29 Ağustos 2010 00:00
İspanya, ulusal sorun ve Bask modeli
GÜNÜN YAZILARI
22.Uluslararası Gençlik Kampına katılan gençler arasında bir grup vardı ki, Türkiyeli katılımcılar için farklı bir öneme sahiptiler. Türkiyede Kürt sorunu, özellikle de özerklik konusu gündeme geldiğinde en çok verilen örneklerden biri olan Bask modelinin uygulandığı ülkenin delegasyonundan bahsediyoruz. İspanyadan kampa katılan Maite Martin Yuguero, Carlos Quintero ve David Calpena ile İspanyadaki ulusal sorun üzerine konuştuk.
İspanyada ulusal sorunun tarihinden bahseder misiniz?
İspanya temel bir karakteristiğe sahip. İspanya farklı halklardan oluşuyor. Bunların bazıları tarihsel halklar: Bask, Katalonya ve Galiçya. Bu halklar, kendilerini ülkenin geri kalanından farklı kılan kendi karakteristik özelliklerine sahipler. Kendi dilleri, tanımlanmış bölgeleri, kendi kültürleri ve kendilerine ait bir toplum duygusu olduğunu söyleyebiliriz. Bu halklar 19. yüzyılda modern kapitalist devletin formasyonunda biçimlendi. 19. yüzyılın sonunda son İspanyol sömürgelerinin de kaybedilmesiyle farklı ulusal burjuvaların ticaretleri ve kârlarında düşüş oldu. Bu nedenlerle kendi çıkarlarını korumayan bir devlete karşı ulusal hareketler kuruldu. Bugüne kadar bu hareketler bu ulusal burjuvaların elindeydi ancak bu daha fazla ya da daha az şiddetle toplumun halkçı kısımlarını hareketin dışında tutamadı. İkinci Cumhuriyet döneminde halkların hiç değilse kendi kimliklerini ifade edebilme avantajları vardı. Franco dönemine gelindiğinde ise Bask, Katalon ya da Galiçya halklarının herhangi birinin kimliğinin ifadesine karşı şiddetli bir baskı oluştu. Franconun söylediğine göre İspanya, Tek, büyük ve özgürdü. Monarşi bu düşünceyi savunuyor, mevcut anayasa kendini belirleme hakkını tanımıyor. Buysa ulusal sorunun demokratik çözümü için bir engeldir.
İspanyadaki mevcut hükümet soruna nasıl bakıyor?
İspanya hükümetine göre bu politik bir sorun değil. Hükümet böyle bir sorunun varlığını dahi kabul etmiyor. Onlara göre sadece daha fazla özerlik isteyen belirli otonomi bölgeleri var. Örneğin Bask olayında, hükümete göre sadece terörist bir örgüt vardı, ETA (ve hükümete göre bu örgüt aynı zamanda ulusalcı sol bir örgüt) ve bu örgütün ortadan kalkması gerekiyordu.
İspanya hükümeti üzerinde oligarşinin gerçek bir etkisinden söz edebilir miyiz?
İspanya oligarşisi bankalarla, büyük çok uluslu şirketlerle, inşaat ve büyük medya şirketleriyle bağları olan bir aile grubuyla oluşturuldu. İspanyadaki bu oligarşi, İspanyadaki iki en büyük partinin (aşırı sağcı kanat PP ve sosyal liberal PSOE) üzerinden politik bir güce sahip. Bu iki partinin liderleri oligarşiyle yakın bağlara sahip. Bazen bu ilişkiler tam bir aile ilişkisi görünümü sergiliyor ve politik yaşamdan ayrılan bu politik liderlerin neredeyse hepsi bu şirketlerde üst düzeyde çalışmaya başlıyor.
Türkiyede de bir ulusal sorun var; Kürt sorunu. Bazen Türkiyede Bask ve İrlanda modelleri bir çözüm önerisi olarak gündeme geliyor. Bask modeli nedir?
