25 Ağustos 2008 00:00
GÜNDÖNÜMÜ
GÜNÜN YAZILARI
Örgütlenme hakkı her çalışan için vazgeçilmez bir insan hakkıdır. Bu hak yasal bakımdan da Uluslararası Çalışma Örgütü sözleşmelerinde (87, 98 ve 151 sayılı sözleşmeler), Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinde, İnsan Hakları Evrensel Bildirgesinde, Anayasada ve 2821 sayılı Sendikalar Yasasında güvenceye alınmıştır.
Ayrıca 5237 sayılı Yeni Ceza Kanununda da sendikal hakların kullanılmasını engelleme suç olarak tanımlanmış ve ceza yaptırımına bağlanmış durumda. Madde metni aynen şöyle:
Madde 118. - (1) Bir kimseye karşı bir sendikaya üye olmaya veya olmamaya, sendikanın faaliyetlerine katılmaya veya katılmamaya, sendikadan veya sendika yönetimindeki görevinden ayrılmaya zorlamak amacıyla, cebir veya tehdit kullanan kişi, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(2) Cebir veya tehdit kullanılarak ya da hukuka aykırı başka bir davranışla bir sendikanın faaliyetlerinin engellenmesi hâlinde, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.
Yasal durum böyle olmasına rağmen işçiler, sendikalara üye olduklarında her türlü baskıyla karşılaşıyor ve uydurma gerekçelerle tazminatsız olarak işten çıkarılıyorlar. İşçilerin sendikalaşma hakkını engelleyen patronlar veya işveren vekillerinin cezalandırılmaları bir yana, yargılandıklarını bile görmedik. Demek ki yasalar tek başına yeterli değil. Haklar günlük yaşamda özgürce kullanılamıyorsa, hakları engelleyen patronlar yargılanıp cezalandırılamıyorlarsa, hatta devletin polisi ve jandarması hakları engellendiği için direnen işçilerin üstüne yürüyor; adeta patronların özel güvenlik gücü gibi davranıyorsa, bu durumda ne demokrasiden, ne hukuk devletinden söz edilebilir. Böyle demokrasi eksik olsun! Varsın biraz da despot olunsun; örneğin her çalışan sendikaya üye olmak zorunda olsun. Sendikasız işçi çalıştırmak yasaklansın ve çalıştıranlara ağır cezalar uygulansın.
23 Ağustos akşamı Hayat Televizyonunda yayınlanan Gündem Özel programının konusu Grev ve Direnişler, program konukları da sendikalaşma haklarını kullandıkları için işten çıkarılan ve sendikalı olarak işlerine geri dönmek için direnen işçilerdi.
Fabrika önünde tek kişilik direniş yapan Desa Deri Sefaköy işçisi Emine Aslan, direnişteki Desa Deri Düzce, Baydemirler Tekstil, Ünilever, E-Kart, Yörsan, Ben Karper, Ambarlı Arkas Marport liman işçileri ve telefonla programa katılan Tega işçisi, program boyunca sendikalaşma mücadelelerini işyeri içinde ve dışında yaşadıklarını anlattılar. Görüldü ki Susurlukta, Sincanda, Gebzede, Düzcede, Çorluda, İstanbulda ya da ülkenin başka bir yerinde çalışan gıda, liman, basın, tekstil veya deri işçilerinin sorunları ortaktır. Hangi işkolunda olursa olsun örgütlenmek tazminatsız işten atılmaya sebep oluyor.
İşçilerin anlattıklarında dikkat çeken ortak yanlardan biri, sendikaya üye olma sürecini büyük bir gizlilikle sürdürdükleri ve birkaç gün içinde yüzlerce işçiyi üye yaparak çoğunluğu sağladıklarıydı. Sendikaya üye olmak anayasal bir hak olduğuna göre neden bu gizlilik? dediğinizi duyar gibiyim. İşçiler, sendikalaşmayı haber alan işverenin her türlü baskı ve tehditten, bir günde birkaç şirket kurup işçileri o şirketlere aktarmaya kadar çeşitli yöntemlerle işçilerin sendika üyeliğini engellemeye yöneldiğini birçok defa yaşayarak öğrendiler.
Emine Aslan, polisin kendisini karakola götürüp kaldırımı işgalden dolayı 62 YTL para cezası kestiğini anlatıyor. Daha önceleri de yine polis, kaldırımda durarak gazete satan gençlere kaldırım işgali cezası, gürültü kirliliği cezası gibi cezalar kesmişti.
Bu düzen değişmedikçe, patronların iktidarının yerini emekçi halkın iktidarı almadıkça bu sorunlar yaşanacak. Ancak o zamana kadar yapılacaklar var elbette.
Programa katılan işçiler, direnişlerine somut destek istiyorlar. Türk-İş İstanbul Şubeler Platformunun 5 liranı işçi kardeşinle paylaş kampanyası bir örnektir. Tüm sendikaların direnişteki işçilerle somut dayanışması ve direnilen işletmelerin ürünlerinin tüketilmemesi gibi destekler önemlidir.
27 Ağustos günü saat 14.00te Ünilever önünde yapılacak olan direnişçi işçilere destek eylemine kitlesel katılım da direnen işçilere moral ve destek olacaktır. Birleşen işçinin gücünü gösterme zamanıdır.
Sendikalaşmayı sağlamak için sendikaların TİS ile esnek çalışmayı engellemesi son derece önemlidir.
Hasan Hüseyin Evin
Evrensel'i Takip Et