21 Temmuz 2006 21:00
Gece yarısı linç girişimi
GÜNÜN YAZILARI
Kıyıköy'de kamp yapan Temel Haklar ve Özgürlükler Federasyonu üyesi 61 kişi, kampa katılan bir kişi hakkındaki tutuklama kararı gerekçe gösterilerek gözaltına alındı. Gözaltına alınan müvekkillerini görebilmek için Kırklareli Vize Emniyet Müdürlüğü'ne giden İstanbul Barosu'na üye 3 avukat, Emniyet Müdürlüğü'ne girdikten sonra kapıda bekleyen şoförleri kalabalık bir grubun saldırısına uğradı. Avukatlara ait aracı ters çeviren saldırganlar, şoför Sadri Mamur'u öldüresiye dövdü. Mamur feci şekilde dövüldükten sonra polis tarafından kalabalığın elinden alınarak, Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü.
İHD yöneticileri, milletvekilleri ve avukatlar devreye girerek olayla ilgili girişimlerde bulunurken; gelişmeler üzerine İstanbul'dan dün sabaha karşı hareket edip Vize'ye gelen avukatlardan Nazan Yaman da, Vize Jandarma Komutanlığı önünde darp edildi.
Saldırıyı gerçekleştiren grubun normal vatandaşın uykuda olduğu gece yarısı harekete geçmesi ve son saldırısını da sabah saat 09.00'da yapması, bu grubun normal bir vatandaş topluğu değil de, bu iş için örgütlenmiş bir kitle olduğu olasılığını güçlendiriyor.
Olayın gelişimi Tepkilere neden olan linç girişimi, saat sat şöyle gelişti; Cep telefonumuz dün gece saat 02.30'da çaldı. Arayan İstanbul Barosu avukatlarından Nazan Yaman'dı. 3 kişilik bir avukat grubunun Kırklareli Vize Emniyet Müdürlüğü'nde bulunduklarını, araçlarının saldırıya uğradığını ve şoförlerinin linç girişimine maruz kaldığını haber veriyordu. Vize Emniyet Müdürlüğü'ndeki 3 avukatın ismi Taylan Tanay, Oya Aslan ve Şükriye Erden'di.
Vize Emniyeti önünde linç Yeni bir linç olayından ve arkadaşlarının yaşamından endişe eden Nazan Yaman, ardından girişimlerde bulunmak üzere bürosuna gitti. Biz de, İHD Genel Başkan Yardımcısı Kiraz Biçici'yi arayarak durumu bildirdik ve Emniyet Müdürlüğü'ndeki avukatlardan Taylan Tanay'ın telefonunu verdik. Gelişmeleri, Anadolu Ajansı'nın gece nöbetçisine de ilettik ve avukat Taylan Tanay'ın telefonunu ona da verdik. Hemen ardından aradığımız Avukat Taylan Tanay gelişmeleri şöyle anlattı: "Temel Haklar ve Özgürlükler Federasyonu üyeleri Kırklareli Kıyıköy'de 3 günlük kamp düzenlemişlerdi. Tatil amaçlı bir kamp. Akşam saat 20.00'dan sonra, kampa operasyon yapıldığını ve gözaltına alındıklarını bize bildirdiler. Operasyonu gerçekleştirenler İstanbul Terörle Mücadele Şubesi mensuplarıydı. Biz de müvekkillerimizle görüşmek üzere Kırklareli Vize Emniyet Müdürlüğü'ne doğru yola çıktık. Emniyet Müdürlüğü'ne gelip içeri girdikten sonra dışarıda kalan aracımıza ve şoförüne kalabalık bir grup tarafından saldırı olduğunu farkettik. Sivil giyimli idiler ve yaklaşık 100 kişi kadarlardı. Şoförümüz Sadri Mamur'u feci şekilde dövdüler ve arabayı ters çevirdiler. Olay yerine itfaiye geldi. Avukat Tanay, kendileri Vize İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne girdikten sonra arabalarının, Emniyet'in hemen kapısında değil, biraz daha uzak bir noktada olduğunu, muhtemelen arabalarının saldırgan gruba gösterilmiş olabileceğini de söyledi. Tanay, bu olay gerçekleşirken müdahale etmeyen polislerin, şoförleri feci şekilde dövüldükten sonra Emniyet Müdürlüğü'nün içerisine aldıklarını belirtti. Avukat Taylan Tanay, polislerin saldırgan grubun arasında dolaştığını ve hiçbir müdahalede bulunmadığını da söyledi.
