28 Temmuz 2006 21:00
Aşk İMKANSIZ mı
Hırsız -Polis dizisinin dillerden düşmeyen, çıktığı günden beri sevilen, "İmkansız Aşk" adlı şarkının bestecisi Cem Yıldız, aşka hayata, dizilere, televizyona, sanata, sanatçılığa dair sorularımızı yanıtladı. Yıldız, mütevazı, "meşhur" olmaya şaşkın tavırları ve duruşu ile sorularımızı yanıtlarken, hayata dair "olgunlaşma süreci" ve "macerasını" yitirmediğini vurguladı.
Cem Yıldız kimdir?
1974 Erzincan doğumluyum. Ortaokul yıllarımda müzik aklıma düştü. O yıllarda okullarda verilen müzik dersinde kullanmamız istenilen flüte çok meraklıydım. Flütü elimden düşürmüyordum. Ortaokul yıllarımda bir akrabam bana saz getirdi. Hiç unutmuyorum, sazı ilk elime aldığımda öpüp koklamıştım. Günlerce, saz başucumda uyuduğumu unutamam. Okulda, bana konservatuara gitmem salık verildi. Hocalarım "konservatuara gideceksen derslerin iyi olmalı" dediklerinde, deli gibi ders çalıştım. Konservatuara gitme konusu açıldığı için derslerim yoluna girdi. Bundan sonrası bir maceradır hayatımda. Konservatuara gittiğim gibi piyasa da müzik yapmanın bana getirdiği her şeyi yaşadım. Piyasada iş yapmak, "zor zanaat", üretmek ve sanatçı olmak için tehlikeli ancak bir o kadar da öğretici. Piyasada edindiğim bilgi ve deneyim ile Orient Expressions'ı kurdum. Grubumuz dizi işleriyle uğraşmaya başladı hırsız polis güzel ve önemli bir projeydi, işe inandık ve yaptık.
Müziğinizin tarzından bahseder misiniz?
Benim müziğim, Türk sanat müziği formatında ancak arabesk "ruha" sahip ben arabesk yaptığımı asla inkar etmem. Biz Orhan Gencebaylarla da büyüdük. Türk sanat müziğinin üstatları ile büyüdük elbette. Konservatuarda aldığımız eğitim de elbette bunlar gösterildi sevdik, beğendik, saygı duyduk ancak arabesk tıpkı hayatın kendisi gibi acıyı sevinci aşkı yani bizim coğrafya da yaşayan insanlara dair tüm duyguları içinde barındırır. Arabeskte "damardan" yaşanır ve hatta "damardan" ölünür. Hırsız polisin bestesini yaparken bizim coğrafyada yaşayan insanların duygularını, aşkı yaşama biçimlerini, acılarını duyumsadım ve ürettim. Üretirken meşhur olmak diye bir derdim yoktu zaten hiçbir sanatçı üretirken hesap kitap yapamaz. "şundan bahsediyorum proje önüne gelir gözlerini kapatırsın, bir gün, iki gün, üç gün neyse, yoğunlaşırsın. Sonra ortaya bir şey çıkar işte sanatçı böyle çalışır. Kısaca "yaparsın abi
" düşünmezsin, düşünemezsin, hesap, kitap yapamazsın.
Bu dizinin reytingi neden yüksek? Siz neden meşhur oldunuz?
Dizinin neden meşhur olduğu ortada; iyi isimler çalışıyor, ekip güçlü, herkes işini ciddiye alıyor, yılların sanatçısı Uğur Yücel olağanüstü bir heyecanla çalışıyor. Bunun yanı sıra dizinin konusu tam bizim insanımıza dair, bizim insanımız derken, bu coğrafyada yaşayan insanların duygularını yaşama biçimini yansıtıyor. Bizim insanımız "imkansızlıklarla doğan, imkansızlıklarla yaşayan ve hatta yaşayamadığı onca şeyi geride bırakarak ölen şahsiyetlerdir. Şöyle bir bakın etrafınıza ya da düşünün herkesin hepimizin hayatı biraz böyledir. Bence bu hikayenin tutmasının sebebi budur. Biz bu hikayeyi sevdik; tüm insanlar sevdi " hırsızıyla polisiyle ayrımsız yan yana bir hayat sürüyoruz. Yani, bir İngiltere deki gibi daha doğrusu Hindistan'daki gibi "kastlara" sahip değiliz.
Verdiğiniz mesaja inanıyor musunuz, katlıyor musunuz?
Ben, aile ortamında "Che Guevera yı ve Deniz Gezmiş'i de bilen, okuyan, hayat hikayelerini dinlemiş bir insanım. Bu bestenin, halkın kültürel değerlerini yansıttığını düşünüyorum. Ancak elbetteki genç bir insan olarak düş ve hayallerim var ve bunları sınırlayamam.Dolayısıyla bende tıpkı Che gibi imkansızı istiyorum.Bu beste de aslında imkansızın ulaşılmaz olduğunu söylemiyor. Zaten hikayede imkansızı, ulaşılmaz kılmıyor.
Cem Yıldız'ın bundan sonraki planları neler?
Öncelikle, Sabahat Akkiraz'ın albümüne okudum. Bu benim için oldukça önemli. Sabahat Akkiraz gibi bir usta ile çalışmak, üstelik anonim icra eden bir sanatçıya beste yapmak, heyecan vericiydi. Bundan sonra da kısaca, bugüne kadar, getirdiğim gibi, devam edeceğim.
Evrensel'i Takip Et