8 Mart emekçi kadınların günü

Bir tarafta tuvalete gitmek için dahi şeflerinden izin almak zorunda olan kadınlar, diğer tarafta bu kuralları koyan kadın patronlar. Bir tarafta 2.5 aydır soğuğa, kara ve yağmura rağmen insanca yaşayabilmek ve sendikalı olarak çalışmak isteyen kadın işçiler, diğer tarafta onları sendikaya üye olduğu için işten atan, karda kışta beklemelerine neden olan kadın patronlar.
Sinter Metal’de 2.5 aydır direnişte olan 15 kadın işçinin yaşadıkları bunlar. İlk kez direnişleri sırasında duydukları 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’ne katılmaya hazırlanan Sinter derinişçisi kadınlar, bu günün sendikal haklar ve özgürlükler mücadelesine ve kadınların üzerlerindeki baskıların kalkmasına vesile olmasını istiyorlar.
Nejla Öztürk ve Serpil Arslan, yaklaşık 1 yıldır Sinter Metal’deydiler. Ailelerine yardımcı olabilmek ve kendi ayakları üzerinde durabilmek için 4 yıldır değişik işlerde çalışmışlar. Çalıştıkları tüm işlerde kadın oldukları için değişik baskılara maruz kalmışlar ama Sinter Metal’de gördükleri baskıyı hiçbir yerde görmemişler.
TUVALETE BİLE İZİNLE GİDİYORLAR
Paketleme servisinde çalışan Öztürk ve Arslan, ilk işe girdikleri zaman rahat olduklarını anlatıyorlar. Ama bir süre geçtikten sonra Sinter’de çalışmanın hiç de kolay olmadığını anlamışlar. “Lavaboya giderken bile şeflerden izin almak zorundaydık. Özel ihtiyaçlarımız olduğu zamanlar sıkıntı çekerdik. Yemek molaları bitmeden işbaşı yapmamız istenirdi. Daha sonra gece de çalıştırmaya başladılar” diyen Nejla Öztürk, hasta oldukları zaman bile izin alamadıklarını anlatıyor.
“Bir kere midem ağrıyordu. Çalışamayacak durumdaydım. İzin istedim ama vermediler. Tam 3.5 saat acı içinde bekledim. Sonra inandılar ama bu kez de ‘şimdi seni gönderirsek kim gelip alacak’ diye bahane buldular. Ağabeyimi aradım, o gelince ancak izin alabildim” diyen Öztürk, sürekli bu tür baskılarla karşılaştıklarını ifade ediyor.
İÇERİDE BASKI YAPANLAR KAPIYA KOYDU
Daha iyi koşullarda çalışmak ve hak ettiği ücreti alabilmek için Birleşik Metal-İş Sendikası’na üye olduğunu belirten Serpil Arslan da aynı baskılara maruz kalmış. Bu baskılardan dolayı Sinter’de çalışan kadınların sendikaya üye olduğunu anlatan Arslan, çalışırken kendilerine baskı yapanların sendikaya üye olduktan sonra da işten attığını dile getiriyor. İşten atılan 380 işçinin 15’inin kadın olduğunu belirten Arslan, bazı arkadaşlarının ailelerinin baskısı bazılarının da başka nedenlerle direnişe tam destek veremediğini dile getiriyor.
10’a yakın kadının sürekli direniş yerine geldiğini anlatan Arslan, tüm güçleriyle direnişin başarısı için çalıştıklarını ifade ediyor.
Direniş yerinde tüm işleri ortak yaptıklarını ve erkek arkadaşlarının kendilerine sürekli yardımcı olduğunu da belirten Arslan, yaşadıkları sıkıntılara rağmen sendikalı olarak çalışmakta kararlı olduklarını söylüyor.
MİTİNGE KATILACAKLAR
Ailelerinin bazen ‘Bu soğukta gitmeyin, elinize ne geçecek?’ diye engel olmaya çalıştıklarını da anlatan Öztürk ve Arslan, bunlara rağmen arkadaşlarını yalnız bırakmamakta kararlılar.
Bu durumu ‘5 ay daha gidip gelmemiz gerekse gidip geleceğiz’ diye aktarıyorlar. Pazar günü kutlanacak 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’ne katılmaya hazırlanan Sinter’li kadınların çoğu, ilk defa böyle bir günden haberdar olmuş.
Öztürk ve Arslan da daha önce sadece televizyon ve gazetelerden duydukları 8 Mart’ın, emekçi kadınlar için öneminin farkına direnişle birlikte varmışlar.
Direnişle birlikte “Yapamayız sandığımız birçok şeyi yapabileceğimizi fark ettik” diyen Öztürk ve Arslan, birlikte olmanın, dayanışmanın ne anlama geldiğini de direnişleri sırasında anladıklarını belirtiyorlar.
KADIN PATRONLAR
Kadınların yaşadıkları sorunlar karşısında mücadele etmesi gerektiğini de öğrendiklerini anlatan Sinter direnişçileri, bir konuya dikkat çekiyorlar.
“Biz aşağıda baskı altında çalışırken, sömürülürken, yukarıda patronumuz Olgun Tanberk’le birlikte fabrikamızı yöneten kızları, bizim için kararlar alıyorlardı. İşten atılmamızı onlar da istediler. Burada yaşadığımız sorunlardan onlar da sorumlu” diyen Sinter direnişçileri, 8 Mart’ın emekçi kadınların günü olduğunu belirtiyorlar.
(İstanbul/EVRENSEL)
Ercan Karakaya