Girişimler ve sonrası Olayla ilgili olarak görüştüğümüz İHD Genel Başkan Yardımcısı Kiraz Biçici, gelişmelerden İHD Genel Başkanı Yusuf Alataş'ı da haberdar ettiğini, Alataş'ın da bunun üzerine hem Vize Emniyet Müdürlüğü'ndeki avukatlarla, hem de orada bulunan yetkililerle görüştüğünü, ayrıca İçişleri Bakanlığı'nı da olayla ilgili olarak bilgilendirdiğini aktardı.
Harekete geçildi Öte yandan saat gece 03.30'a doğru CHP Milletvekilleri Mehmet Sevigen ile Berhan Şimşek de olayla ilgili olarak devreye girdi. Olaydan haberdar edilen insan hakları savunucusu Şanar Yurdatapan da olayla ilgili olarak harekete geçenler arasındaydı. Avukat Nazan Yaman ise aynı saatlerde nöbetçi savcı ile görüştüklerini, ondan kaymakamın da güvenlik toplantısında olduğunu, jandarmadan takviye kuvvet geldiğini ve İl Emniyet Müdürlüğü'nden takviye kuvvet beklediklerini öğrendiklerini aktardı. Avukat Yaman, Vize Emniyet Müdürlüğü'ünde bulunan avukatları harekete geçiren gözaltı olayına gerekçe olarak ise kampta bulunan Yıldız Keskin isimli kişi hakkındaki tutuklama kararının gösterildiğini söyledi ve bu kişinin Temel Haklar Derneği Federasyonu'nda sürekli bulunan biri olduğunu anlattı. Saat 03.50'da avukat Taylan Tanay'dan, nihayet savcının gelip kendileriyle görüştüğünü, dışarıdaki kalabalığın da beklemeye devam ettiğini öğrendik. Tanay, saat 04.15'ten sonra ise dışarıdaki kalabalığı azalmaya başladığını aktardı. Ancak bu dağılma da bir anons ile yapılmamıştı. Avukat Tanay'ın gözlemlerine göre, birinin 'kulaklarına' fısıldamış olması ve bunun üzerine dağılmış olmaları muhtemeldi. Saldırıya uğrayan şoför Sadri Mamur'un ise dişleri kırılmıştı ve durumu oldukça kötüydü. Müvekkillerinin gözaltına alınması üzerine Vize'ye hareket eden duyarlı avukatların, polisin sağladığı 'dokunulmazlık' altındaki "duyarlı vatandaşlar"ın linç girişimine maruz kalmaları, İstanbul Barosu'na üye başka avukatları da harekete geçirdi.
Avukata Jandarma'nın önünde darp Olayın başladığı saatlerden itibaren girişimlerde bulunan Avukat Nazan Yaman, sabaha karşı Avukat Naciye Demir, Barkın Timtik ve Selda Kaya ile birlikte Vize'ye hareket ettiler. Ancak onlar da bu linç girişiminin hedefi olmaktan kurtulamadılar. Vize'ye yaklaşan avukatlar, Vize'de bulunan meslektaşları tarafından güvenlik olmadığı gerekçesiyle adliyeye gelmemeleri, jandarmaya gitmeleri yönünde uyarıldı. Ancak ikinci avukat grubu da dün sabah saat 09.00 sıralarında Vize İlçe Jandarma Komutanlığı'nın önüne geldiğinde yeniden toplanan grubun saldırısına uğradı. Avukat Nazan Yaman, saldırı anını şöyle anlattı: "Vize İlçe Jandarma Komutanlığı'nın önüne gelmiştik. Aracı ben kullanıyordum. Yanaşırken, bir jandarmanın 'Komutanım avukatlar' dediğini duyduk. O anda bir sivil aracımıza önce arkadan saldırdı, sonra da ön tarafa geçti. Cam açıktı. Bu kişi direksiyon başında iken kulağıma ve boynuma yumruk attı. Olay jandarmanın gözü önünde gerçekleşti ve bu kişi gözaltına dahi alınmadı." Yaman, olayla ilgili ifadelerinin normal prosedüre göre Emniyet'te alınması gerekirken "güvenlik" gerekçe gösterilerek Jandarma Komutanlığı'nda alınmasını da, ayrı bir hukuksuzluk olarak değerlendirdi.
