10 Temmuz 2009 00:00
Yıkamadığı tabuyu öpen film
Amerikada, Ortadoğulular için kullanılan Havlukafa (Towelhead) diye bir deyim varmış. Türbana gönderme yapıyor belli ki. Aşağılayan da bir ifade anlaşılan. Alan Ballın bizde Tabu adıyla gösterime giren filmi, adını bu hakaretten alıyor.
Yazdığı senaryolarla dikkat çekmek, belli bir üne kavuşmak her senaristin harcı olmuyor. Alan Ball, Amerikan Güzeli ile dikkatleri çektiğinde, farklı bir yeteneği olduğu belli olmuştu. Yine onun yazdığı Six Feet Under da özgün bir televizyon işi olarak kayıtlara geçmişti. Belli ki, yazarın Amerikan orta sınıf ahlakıyla ve ailesiyle bir derdi vardı, bunun üstüne gitmeyi seviyordu.
Sıra, Ballun yönetmenliğine gelince de bu gelenek bozulmadı. Görünüşe göre Yönetmen Alan Ball da Amerikan Güzeli hikayesinden fazlaca uzaklaşmak istememiş. Yine banliyö, yani şehrin dışında, belli bir gelir seviyesinin üstündeki insanların yaşadığı, sessiz, sakin, düzenli, steril Amerikan mahallesi, yine orta yaşlı bir adam, yine ilk gençliğini yaşayan bir genç kız Bu kez farklı olan, genç kızın Ortadoğulu olması.
Jasira, babası Lübnanlı Hristiyan, annesi sarışın Amerikalı, ABDde doğmuş, ilk gençliğine gelmiş bir kız. Annesiyle babası ayrı yaşıyor. Annesi, artık kızının büyüdüğünü fark ettiğinde, kendi erkek arkadaşıyla ilişkisinden tedirgin olup onu babasının yanına göndermeye karar veriyor. Geleneklerine bağlı babanın banliyödeki evinde yaşamakla başlıyor macera. Körfez savaşı başlamak üzere, üstelik asker bir komşuları var. Yani Ortadoğulu evde bir yandan bunun rüzgarları esiyor, bir yandan da Jasira önyargılı askerin oğluna bakıcılığa başlıyor. Bir süre sonra asker, Jasirayı taciz etmeye başlıyor ve işler oradan sonra karışıyor.
Filmde, Amerikan ahlakının ikiyüzlülüğü ile açıkça didişilse de, Ortadoğulunun tutuculuğu fotoğrafından da ödün verilmemiş. Yani bütün o Körfez Savaşı çıktı çıkacak, Bütün Ortadoğulular Saddamcı mıdır?, mahalledeki asker Iraka savaşmaya gidecek gerilimine rağmen, film bu savaşı net olarak bir yere oturtmaktan uzak. Daha doğrusu, herhangi bir netlikten bilinçli olarak uzak durulmuş. Örneğin, genç kızın cinsellikle tanışması, komşusu askerin ona ilgi göstermesiyle eş zamanlı oluyor. Bu durumda, taciz nerede başlıyor, kız da aslında istekli gibi birtakım kılçıklarla beraber hikaye ilerliyor. Jasiraya yardım eden hamile kadın ve ailesi, yardımseverler ama gizemliler. Ve filmde tanıdığımız tek Ortadoğulu, en kalın kafalı, tutucu, kızını anlamadığı için filmin sonunda pişman olan adam, üstelik bu Amerikalı bir Ortadoğuluysa, Amerikan ordusunun demokrasi götürmeye gittiği o uzaktaki memleketteki insanları siz hesap edin artık
Tabunun hikayesinin, benzer bir hayatı gerçekten yaşayan bir kadının kitabından uyarlanmış olması, bu eksikliği tamir edemiyor.
Sonuç olarak, Ortadoğulular tutucu, ergen olmak zor, Amerikalıların içinden tacizciler çıksa da yine sorunlarını çözmeyi biliyorlar Tabuda başka da bir tabu yok. Çünkü bir şeyleri belirsiz bırakmak, onu iyi film, sorgulayan film yapmıyor. Nihayetinde, Amerikalıların kafalarındaki bütün o basitleşmiş, indirgenmiş imajları, yani Doğunun tabularını değil, Amerikan seyircisinin kafasındaki tabuları besliyor, yeniliyor. Yıkamadığı tabuyu öpüyor.
[email protected]
Evrensel'i Takip Et