5 Aralık 2011 05:11

Siz de geleceğe yelken açın!

Sinem Uğurlu

İŞÇİLER İÇİN SÖMÜRÜNÜN ADI

Şirket yönetimi cilalı sloganlarla kendini pazarlamaya çalışsa da, fabrikada çalışan işçiler için gerçek daha farklı… Hugo Boss piyasada diğer şirketlere rekabet konusunda fark atarken; rekabetin işçiler açısından karşılığı ise daha çok çalışıp daha az kazanmak.Fabrikadaki çalışma koşullarıyla ilgili daha önce de gazetemizde çok sayıda haber çıkmıştı. Öte yandan daha iyi koşullarda çalışmak isteyen bu sebeple de sendikaya üye olunca işten atılan Hugo Boss direnişçilerinin hikayesini duymayan kalmadı.

HAKSIZLIĞA ORTAK OLMA ÇAĞRISI

Meslek hastalıklarının sık görüldüğü fabrikada, son dönemde 150’yi aşkın işçi hukuksuz bir şekilde işten atılırken, şirket yönetiminin üniversite öğrencilerine staj çağrısı adeta ‘haksızlığa ortaklık arayışı’ dedirtiyor. Ege ve Dokuz Eylül üniversitelerinden staj yapmak için alınan öğrenciler, işçilerden oluşturulan grupların başına ‘grup lideri’ olarak yerleştiriliyor ya da ‘kalite uzmanı’, ‘üretim mühendisi’ gibi isimlerle çalıştırılıyor.

Staj yapanların temel görevi ise; sürekli olarak işçilerin performansını ve verimliliğini yüksek tutmak. Eğer işçilerden daha çok verim almayı başarabilirlerse mezun olduktan sonra da Hugo Boss’ta çalışma imkanı yakalayabiliyorlar. Yani Hugo Boss, üniversite yönetimleriyle de işbirliği yaparak, üniversiteleri ve öğrencilerini verimliliğini arttırmak ve daha fazla kâr elde etmek için aracı yapıyor.

AMAÇ ‘HUGO BOSS KÜLTÜRÜ’

Sendikalı olduğu için işten çıkarılan ve direnişe geçen işçilerden Mustafa Kılıç, şirketin staj politikasını “Gelen öğrenciler işte kalabilmek için meşhur ‘Hugo Boss kültürüne’ ayak uydurmak zorunda. Örneğin çıkan ürün için 5 dakika harcanıyorsa, onlardan bunu 4 dakikaya düşürmesi isteniyor. Bu süreyi ne kadar düşürürlerse ve verimi ne kadar arttırırsa, işe alınma olasılığı o kadar artıyor. Yani insanı insana düşürüyorlar” diye anlattı.

Stajyerlere, ‘işçilerle samimi olmayacaksınız’ talimatının verildiğini anlatan Recep Yıldırım ise; bu şekilde işçilerle öğrenciler arasında sınıf farkı yaratılmak istendiğini söyledi. İşçilerden Recep Atay patronun sürekli işçi değiştirdiğini, böylelikle sürekli asgari ücrete ve kıdem tazminatı ödemeden işçi çalıştırdığına vurgu yaptı.

HAYAL HÜSRANA DÖNÜŞMESİN DİYE…

Fabrikada sendikalaşma mücadelesi veren TEKSİF Sendikası İzmir Temsilcisi Faruk Aksoy’sa, mücadelelerinin hem işçiler hem de öğrencilerin çıkarına olduğunu böyledi. Aksoy, amaçlarını “Biz burada bir yandan insanca çalışmak için mücadele ederken, bir yandan da genç arkadaşlarımızın hayalleri hüsrana dönüşmesin diye mücadele ediyoruz. Hormonlu laflara kanıp gençlerimizin geleceği kararmasın istiyoruz” sözleriyle özetledi. (İzmir/EVRENSEL)


EMEK GENÇLİĞİ’NDEN TEPKİ

Hugo Boss’un, Dokuz Eylül Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler fakültesinde yaptığı “stajyerlik” çağrısının üzerine Emek Gençliği de üniversitede, işten atılan Hugo Boss işçilerinin durumunu ve şirketin hukuksuzluklarını anlattığı afişler astı. Bunun üzerine üniversite yönetimi, Hugo Boss’a ait afişleri fakülteden kaldırdı. Konuyla ilgili görüştüğümüz Emek Gençliği üyesi Ceren Kocataş, kariyer planları çerçevesinde öğrencilerin sermayeye yedeklenmek istendiğine vurgu yaptı. Kocataş, en kısa zamanda da işçileri üniversiteye davet edeceklerini ifade etti.

Evrensel'i Takip Et