Basktaki ulusal sorunla ilgili hükümetin tutumundan bahsedebiliriz. Bu tutum, monarşinin varolduğu bütün hükümetlerde benzerlik gösteriyor. Önemli olan sadece hükümetle ilgili konuşmadığımızı ama aynı zamanda devletle de ilgili konuştuğumuzu söylemektir. Bu devlet ki Francoculuktan kalan bir mirastır: Francocu mahkemeler, Francocu yargılamalar ve Francoculuğu bırakmadığını söyleyen parlamentodaki ikinci büyük parti PP. Bütün bunlar, daha önce de söylediğimiz gibi Bask sorununu yönetimsel ya da politik bir sorun olarak göz önüne almıyorlar. Hükümet inatçı bir çocuk gibi, sorun ETAdır diyor ve bu örgütün yok edilmesi, yönetim dışına çıkmaması gerektiğini söylüyor. Hükümetin bu tutumu çatışmanın diyalog gerektiren çözümünü, demokratik kendini belirleme hakkını ve yeni bir demokratik sistemi elden kaçırıyor. Sorunun çözümü için bunların hepsi bir zorunluluktur. Hükümet ve devletin politikası sadece politik, hukuki ve polis baskısı üzerinden yükseliyor. Hükümet diyalogdan kaçıyor ve bugün kamunun da, ulusal solcuların da istediği politik yolları tıkıyor. ETA ise hükümet politikalarının uygulanması için bir gerekçe olarak kullanılıyor.
Ulusal hareketle İspanyadaki sınıf hareketi arasında bir bağ var mı ve bu ulusal hareketlerin nihai amaçları nedir?
İşçilerin katılımıyla halkçı bir içeriğe sahip ama küçük burjuvanın öncülüğünde bazı ulusal hareketler var. Basktaki sol kanat ulusal hareketin durumu budur. Bu hareket sınıf sorunu değil ulusal sorun üzerine ağırlık verdi. Bu hareket İspanyadan ayrı bir bağımsızlığı amaçlıyor, ancak Marksist ve sınıf görüşü olmaksızın. Bunlar kendi kaderini tayin hakkı olmaksızın hareketlerinin hedefine ulaşamayacağını düşünüyorlar. Bize göre bu hak ancak İspanyadaki halkların, bu hakkı tanıyan ve bu haklara uygun yeni ve demokratik bir cumhuriyet kurmak için birlikte mücadele etmeleriyle kazanılır. İşçiler ve tarihsel halkların halkçı sınıfların ortak düşmanlarına, ulusal burjuva ve oligarşiye karşı güçlerini birleştirmesi gerekiyor. Tek devlet modeli bu değil ama yine de bu devletin de işçi sınıfının çalışma koşullarını geliştirmesi ve ona daha fazla hak ve özgürlük tanıması gerekiyor.
Selçuk/EVRENSEL
BASK VATANI VE ÖZGÜRLÜĞÜ YA DA ETA
ETA, Franco faşizminin baskısına karşı bir grup Basklı öğrenci tarafından kuruldu. Sosyalist ve bağımsız bir Bask hedefiyle 1959da yola çıkan örgüt, önce banka soygunları yaptı, ilk suikastını ise 1968de İspanyol Gizli Polisinin Şefi Meliton Manzanası öldürerek gerçekleştirdi. En ses getiren eylemi, Franco faşizminin bazı Basklı militanları idam etmesine, Başbakan Amiral Carrero Blancoyu öldürerek karşılık vermesi oldu.
Siyasi kolu Herri Batasunanın (HB) Baskta yüzde 15lik kemikleşmiş oyu olsa da ETA altın çağını Franco diktatörlüğünün bittiği 1975ten 1980 ortalarına dek yoksul kesimler arasında saygınlık kazanmasıyla yaşadı.
1987 ve 1991 arasında ölüm miktarlarında düşüş olduktan sonra, 2000 yılı akıllarda ETAnın bir yılda 20den fazla kişiyi öldürdüğü yıl olarak kalacak. 2002den bu yana ETAnın öldürdüğü kişi sayısı tek haneli rakamlara doğru geriledi. Benzer olarak özellikle 90larda ve 2000lerde Fransız ve İspanyol polisi arasındaki bilgi akışı ETAnın liderliğine ve yapısına karşı mücadelenin güçlenmesini sağladı. Mayıs 2008 ve Nisan 2009da art arda dört komutan tutuklandı. ETA genelde İspanyada, özellikle Bask bölgesi Navvarede ve biraz daha az miktarda Madrid ve Barcelona gibi İspanyanın Akdeniz kıyılarındaki turistlik bölgelerinde faaliyet yürütüyor. ETAnın öldürdüklerinin yaklaşık yüzde 65i Bask bölgesinden, bunu Madrid yüzde 15 ile Navvarre ve Katolonya takip ediyor.
Mehmet Aksoy
Evrensel'i Takip Et