14 Aralık 2010 00:00

KARADON, FİLMDEN SONRA OLMUŞ Gülçin Gülan


‘80 darbesinin ardından, 13 Aralık 1980’de idam edilen Ankara Yapı Meslek Lisesi Öğrencisi Erdal Eren’in yaşamı beyaz perdeye döneme ışık tutan bir belgeselle daha aktarıldı. Önceki gün, yönetmenliğini ve senaristliğini Memik Horuz’un yaptığı “Erdal Eren Davası: 17’nin Ötesi” belgeselinin İstanbul Cevahir Hotel Kongre Salonu’nda galası gerçekleşti. Saygı duruşuyla sona eren belgeselin gösterimine, Erdal’ın abisi Erkan Eren, avukatlarından İsmail Sami Çakmak, amca oğlu Gökalp Eren, Erdal’ın yan koğuşlarından kadın, erkek arkadaşları ve çocukluk arkadaşları katıldılar.
Erdal Eren’i bir ölüm ve dayanışma zincirinin ortasındaki halka olarak ele almakta olan Memik Horuz’un yaptığı “Erdal Eren Davası: 17’nin Ötesi” belgeselinde anne-oğul, kardeş ve arkadaşlık ilişkileri ile dava dosyası çok yönlü irdeleniyor. İnfazı yapanların el koyduğu, son dileği olan avukatları eliyle ailesine verilmesini istediği; “ Oğlunuz Erdal” imzasıyla biten mektubuyla noktalanan belgeselde Erdal’ın daha çok nasıl bir dünyaya doğduğu ve nasıl bir aile yaşamı içerisinde büyüdüğü. Erdal’ın aydın, dar gelirli, namuslu, sevgi dolu bir öğretmen ailesinin okumaya meraklı, saygılı, topluma duyarlı, paylaşımcı bir çocuğu olduğu belgeselin temel vurgusunu oluşturuyor.
Foto Muhabiri Savaş Ay’ın da aralarında bulunduğu canlı tanıkların beyanlarından da izlendiği gibi idam anına kadar her fırsatta Erdal; “Eri öldürmüş olamam, onun ölümünden de büyük üzüntü duydum” sözleriyle, suçsuzluğunun yanında bir tekstil işçisi erin kaybından duyduğu üzüntüyü de herkesle paylaşıyor. Bu onun genç yaşında nasıl güçlü bir sınıf bilinci ve olgunluk sahibi olduğunun anlaşılması bakımından oldukça önemli
ANAMIN İZLEYEBİLECEĞİNİ SANMIYORUM
Belgeseli duyduğu büyük acıya rağmen dikkatle izleyen Erkan Eren bizi kırmayarak belgesel hakkındaki görüşlerini paylaştı;
“O dönemde yaşananlar ders niteliğinle. Bunlar bütün çıplaklığıyla anlatılıyor bu belgeselde. Yeni yetişen nesile, gençlere bir ders olacağını düşünüyorum tabii ki. İzlediklerim, kafamdakilerle örtüştü başından beri. Yapılan çalışmaları, kimlere ulaşıldığını zaten izliyordum, bilmediklerimi de burada öğrendim. Belgeselin içeriğinin çok detaylı bir çalışmanın ürünü olduğu ortaya çıkıyor. Anlatılabileceği kadarıyla tüm çıplaklığıyla, samimi, detaylı anlatılmış her şey. “Oğlunuz Erdal” belgeselini de 14’ünde ve 16’sında izleyeceğim. Orada Sinan, Erdal, Ercan’ın üçünün hikayesini birbirine bağlı bir kurguyla yansıttılar. Burada Erdal daha ön planda. Annemin izlemeye dayanabileceğini sanmıyorum.” Diye konuştu.
(İstanbul/EVRENSEL)

Evrensel'i Takip Et