gazete “şok iddia” dese de, üst makamlara dair bir imada bulunmadı.
Radikal’in “Dink’in vurulacağını Pelitli’de polis hariç herkes biliyormuş” manşetinde polis “uyumak”la suçlandı. Daha ‘derin’ skandalı işaret eden tek ifade, fotoğraf altına gizlenmişti: “İhmaller neredeyse ‘Kasıt var’ denilecek kadar vahim olduğunu gösteriyor.”
Zaman, adli soruşturma haberleriyle sınırlıydı: “Muhbir Tuncel’in 3 üniversiteli ev arkadaşı gözaltında”. Bugün ve Güneş, polisin ihbarı “asılsız çıktığı için” dikkate almadığını vurguladı. (MEDYA SERVİSİ)