Mahsur kaldılar Dün saat 13.00 sularında görüştüğümüz Avukat Nazan Yaman, Jandarma Komutanlığı'nda mahsur kaldıklarını, dışarda toplanan bir grubun adeta korunup kollandığını söyledi. Avukatlar, ancak saat 14.30 sularında beldeden ayrılabildi. Jandarma Komutanlığı'ndan çıkışta taş yağmuruna tutulan avukatlara ait aracın camları kırılırken, saldırıda yaralanan olmadığı bildirildi. Bu arada gözaltına alınan 61 kişiden 58 kişi serbest bırakılırken, 3 kişi haklarındaki giyabi tutuklama kararının vicahiye çevrilmesi için İstanbul'a götürüldü.
Normal vatandaşın uykuda olduğu saatlerde... Yeni TMY'nin yürürlüğe girmesinden birkaç gün sonra, İstanbul Terörle Mücadele Şubesi, Vize İlçe Emniyet Müdürlüğü ve Vize Jandarma Komutanlığı'nın dahil olduğu bir "terörle mücadele" uygulaması gerçekleştirdi. Olay, bir şoförün ve avukatın darp edilmesiyle sonuçlandı. Darp edenler de bunları güvenlik güçlerinin yanı başında gerçekleştirdi ve eylemlerini gece yarısından sabaha kadar "güvenlikli" bir biçimde sürdürdüler. Avukatlar, saldırgan grubunun üyeleriyle güvenlik mensuplarının aralarındaki ilişkinin doğallığının ve 'sıcaklığının', daha çok bir işbirliğini gösterir nitelikte olduğuna vurgu yaptılar. Saldırıyı gerçekleştiren grubun normal vatandaşın uykuda olduğu gece yarısında harekete geçmiş olması ve son saldırısını da sabah saat 09.00'da yapması, bu grubun normal bir vatandaş topluğu değil, bu iş için özel olarak örgütlenerek harekete geçirilmiş bir kitle olması olasılığını güçlendiriyor.
Hep aynı gerekçe: Tahrik olmuşlar Kırklareli'nin Vize İlçe Belediye Başkanı Selçuk Yılmaz, linç girişimini, "halk tahrik oldu" şeklinde değerlendirdi. Gözaltına alınanların Emniyet Müdürlüğü'ne getirildikleri sırada slogan attıklarını, bu durumun da insanlar arasında söylenti ve dedikodu şeklinde yayıldığını öne süren Yılmaz, "Son günlerde Türkiye'de yaşanan olaylar ve şehit cenazeleri ile gözaltına alınan kişilerin slogan atması, vatandaşları tahrik etti" dedi.
Olayın gelişimi Tepkilere neden olan linç girişimi, saat sat şöyle gelişti; Cep telefonumuz dün gece saat 02.30'da çaldı. Arayan İstanbul Barosu avukatlarından Nazan Yaman'dı. 3 kişilik bir avukat grubunun Kırklareli Vize Emniyet Müdürlüğü'nde bulunduklarını, araçlarının saldırıya uğradığını ve şoförlerinin linç girişimine maruz kaldığını haber veriyordu. Vize Emniyet Müdürlüğü'ndeki 3 avukatın ismi Taylan Tanay, Oya Aslan ve Şükriye Erden'di.
