GÜNCEL

Cumhuriyet Gazetesi ve kendilerine ulusalcı adını takan siyasi çevreler “Tehlikenin farkında mısınız?” sloganı ile bir kampanya yürütüyor. Hepimize fark ettirmeye çalıştıkları tehlike, Tayyip Erdoğan veya başka bir AKP’ linin cumhurbaşkanı olması ile şeriatçıların devleti daha güçlü bir şekilde ele geçireceği ve adım adım şeriat devletine doğru gidileceği. Şeriat tehlikesine karşı güvenceleri ise ordu. Tehlikeyi sürekli vurguladıkları halde AKP’ye oy verilmesini engelleyemedikleri için şeriat tehlikesine karşı halkı değil orduyu güvence olarak kabul ediyorlar. Ordunun duruma müdahale edebileceği tehdidi ile AKP’yi geriletmeyi, halkı da korkutup AKP’ye oy vermesini engellemeye çalışıyorlar.
AKP ise, “ulusalcı” siyasi çevrelerin propaganda ve tehditlerinden yararlanmaya çalışıyor. Halkın askeri diktatörlüklere tepkisini, kendisini demokratik bir iktidar olarak takdim eden AKP, arkasında toplamaya çalışıyor.
Sermaye ise ne askeri bir darbe, ne de şeriat tehlikesinden korkuyor. Yabancı tekeller bankalara, limanlara, telekom işletmelerine vd. büyük sermayelerle ortak olmaya devam ediyor.
Tekelci şirketlerin kârları sürekli yükseliyor.
Dünyanın dolar milyarderleri listesine giren Türk patronların sayısı artıyor.
İşçiler ve kamu emekçilerin ekonomik ve sosyal hakları adım adım budanıyor.
Kürt Sorunu demokratik ve adil bir çözüme kavuşturulmayarak, etnik bir iç savaş seçeneği seçenek olarak elde tutulmaya devam ediliyor.
İlan edilmiş ateşkes provokasyonlarla sonlandırılarak çatışmalı ortamın sürmesi için kontrgerillanın faaliyetleri devam ediyor, yeni çeteler örgütleniyor.
Emperyalistlerin ve işbirlikçilerinin devasa propaganda aygıtları ile herkesin kafası karıştırılıyor. Halkın güçleri bölünerek paramparça ediliyor.
İşçiler ve emekçilerin ekonomik, sosyal hakler için yürüttüğü mücadelesine destek vermemiş, katılmamış, hatta çelme takmış “sol ve sosyal demokrat” yaftalı siyasi çevreler, emekçilerin mücadelesini arkalarına alarak seçimlerde birkaç sandalye kapmak üzere her seçim öncesi tezgaha koydukları uğursuz planlarını yineliyor.
İşçiler, emekçiler ve emekten yana aydınlar için asıl tehlike ise güçlerini birleştirememektir.
Birleşemedikleri, kendi antiemperyalist demokratik programını gerçekleştirmek için ileri adımlar atamadıkları, iktidara doğru yürüyemedikleri, burjuva kliklerden biri ya da öbürünün peşine takıldıkları takdirde; işçi sınıfı ve emekçiler üzerindeki sömürünün daha fazla artacağının, haklarının budanmaya devam edileceğinin, faşizan uygulamaların devam edeceğinin farkındayız.
Kamil Tekin Sürek