10 Şubat 2007 06:00
Sen çok yaşa hükümetimiz!
Ben ülkenin üretimine katkıda bulunan, yani üreten bir işçiyim. Sağlık sorunlarım var ve doktora gitmem gerekiyordu. Biliyorsunuz işçi düşmanı AKP başa gelir gelmez emekçilere zarar vermeye devam etti ve ediyor. Gelir gelmez kölelik yasasını çıkardı, insan yaşamında hayati önem taşıyan eğitim ve sağlığı özelleştirdi eğitimsiz ve sağlıksız bir toplum yarattı. Bu yasalar çıkmadan önce insanlara anlatmaya çalıştık ama ne yazık ki bizim insanımız ayağına taş değmeden o acıyı hissetmiyor. Yani sağlık sorunlarını yaşamadan anlamadı.
Evet gelelim yaşadığım soruna ya da hepimizin yaşadığı sorunlara Çapa Hastanesine gitmek istedim ancak SSKlıların muayene olabilmesi için devlet hastanesinden sevk istiyorlar, bu da çalışan bir işçi için iki gün işyerinden izin alması demek. Yani iki günlük yevmiyenin kesilmesi demek aynı zamanda. Kaldı ki iki gün izin de vermiyorlar. Sevk alabilmek içinse önce randevu alman lazım tabii alabilirsen!
Neyse Bakırköy Devlet Hastanesini aradım saatlerce. Ne yazık ki bir yanıt bulamadım yani randevu alamadım. Büyükçekmece Devlet Hastanesini aradım oradan da randevu alamadım. Tabii bu aramalar esnasında dünyanın parasını harcamış oldum bu sayede. Özelleşmiş olan Telekom da bayağı para kazandı benim bu azmim sayesinde! Yani benim cebimi soydu. Ayrıca bu aramalar esnasında oldukça sinirlendim, sinirlerim yıprandı. Ben de kızdım ve özel hastaneye gitmeye karar verdim. Zaten asıl amaçları da bu değil mi? Sağlığı kazanç kapısı haline getirip, özel hastanelere para kazandırmak için insanları buralara yönlendirmek. Neyse hastaneye gittim ve bir SSKlı hasta olarak 100 YTL harcadım. Şimdi soruyorum, nerede sosyal devlet, nerede halk için hizmet ettiğini söyleyen AKP Hükümeti? Yok bulamayız, çünkü devlet de hükümet de patronlara hizmet için varlar. Sömürü düzenlerinin devamını sağlamakla meşguller. Halk onların umurunda değil. Bölgemizde AKP özellikle gençler içerisinde çöreklenmiş durumda. Hem belediye hem ilçe teşkilatları halka erzak dağıtarak seçim çalışması yürütüyorlar. Zaten aç olan insanları erzakla kandırıp oylarını çalıyorlar. İşte bunları yapabilmek için toplumun siyasetle uğraşmasını istemiyorlar. Hayatın her alanında faşist yöntemlerle halkı sindirmeye çalışıyorlar.
İşçi kardeşler artık şu yalanlara kanmayalım. Patronlar ve onların hükümetleri soframızdaki lokmamıza dahi göz dikmiş durumdalar. Her şeyimizi elimizden aldılar, çocuklarımızın geleceğine sahip çıkalım. Hayatın her alanında gücümüzü birleştirelim, birlikten kuvvet doğar, birbirimize güvenmek zorundayız. Kurtuluşumuz birlikten geçiyor. (Esenyurt/İSTANBUL)
Nermin Kılıç
Evrensel'i Takip Et