Vize Emniyeti önünde linç Yeni bir linç olayından ve arkadaşlarının yaşamından endişe eden Nazan Yaman, ardından girişimlerde bulunmak üzere bürosuna gitti. Biz de, İHD Genel Başkan Yardımcısı Kiraz Biçici'yi arayarak durumu bildirdik ve Emniyet Müdürlüğü'ndeki avukatlardan Taylan Tanay'ın telefonunu verdik. Gelişmeleri, Anadolu Ajansı'nın gece nöbetçisine de ilettik ve avukat Taylan Tanay'ın telefonunu ona da verdik. Hemen ardından aradığımız Avukat Taylan Tanay gelişmeleri şöyle anlattı: "Temel Haklar ve Özgürlükler Federasyonu üyeleri Kırklareli Kıyıköy'de 3 günlük kamp düzenlemişlerdi. Tatil amaçlı bir kamp. Akşam saat 20.00'dan sonra, kampa operasyon yapıldığını ve gözaltına alındıklarını bize bildirdiler. Operasyonu gerçekleştirenler İstanbul Terörle Mücadele Şubesi mensuplarıydı. Biz de müvekkillerimizle görüşmek üzere Kırklareli Vize Emniyet Müdürlüğü'ne doğru yola çıktık. Emniyet Müdürlüğü'ne gelip içeri girdikten sonra dışarıda kalan aracımıza ve şoförüne kalabalık bir grup tarafından saldırı olduğunu farkettik. Sivil giyimli idiler ve yaklaşık 100 kişi kadarlardı. Şoförümüz Sadri Mamur'u feci şekilde dövdüler ve arabayı ters çevirdiler. Olay yerine itfaiye geldi. Avukat Tanay, kendileri Vize İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne girdikten sonra arabalarının, Emniyet'in hemen kapısında değil, biraz daha uzak bir noktada olduğunu, muhtemelen arabalarının saldırgan gruba gösterilmiş olabileceğini de söyledi. Tanay, bu olay gerçekleşirken müdahale etmeyen polislerin, şoförleri feci şekilde dövüldükten sonra Emniyet Müdürlüğü'nün içerisine aldıklarını belirtti. Avukat Taylan Tanay, polislerin saldırgan grubun arasında dolaştığını ve hiçbir müdahalede bulunmadığını da söyledi.
Girişimler ve sonrası Olayla ilgili olarak görüştüğümüz İHD Genel Başkan Yardımcısı Kiraz Biçici, gelişmelerden İHD Genel Başkanı Yusuf Alataş'ı da haberdar ettiğini, Alataş'ın da bunun üzerine hem Vize Emniyet Müdürlüğü'ndeki avukatlarla, hem de orada bulunan yetkililerle görüştüğünü, ayrıca İçişleri Bakanlığı'nı da olayla ilgili olarak bilgilendirdiğini aktardı.
Harekete geçildi Öte yandan saat gece 03.30'a doğru CHP Milletvekilleri Mehmet Sevigen ile Berhan Şimşek de olayla ilgili olarak devreye girdi. Olaydan haberdar edilen insan hakları savunucusu Şanar Yurdatapan da olayla ilgili olarak harekete geçenler arasındaydı. Avukat Nazan Yaman ise aynı saatlerde nöbetçi savcı ile görüştüklerini, ondan kaymakamın da güvenlik toplantısında olduğunu, jandarmadan takviye kuvvet geldiğini ve İl Emniyet Müdürlüğü'nden takviye kuvvet beklediklerini öğrendiklerini aktardı. Avukat Yaman, Vize Emniyet Müdürlüğü'ünde bulunan avukatları harekete geçiren gözaltı olayına gerekçe olarak ise kampta bulunan Yıldız Keskin isimli kişi hakkındaki tutuklama kararının gösterildiğini söyledi ve bu kişinin Temel Haklar Derneği Federasyonu'nda sürekli bulunan biri olduğunu anlattı. Saat 03.50'da avukat Taylan Tanay'dan, nihayet savcının gelip kendileriyle görüştüğünü, dışarıdaki kalabalığın da beklemeye devam ettiğini öğrendik. Tanay, saat 04.15'ten sonra ise dışarıdaki kalabalığı azalmaya başladığını aktardı. Ancak bu dağılma da bir anons ile yapılmamıştı. Avukat Tanay'ın gözlemlerine göre, birinin 'kulaklarına' fısıldamış olması ve bunun üzerine dağılmış olmaları muhtemeldi. Saldırıya uğrayan şoför Sadri Mamur'un ise dişleri kırılmıştı ve durumu oldukça kötüydü. Müvekkillerinin gözaltına alınması üzerine Vize'ye hareket eden duyarlı avukatların, polisin sağladığı 'dokunulmazlık' altındaki "duyarlı vatandaşlar"ın linç girişimine maruz kalmaları, İstanbul Barosu'na üye başka avukatları da harekete geçirdi.
