22 Mart 2008 00:00

ARA SIRA

Kamu kurumlarında iş güvenceli istihdam biçiminin terk edilmeye başlanması, 1980’li yılların sonuna denk gelmektedir.

Paylaş

Kamu kurumlarında iş güvenceli istihdam biçiminin terk edilmeye başlanması, 1980’li yılların sonuna denk gelmektedir. 657 DMK’ya, yardımcı hizmetlilerin işinin taşeron aracılığı ile gördürülmesine dair hükmün eklenmesi ile başlayan süreç, çok farklı istihdam modellerini beraberinde getirmiştir. Kamu alanındaki ilk taşeronlaştırmalara yeterince karşı çıkılamamış olmasında eleman eksikliğinin dayattığı iş yükü ve örgütsüzlüğün payı büyüktür. Önceleri bir işyerinde en fazla işçi ve memur statüsünde çalıştırma mevcut iken, bugün çok farklı istihdam biçimi bulunmaktadır.
Sağlık alanından örneklersek; memur, 4/B’li sözleşmeli, 4/C‘li sözleşmeli, 4924 sayılı Yasa’ya tabi sözleşmeli, taşeron işçisi, vekil ebe-hemşireler ile SSK döneminden kalan az sayıda işçi.
Bu kadar farklı istihdam modeli ücretler, özlük hakları, örgütlenme hakkı, çalışma koşulları, çalışma saatleri bakımından da farklılığı beraberinde getirmektedir. Sonuçta, emekçiler arasında rekabet körüklenmekte, bu durum ise yönetenler tarafından bulunmaz bir nimet olarak değerlendirilmektedir. Ne yazık ki çoğu zaman emekçiler bunun farkına varmadan içlerinde çekişme yaşamaktadır.
Sayılan istihdam biçimlerinden biri olan ve sağlık işkolunda sayılarının 50 binlere vardığı tahmin edilen sözleşmeli sağlık emekçilerinin durumu diğer işkollarından farklı değil. Son olarak Van ve Bitlis’te görüştüğüm sözleşmelilerin anlattıkları, bu konuyu yazma ihtiyacı doğurdu. Sendikamızın tüm sözleşmelilerin kadroya alınması, kadroya alınıncaya kadar ise özellikle özür ve eş durumu tayin hakkı tanınması vb taleplerle yürüttüğü mücadele sürüyor. Ancak gerek Sağlık Bakanlığı gerekse diğer yetkililer bu konuda tam anlamı ile sağırları oynuyorlar. Çünkü kamu hizmetlerinin piyasalaştırılmasının yollarından biri de kamu kurumlarını iş güvenceli çalışanlardan temizlemek.
Van’da bir devlet hastanesinde tüm servislerdeki sözleşmelilerin en çok sordukları soru, bekarlar için becayiş, evliler için eş durumu tayin hakkı idi. Genç bir erkek sağlık emekçisinin “Eşim Denizli’de ben buradayım, ben oraya gidemiyorum eşim buraya gelemiyor, iki yıldır böyleyiz. İstifa mı edeyim, eşimden mi boşanayım, böyle evli kalmanın bir anlamı var mı” sorusu, binlerce sözleşmelinin durumunu anlatıyor. Bakanlık bu konuda net: İstifa edin, sırada binlerce işsiz sağlık emekçisi var.
Bitlis-Mutki ilçesi devlet hastanesi ziyaretimizde ise başka bir duruma şahit olduk. Mutki merkezi yaklaşık 3 bin, köyleri ile birlikte 35 bin nüfuslu bir ilçe. Hekim dışı sağlık personeli ile görüşüyoruz, hepsi sözleşmeli, hepsinin ilk görev yeri. Türkiye’nin değişik bölgelerinden gelmişler ve daha şimdiden umutsuzluk ve geleceksizlik duygusu hakim. Zor koşullarda çalışmalarına rağmen ne yazık ki yöneticilerinden de destek, şevklendirme görmüyorlar. Tam tersine, sözleşmeli olmaları, yani iş güvencelerinin bulunmaması baskı aracı olarak kullanılıyor. Genç sağlık emekçileri soruyorlar: “Biz buradan mı emekli olacağız, tayin hakkı hiç tanınmayacak mı, ailenin kutsallığından söz edenler eş durumu tayini yapmayacaklar mı?”
KPSS’ye girerek ataması yapılan sağlık emekçileri ve diğer işkollarındaki sözleşmeliler de benzer sorunları yaşamakta. Onların statüsünün gerçek tanımı “çakılı sözleşmeli”. İşe başladıkları işyerinden başka bir yere gitmeleri mümkün değil. Kamu hizmeti veriyorlar, bakanlığa bağlılar, Türkiye’nin her yerinde aynı hizmet veriliyor. Eş ve özür durumunda bile tayin hakkı olmaması, aile bütünlüğü konusundaki ikiyüzlü tutumu gösteriyor.
Tüm işkollarını ahtapot gibi saran güvencesiz çalıştırmaya karşı, memur-sözleşmeli-taşeron ayrımı yapmadan, emekçilerin birleşmekten başka yolu yoktur. İşyerindeki birliği yaratmada öncelik iş güvenceli çalışanlara düşmektedir. KESK bütünlüğü içinde örgütlenme ve mücadele birliğini yaratmak ise sendikalar, tüm yöneticiler ve bilinçli emekçiler için ertelenemez görevdir.
(*) SES MYK Üyesi
Şükran Doğan*
ÖNCEKİ HABER

Erdoğan, Baykal’ın bildiğini ima
etti

SONRAKİ HABER

Kolunu makineye kaptıran işçi öldü

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...