Enflasyon balonu patladı
Enflasyondaki yükseliş hayat pahalılığının artması anlamına geliyor. Ülke ekonomisinde övünme konusu yapılan büyümeden pay alamayan emekçiler, hayat pahalılığı karşısında da korunmasız. Yükselen fiyatlar, emekçiler ve sendikaları için “ücretlere ek zam” talebini bir kez daha gündeme getiriyor.
GİYİM VE AYAKKABI BİRİNCİ
Kasım ayında ana harcama grupları itibariyle bir ay önceye göre en yüksek artış yüzde 5.59 ile giyim ve ayakkabı grubunda gerçekleşti. Kasım ayında endekste yer alan gruplardan alkollü içecekler ve tütünde yüzde 3.69, gıda ve alkolsüz içeceklerde yüzde 3.27, çeşitli mal ve hizmetlerde yüzde 1.69, ev eşyasında yüzde 1.15, haberleşmede yüzde 0.90, lokanta ve otellerde yüzde 0.62, konutta yüzde 0.61, sağlıkta yüzde 0.23, eğitimde yüzde 0.07, eğlence ve kültürde yüzde 0.01 artış görüldü.
YILLIK ARTIŞ
Bir önceki yılın aynı ayına göre TÜFE’de en yüksek artış yüzde 19.14 ile çeşitli mal ve hizmetler grubunda gerçekleşti. Alkollü içecekler ve tütün yüzde 18.56, ulaştırma yüzde 13.22, ev eşyası yüzde 11.09 ile artışın yüksek olduğu diğer harcama gruplarını oluşturdu. 2011 yılı Kasım ayında endekste kapsanan 445 maddeden; 317 maddenin ortalama fiyatlarında artış olurken 54 maddenin ortalama fiyatlarında değişim olmadı. (EKONOMİ SERVİSİ)
Yrd. Doç. Özgür Müftüoğlu (Marmara Üniversitesi Çalışma Ekonomisi Bölümü Öğretim Üyesi): Enflasyonun yükselip ücret zamlarının bunun altında kalması ücretli kesimlerin, emekçilerin yoksullaşması, satın alma gücünün azalması anlamına geliyor. Aslında sadece enflasyon değil Türkiye’de uzun yıllardır yüksek büyüme oranları açıklanıyor. Bu büyümeden de emeğin payı verilmiyor ve çalınıyor.
Bilindiği gibi kamu emekçilerinin maaşlarına yüzde 3 artı 3 artış öngörülmüştü. Asgari ücrete de yüzde 3 zam verileceğini belirtiyor hükümet. Açıklanan enflasyon oranına baktığımızda emekçilerin yoksullaştığını görüyoruz. Yani hem gelir dağılımı bozuk olduğu için büyümeden pay alınamıyor, hem de yapılan artışlar fiili olarak enflasyonun altında kalıyor. Bu kabul edilemez bir durumdur.
Kriz olacağı gerekçesiyle emekçilerin gelirlerini sınırlandırmaya gidiyorlar. Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç Bursa’da yaptığı açıklamada neredeyse memurlar “Dua edin Yunanistan’da memurlar hiç ücret alamıyor. Halinize şükredin” noktasına getiriyor. Emekçileri bu duruma razı etmek istiyorlar. Emekçiler sürekli yoksullaşıyor. Firmalar ise bir yandan büyük kârlar açıklıyorlar, sıra işçiye gelince zam yapılamayacağını söylüyorlar. Bir diğer boyut ise vergiler. Dolaylı vergilerin artırılması emeğiyle geçinen ücretli kesimlerin daha da yoksullaşması anlamına geliyor. Bu asla kabul edilemez.
Ancak bu duruma karşı tek tek emekçilerin, işçilerin.bir şey yapması mümkün değil. Sendikaların mutlaka bu duruma müdahale etmesi gerekir. Bu süreçte enflasyon artı büyüme hakkını istemek sendikalar için meşrudur. Bu meşruiyet üzerinde mücadele yürütülmelidir.
Evrensel'i Takip Et