Avukata Jandarma'nın önünde darp Olayın başladığı saatlerden itibaren girişimlerde bulunan Avukat Nazan Yaman, sabaha karşı Avukat Naciye Demir, Barkın Timtik ve Selda Kaya ile birlikte Vize'ye hareket ettiler. Ancak onlar da bu linç girişiminin hedefi olmaktan kurtulamadılar. Vize'ye yaklaşan avukatlar, Vize'de bulunan meslektaşları tarafından güvenlik olmadığı gerekçesiyle adliyeye gelmemeleri, jandarmaya gitmeleri yönünde uyarıldı. Ancak ikinci avukat grubu da dün sabah saat 09.00 sıralarında Vize İlçe Jandarma Komutanlığı'nın önüne geldiğinde yeniden toplanan grubun saldırısına uğradı. Avukat Nazan Yaman, saldırı anını şöyle anlattı: "Vize İlçe Jandarma Komutanlığı'nın önüne gelmiştik. Aracı ben kullanıyordum. Yanaşırken, bir jandarmanın 'Komutanım avukatlar' dediğini duyduk. O anda bir sivil aracımıza önce arkadan saldırdı, sonra da ön tarafa geçti. Cam açıktı. Bu kişi direksiyon başında iken kulağıma ve boynuma yumruk attı. Olay jandarmanın gözü önünde gerçekleşti ve bu kişi gözaltına dahi alınmadı." Yaman, olayla ilgili ifadelerinin normal prosedüre göre Emniyet'te alınması gerekirken "güvenlik" gerekçe gösterilerek Jandarma Komutanlığı'nda alınmasını da, ayrı bir hukuksuzluk olarak değerlendirdi.
Mahsur kaldılar Dün saat 13.00 sularında görüştüğümüz Avukat Nazan Yaman, Jandarma Komutanlığı'nda mahsur kaldıklarını, dışarda toplanan bir grubun adeta korunup kollandığını söyledi. Avukatlar, ancak saat 14.30 sularında beldeden ayrılabildi. Jandarma Komutanlığı'ndan çıkışta taş yağmuruna tutulan avukatlara ait aracın camları kırılırken, saldırıda yaralanan olmadığı bildirildi. Bu arada gözaltına alınan 61 kişiden 58 kişi serbest bırakılırken, 3 kişi haklarındaki giyabi tutuklama kararının vicahiye çevrilmesi için İstanbul'a götürüldü.
Normal vatandaşın uykuda olduğu saatlerde... Yeni TMY'nin yürürlüğe girmesinden birkaç gün sonra, İstanbul Terörle Mücadele Şubesi, Vize İlçe Emniyet Müdürlüğü ve Vize Jandarma Komutanlığı'nın dahil olduğu bir "terörle mücadele" uygulaması gerçekleştirdi. Olay, bir şoförün ve avukatın darp edilmesiyle sonuçlandı. Darp edenler de bunları güvenlik güçlerinin yanı başında gerçekleştirdi ve eylemlerini gece yarısından sabaha kadar "güvenlikli" bir biçimde sürdürdüler. Avukatlar, saldırgan grubunun üyeleriyle güvenlik mensuplarının aralarındaki ilişkinin doğallığının ve 'sıcaklığının', daha çok bir işbirliğini gösterir nitelikte olduğuna vurgu yaptılar. Saldırıyı gerçekleştiren grubun normal vatandaşın uykuda olduğu gece yarısında harekete geçmiş olması ve son saldırısını da sabah saat 09.00'da yapması, bu grubun normal bir vatandaş topluğu değil, bu iş için özel olarak örgütlenerek harekete geçirilmiş bir kitle olması olasılığını güçlendiriyor.
Hep aynı gerekçe: Tahrik olmuşlar Kırklareli'nin Vize İlçe Belediye Başkanı Selçuk Yılmaz, linç girişimini, "halk tahrik oldu" şeklinde değerlendirdi. Gözaltına alınanların Emniyet Müdürlüğü'ne getirildikleri sırada slogan attıklarını, bu durumun da insanlar arasında söylenti ve dedikodu şeklinde yayıldığını öne süren Yılmaz, "Son günlerde Türkiye'de yaşanan olaylar ve şehit cenazeleri ile gözaltına alınan kişilerin slogan atması, vatandaşları tahrik etti" dedi.
Evrensel'i Takip Et