19 Nisan 2010 01:00
Kışladağda ölüm kol geziyor
GÜNÜN YAZILARI
Uşak Eşme Ulubey ilçeleri arasındaki Kışladağ Altın Madenine komşu Bekişli köyünde 100ün üzerinde koyun ve ineğin ölümü, gözleri tekrar altın madenine çevirdi.
Bilim insanlarının dünyanın en vahşi yöntemi dedikleri açık havada siyanür liçi yöntemi ile yapılan altın işletmeciliğinin, canlı yaşamı açısından büyük riskler taşıdığı yıllardır dile getiriliyor. Her geçen gün arazisini genişleten madenci şirket, bir köyü daha tarihten silmek üzere. Yöreden, Söğütlü köylülerinin de tıpkı maden üretime geçmeden önce şirket tarafından satın alınıp boşaltılan Ovacık köyü gibi, evlerini, arazilerini satarak köyü terk etmeye başladığı haberleri geliyor.
ÖLÜMLER SİYANÜRDEN Mİ?
Son olarak bölgeden, madene komşu Bekişli köyünde siyanür zehirlenmesinden 100ün üzerinde büyük ve küçükbaş hayvanın öldüğü haberleri geldi. Köylüler, Bekişli köyünde bir köylünün 130 koyunu, başka bir köylünün ise 2 ineğinin siyanürlü su içtikleri için öldüğünü iddia ettiler. Ölen koyunların sahibinin 2 oğlunun altın madeninde çalıştığını söyleyen köylüler, bu nedenle olayın örtbas edilmeye çalışıldığını dile getirdiler. Öte yandan, yine madenin yakınlarındaki Kışla köyünün içme sularının alındığı kuyulardan birinde (altın madenine yakın Sazak bölgesi) arsenik oranının çok yüksek çıktığı, bu nedenle köylülerin kuyu suyunu kullanmadıkları dile getiriliyor. Telefonla görüştüğümüz Bekişli Köyü eski Muhtarı Necati Bayer, ölümleri doğrularken sayısının 100ün üzerinde olduğunu söyledi. Bilal Öztürk adlı köylünün 100ün üzerinde koyununun öldüğünü aktaran Bayer, Mustafa Bayer adlı köylünün ise iki tane ineğinin öldüğü bilgisini verdi. Bayer, veterinerlerin yaşanan hayvan ölümleriyle ilgili kendilerine gıda zehirlenmesi dediklerini de dile getirdi. Bayer, ölümlerin siyanürden olabileceği iddialarına ise Öyle olsa diğer yakın köylerde de olurdu diye karşı çıktı.
BİR KÖY DAHA TARİH OLUYOR
Altın madeninin olumsuz etkileri nedeniyle yöredeki bir köyün daha boşalmaya başladığı, gelen haberler arasında. Madenin kuruluş aşamasında maden alanının ortasında kaldığı için TÜPRAG tarafından tüm ev ve arazileri satın alınarak yok edilen Ovacık köyünün ardından, Söğütlü köyü de yakın bir gelecekte tarih olacak gibi görünüyor. Köylüler, gittikçe genişleyen maden arazisinin köyü de yutmaya başlaması sonrası evlerini şirkete satarak sessiz sedasız başka yerlere göçmeye başladı. İnay Vicdan Hareketi Sözcüsü Muammer Sakaryalı, bu durumu insanları yüzyıllardır yaşadığı topraklardan sürmek olarak yorumladı.
(İzmir/EVRENSEL)
1000İN ÜZERİNDE İNSAN ZEHİRLENMİŞTİ
2006 Haziran ayının sonunda, henüz resmi açılışı yapılmayan ama bir süredir altın üretimine başladığı bilinen altın madeninde meydana gelen kazanın ardından, Eşme köylülerinden 1200-1700 arasında kişi zehirlenmişti. Resmi yetkililerin Eşme içme suyundaki bakteri kirliliğinin zehirlenmelere yol açtığı yönündeki iddiaları, Eşmenin su şebekesinden kullanmayan, hatta haftalardır Eşmeye gitmemiş köylülerde de zehirlenmeler görülmesi ile çürüdü. Kaymakamlık ve valiliğin engelleme çalışmalarına rağmen İzmir ve Uşaktan, aralarında TTB temsilcilerinin de bulunduğu heyetin ilçedeki gönüllü vatandaşlardan aldığı kanların analizinde yüksek oranda siyanür tespit edilmişti. Kan örneklerini ve diğer verileri değerlendiren Ege Üniversitesi Halk Sağlığı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Osman Karababa, Eşmedeki zehirlenmelerin siyanürden olduğunu bir basın toplantısıyla açıklamıştı.
KUZULARIN SESSİZLİĞİ
Altın madeni yakınlarında yaşanan ikinci olay ise madene birkaç kilometre uzaklıktaki İnay köyünde 2008 Ocak ayında yaşanan kuzu ölümleri oldu. Köylülerin doğum yapan koyunlarının yüzde 80lere varan oranlarda sakat ve ölü doğum yapmaları, köylüler tarafından altın madenine bağlandı. Köylüler, 2007 Temmuz ayında madende bir patlama meydana geldiğini, patlamanın olduğu günlerde hamile kalan koyunlarının bu patlamadan sonra ölü ve sakat kuzu doğurduklarını söylüyorlardı. Resmi yetkililer ise olaya önce beyaz kas hastalığı, daha sonra şap teşhisi koyarlarken, köyde bir süre de karantina uygulandı. Konuyla ilgili sorulan bir soruya, şap hastalığının sakat doğum yapmayacağı ama ölümlere neden olabileceğini söyleyerek yanıt veren İstanbul Veteriner Hekimler Odası Başkanı Tahsin Yeşildere, Siyanür, koyunları az miktarda etkilemiş, ancak döllenme nedeniyle kuzuları daha fazla etkilemiş olabilir diye konuşmuştu.
Özer Akdemir
Evrensel'i Takip Et