27 Kasım 2010 00:00
Yeni CHP mümkün mü?
Türkiye siyasetini dizayn etme çabaları aralıksız olarak sürdürülüyor. Merkez sağ ve merkez sol siyaset, AKP karşısında yeniden düzenleniyor. Yapılan dizayn çalışmasında CHP gündemleştirilerek AKP karşısında yeni bir güç odağı yaratıp yaratılamayacağının zemin yoklaması yapılıyor. Bu tartışma son olarak BDP eş genel başkanının sol blok önerisi ile çok daha yoğun olarak tartışılmaya başlandı.
BDPnin AKP gericiliğine karşı oluşturmak istediği sol bloğa karşı CHP yetkililerin olumsuz söylemlerini değerlendirmek için erken olsa da yeni CHP noktasında bazı varsayımlarda bulunulabilir.
CHP grup başkanvekili Muharrem İncenin BDPyi sol parti olarak görmediğini açıklamasının ardından, diğer yetkililerde olumsuz açıklamalarına devam etti ve son olarak Kılıçdaroğlu böyle bir gündemlerinin olmadığını, olamayacağını açıkladı. Demirtaşın açıklamasının ardından bazı sol aydın, yazar ve siyasi çevrelerde umut olarak alınarak tartışılan blok tartışmasına CHPnin ne kadar değişebileceği, ne kadar sol bir parti olduğunu ve yeni CHP mümkün mü? sorularına cevap bularak bakmak daha anlamlıdır.
Cumhuriyetin ve devletin kurucu partisi olarak kendini gören ve kendini devletin kurucu ideolojisi olan Kemalizmin temsilcisi olarak gören CHPnin tüm bu vasıflarından kurtularak evrensel değerlerle buluşacak bir sosyal demokrat kimliğe bürünmesi mümkün değildir.
CHPnin değişimi ancak Kemalist çizgiden kopması ve statükocu kimliğinden uzaklaşması ile mümkündür. Mevcut CHP üye yapısı, taraftar kitlesi, yönetim kadroları ile düşünüldüğünde ise bunun mümkün olmadığı anlaşılabilir. CHPnin yapısı kendine biçtiği rol kuruluşuna uygun olarak genelde elitist aydın kesim, kent burjuvazisi, Kemalist bürokrasi ve militarist destekçilerden oluşur. Böyle bir yapıdan değişim beklemek mümkün değildir. Zira bu kesimler varlığını statükonun korunmasına borçludur. Statükonun kaybı CHPnin kitlesel tabanında konumlarını kaybetme korkusuna sevk edecektir. Bu yüzden de CHPnin değişmesine izin vermezler.
Değişim noktasındaki diğer bir gerçekte CHP kurulduğu günden bu yana hiçbir zaman değişimin temsilcisi olmamıştır, o her zaman Kemalist statükonun savunucusu ve temsilcisi olmuştur. CHPnin değişimin öncüsü olarak gösterilmesi koca bir yalandır. Bu anlamda Kemalistlerin işaret ettiği dönemlere bakıldığında ilki cumhuriyetin kuruluş sürecindeki jakobenist yaklaşımlardır ki bu CHPnin değişim temsilciliği değil devletin temsilciliği ve tek parti olmanın zorunluluğudur. İkinci olarak bahsedilen yetmişler dönemi ise milliyetçi cephelere karşı devrimci dinamiklerin CHP içerisinde kendini ifade etme arayışıdır.
Son olarak 90lardaki temsilcilik iddiası ise daha çok darbeden çıkmış devrimci kesimlerin, Alevilerin ve Kürtlerin özgürlük arayışının ifadesidir ve sonrasındaki gelişmeler ile CHP zihniyeti açık yüzünü bir kez daha göstermiştir.
Halkın genel olarak sol bir parti olarak değerlendirdiği CHPyi sol parti olarak görmek doğru değildir. Sol göreceli bir kavram olsa da bizim soldan anladığımız evrensel değerlere bağlı, ezilenlerin, emekçilerin, demokrasi ve hukukun çıkarlarını savunan bir anlayıştır. Buradan baktığımız zaman CHPyi sol bir parti olarak değerlendirmek mümkün değildir. CHP evrensel değerlere değil Kemalist değerlere bağlıdır, ezilenlere, emekçilere yoksullara değil, burjuvaziye, bürokrasiye ve militarizme dayanır. CHP için demokrasi ve hukukun üstünlüğü değil Kemalist statükonun çıkarları önemlidir. CHP için Kürt sorunu, Alevilik bir özgürleşme ve kimlik sorunu değil feodalizm ve bölücülük sorunudur. Esas olan devletin bölünmez bütünlüğü ve bekası CHPnin altı okunun gereğidir. Dolayısıyla Muharrem İnce ezilen Kürt halkının siyasal temsilcisi konumundaki BDPnin solculuğunu tartışacağına CHPnin sol bir parti olup olmadığına bakmalıdır. CHPnin gerçekte böyle bir arayış ve niyetinin olmadığı, sol kavramını sadece propaganda ve söylem olarak kullandığını bilsek de Kemalist maskeleri de teşhir etmek gerekiyor.
Bütün bunlardan yola çıkarak yeni bir CHP mümkün mü ? sorusunun cevabı açık olmasına rağmen bir kez daha belirtmek gerekiyor ki misyon partisi konumundaki CHP den evrensel sol değerlere bağlı bir CHP beklemek mümkün gözükmüyor. Kılıçdaroğlu ve ekibinin kastettiği yeni CHP Baykalsız,Savsız bir CHP ise sorun yok. Lakin yeni bir CHP den kastedilen değişim ve dönüşümü, barışı, hukuku, demokrasi ve özgürlükleri savunan bir CHP ise bu pek mümkün gözükmüyor. Baskın Oranın dediği gibi CHPnin değişmesi devletin değişmesidir gerçeği bütün çıplaklığıyla ortada duruyor. Bu anlamda gerçek sola inanların yapması gereken halkın sol algısında yer edinmiş olan sahte sol CHP den kurtulmanın yollarını bulmaktan geçiyor.
ERGİN DOĞRU
Evrensel'i Takip Et