19 Haziran 2008 00:00
İntibah, Türk yazınının önünü açmıştır
GÜNÜN YAZILARI
Türk romanının, Avrupa yazınıyla geleneksel sözlü Türk hikayeleri ve Arap-Fars kaynaklarından gelen yazılı mesnevilerin kavşağında oluştuğu söylenir.
Türk romanı hem geç doğmuştur, hem de aceleye gelmiştir. Romandan önceki dönemi incelemeye kalkıştığımızda, Farsçadan kaynaklanan mesnevilerle kendini gösteren Leyla ile Mecnun, Yusuf ile Züleyha, Hüsrev ile Şirin gibi eserleri görürüz. Bunlar aruz vezniyle yazılmış, efsaneleşmiş sevda temalarını işleyen, çoğu kez tasavvufi nitelik taşıyan şiirsel hikayelerdir. Okurları da seçkin kesimlerdir.
Bu arada Dede Korkut, Köroğlu, Karacaoğlan, Kerem ile Aslı hikayeleriyle Battal Gazi, Hz. Ali Cenkleri, Firuzşahın Serüvenleri, Binbir Gece Masalları aşıkların romanlaştırılmış yaşantıları, Tıflînin Serüvenleri, Tutîname, Hançerli Hanım, Tayyarzade ve Cevri Çelebinin Hikayeleri romanın doğuşundan önceki edebiyatın kapsamında yer almaktadır.
Osmanlı ekonomisinin feodal tipte bir evre geçirmeyip uzun bir süre Asya tipi üretim biçimine benzer bir süreç yaşaması nedeniyle dönemin edebiyat eserleri de Batı dünyasının yedi yüzyıllık roman geleneğinden elbette farklı olmuştur.
Türk romanının ortaya çıkışı ve İntibah
Türk romanı ülkenin bütün kurumlarını değiştirecek olan yeni bir yönelişin başlamasıyla ortaya çıkar.
Osmanlı İmparatorluğunun çözülüşü ve aydın bir çevrenin Batı uygarlığının bilincine varması, Türkiyede belirecek ve edebiyat tarihinde yeni bir çağı başlatacak olan kültür gelişimini oluşturmaktadır.
İlk Türk romanı yazarı Yeni Osmanlıların öncülerinden Namık Kemal olduğu gibi Türk edebiyatının ilk reformcuları da gazetecilerdir.
1839da Tanzimat Fermanı okunmasından başlayarak ilk anayasanın ve ilk parlamentonun oluşturulduğu 1876 arasında geçen zamanda yapıtları çıkan ilk romancılar, kitapların yayınlanma sırasına göre Şemsettin Sami, Ahmet Mithat Efendi ve Namık Kemaldir.
Roman okurları profili ise yenileşmiş bürokrasiye bağlı aydınlar, Batı yöntemleriyle yetiştirilmiş subaylar, kimi serbest meslek adamları, öğrenciler, daha yüksek bir düzeye ulaşmak isteyen hikaye okurları ve kuşkusuz az da olsa, imparatorluk yönetiminin yüksek katlarıyla ilişkisi olan ailelerdeki kadınlardır.
Bu dönemde yayınlanan romanlar arasında bulunan Namık Kemalin İntibahı, ondan önce yayımlanmış olan romanların varamadıkları bir evreye geçişi incelemeye elverişli bir kaygı taşımasından dolayı, Yazar Güzin Dino, inceleyip değerlendirmesini bu kitaba almıştır.
Roman türünü gerçeğe benzerlik adına ve usa aykırılık egemenliğine karşı, yenilik özlemlerini başarıya ulaştırmak için seçtiğini belirten Dino, N.Kemal için Geleneksel hikaye ve masal anlatımına bağımlı kalmadan seçilmiş kişilere bağlı konuları işlemeyi denemiş, hikayelerinde dış çerçeveyi betimlemeyi denerken, anlatım üslubu yanında betimlemeyi de yeni bir yazın aracı olarak yaratmış ve kullanmıştır şeklinde bir belirlemede bulunur.
İntibah bir sevda romanıdır. N.Kemal, bu yapıtta aşırı tutkunun zorlu durumlarını ruhsal yönden incelemek istemiştir. Konusunu kurarken göstermiş olduğu gerçeğe uygunluk kaygısını, sevda tutkusunu açıklamasında, doğuşundan tutkusal doruğuna kadar geliştirmesinde buluruz.
N.Kemalin hikaye ile roman arası bu anlatısı, ilkesinde evrensel bir İslamcılıkla emperyalist bir yurtseverlik arasında çırpınan geri kalmış bir tarım, yabancı tüccar, komprador, fazla güçlü bir emperyalizmin açgözlülüğünün hayal kırıklığına uğratıp, küçük düşüreceği gerçekten gizli bir sınıftan bir şey olmayan Yeni-Osmanlıların toplum katında ortaya çıkar.
Dayanıksız ama mutlakiyetçi bir yönetim, titiz bir sansür baskısını sürdürür; Namık Kemal, hapsi ve sürgünü boylar ve burjuva öncesi bir toplumun ön romanı diyebileceğimiz İntibahı bu dönemde yazar.
19. yüzyıl Türk edebiyatı inceleme-araştırma kitaplarına bakınca, Mustafa Nihat Özönün Son Türk Edebiyatı Tarihi, Ahmet Hamdi Tanpınarın 19. Asır Türk Edebiyatı Tarihi, Cevdet Kudretin Türk Edebiyatında Hikâye ve Roman Antolojisi (cilt 1) döneme dair önemli bilgiler içeriyorsa da, hiçbirinin belirli bir yapıtı sistemli olarak bütün yönleriyle ve edebiyatın yöntemleriyle incelemediğini söyleyebiliriz.
Halen Fransada yaşayan Güzin Dino, Gel Zaman Git Zaman (anı) ve Yaşar Kemali Okumak (inceleme) kitaplarıyla yaptığı roman ve şiir çevirileri yanında geçtiğimiz nisan ayında Türk Romanının Doğuşu kitabını yayımladı.
Kitabın amacı, İntibahın Türk dilinde roman türünün ögelerini taşıyan bir yapıt olduğunu göstermektir. Gerçekte bu roman, yazının başyapıtlarından sayılamaz; sosyal alanda da bize çok bir şey öğretmez. Madem öyle bu yapıtta ne arandığı sorulduğunda, İntibahın gerçeği tümüyle kavramak için yol gösteren ve bundan ötürü coşku veren ve değer kazanan bir yapıt olduğu sonucuna varılabilir. Türk edebiyatı ve romanının meraklılarına
Vedat Çetin
Evrensel'i Takip Et